Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Polonya’yı sığınmacıları yasa dışı bir şekilde Belarus’a geri göndermekle suçladı.
Amnesty’ye göre, Polonyalı yetkililer ağustos ayı sonlarında aralarında 15 yaşında bir kız çocuğunun da bulunduğu 32 Afgan sığınmacıdan oluşan bir grubu zorla geri itti.
Sığınmacı grubun ülkeye 8 Ağustos’ta girdiği bilgisi paylaşıldı.
Örgütten yapılan açıklamada, uydu görüntülerinin ve fotoğrafların, grubun 18 Ağustos’ta sınırın Polonya tarafında olduğunu gösterdiği ancak ‘bir gecede Belarus tarafına itildikleri’ kaydedildi.
Açıklamada, “Uluslararası Af Örgütü, bu durum Polonya silahlı sınır muhafızlarının sığınmacıların kaldığı geçici mülteci kampını kuşatırken meydana geldiği için, bu adımın yasa dışı bir geri itmenin kanıtı olabileceğine inanıyor” ifadelerine yer verildi.
Ayrıca açıklamada, 20 Ağustos’ta 32 Afganistan vatandaşının avukatları aracılığıyla sığınma talebinde bulunduğu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de 5 gün sonra Polonya’ya sığınmacılara yiyecek, su, giyecek, yeterli tıbbi bakım ve mümkünse barınma dahil olmak üzere yardım sağlaması talimatını verdiği belirtildi.
Ancak buna rağmen Varşova’nın bir aydan fazla bir süre sonra mahkemenin emrettiği geçici önlemleri uygulamadığına yer verildi.
Grup sınırda mahsur kaldı.
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Kurumları Direktörü Eve Geddie, “Polonya bu insan grubunu haftalardır içler acısı koşullarda sınırda tutuyor. Analizimiz, yerlerinin 18 Ağustos’ta bir gecede Polonya’dan Belarus’a değiştirildiğini ve bu nedenle muhtemelen yasa dışı geri itmenin kurbanı olduklarını kesin olarak kanıtlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Olağanüstü hal ve bakanlık kararnamesi
Varşova, yasa dışı yollardan geçen göçmen sayısının artmasının ardından eylül başlarında Belarus sınırında olağanüstü hal ilan etti.
Belarus’la sınırdaş olan AB üyesi Litvanya ve Letonya da olağanüstü hal ilan etmişlerdi. Belarus’ta 2020 ağustosta yapılan seçimlerin ardından Brüksel, Minsk’i yaptırımlara misilleme olarak topraklarından yasa dışı göçü kolaylaştırmakla suçlamıştı.
Af Örgütü, Polonya’daki olağanüstü hal uygulamasının, gazeteciler ve STK’lar için sınır bölgesine erişimi kısıtlayarak, “olası insan hakları ihlallerini izlemeyi zorlaştırdığını” bildirdi.
İlaveten olağanüstü halden önce çıkarılan bir bakanlık kararnamesi, görevlilerin gözaltına aldıkları kişileri sınıra geri göndermesine olanak tanıyor.
Örgüt, Polonya’nın çıkardığı bakanlık kararnamesine yönelik açıklamasında, “Kararname, sığınmacıların uluslararası koruma başvurusunda bulunmaları için gerekli olan Polonya topraklarına erişimini sınırladığı için, Polonya’nın mülteci hukuku kapsamındaki yükümlülükleriyle çelişmektedir. Keza sığınmacıların ‘suç işlememe’ ilkesiyle de çelişmektedir. Yani koruma arayan kişiler, ülkeye yasa dışı girişleri veya ülkede bulunmaları nedeniyle cezalandırılmamalıdır.” ifadelerine yer verdi.
‘Geri dönüşü olmayan trajedi’ korkusu
Polonya-Belarus sınırında ay başlarında bir hafta içinde beş göçmen hayatını kaybetti. Sınırda mahsur kalan Afgan grupla temas halinde olan Fundacja Ocalenie (Kurtuluş Vakfı) isimli sivil toplum kuruluşu ise sığınmacıların şu anda içinde bulunduğu koşullar nedeniyle can kaybının artmasından endişe duyduğunu bildirdi.
Göçmenlerden biri 11 Eylül’de STK ile irtibatı sırasında, “Usnarz’da alıkonulan kişiler, tüketilen gıda miktarının az olması nedeniyle biyolojik ihtiyaçlarını ancak 4-5 günde bir karşılıyor.” dedi.
Bu temastan dört gün sonra bir başka mesajda, “Belarus askerleri bizi dört bir yandan dikenli tellerle sardı, artık hiçbir yere gidemiyoruz.” bilgisini verdi.
STK, 21 Eylül’deki telefon görüşmesinde ise, (son iletişim), temasları “konuşamayacak kadar zayıftı.” açıklamasında bulundu.
Fundacja Ocalenie, “Usnarz’da insanların tutulduğu koşullar sağlıklarını ve yaşamlarını tehlikeye atıyor. Polonya makamlarını, geri dönüşü olmayan başka bir trajedi yaşanmadan önce, Usnarz’da veya sınırın başka yerlerinde bulunan ve ihtiyacı olan sığınmacılara, derhal gerekli yardımı sağlamaya çağırıyoruz.” çağrısında bulundu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***