Taliban, 15 Ağustos’ta Kabil’in kontrolünü ele geçirmesinden 3 hafta sonra tamamı erkeklerden oluşan yeni hükümeti ilan etti.
İşte örgütün ‘geçici’ olduğunu belirttiği kabinede yer alan kilit isimlerden bazıları.
Başbakan Muhammed Hasan Akhund
Akhund, uzun zamandır örgütün karar alma organı Rehberlik Şurası’nın ya da liderlik konseyinin başkanı olarak görev yapıyordu.
Taliban’ın 1996-2001 yılları arasındaki iktidarı sırasında önce dışişleri bakanlığı ardından da başbakan yardımcılığı görevlerinde bulundu.
Taliban’ın 7 Eylül’de ilan ettiği hükümetteki diğer birçok kişi gibi onun tanınırlığının sebebi de örgütün kurucu lideri Molla Ömer’e olan yakınlığı.
Birleşmiş Milletler’in yaptırım listesinde yer alan Muhammed Hasan Akhund, Taliban’ın doğum yeri olan Kandaharlı bir Peştun.
Bir BM yaptırım raporunda, Molla Ömer’in “yakın bir arkadaşı ve siyasi danışmanı” olarak nitelendiriliyor.
Örgütün ABD işgali ile 2001’de iktidardan uzaklaştırılmasının ardından oluşturulan Kuvetta Şurası isimli karar alma biriminde aktif olarak görev yaptı.
Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 60 yaşlarının ortasında olduğu öngörülüyor. Grup içerisinde saygı duyulan bir isim.
Siyasi analistlere göre Ahund, dini bir figürden ziyade politik bir isim ve liderlik konseyi üzerindeki etkisi, kendisine askeri konularda söz hakkı tanıyor.
Başbakan Yardımcısı Molla Abdulgani Baradar
Molla Ömer’in bacanağı ve en yakın arkadaşı olması hasebiyle kurucu lider kendisine ‘baradar’ yani ‘kardeş’ diye hitap etti. Bu nedenle “Molla Baradar” lakabıyla anıldı.
Taliban’ın daha önceki iktidarı döneminde savunma bakanı yardımcısı olarak görev yaptı.
Bir BM yaptırım raporuna göre, Baradar, Taliban hükümetinin düşmesinin ardından koalisyon güçlerine yönelik saldırılardan sorumlu üst düzey askeri komutan olarak görev yaptı.
Pakistan’da şubat 2010’da Pakistan gizli servisi ISI ve Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA’in ortak operasyonuyla tutuklanarak cezaevine kondu.
Washington’ın talebi üzerine 2018’de serbest bırakıldı ardından örgütün Doha’daki siyasi ofisinin başına geçerek ABD ile barış görüşmelerini yürüten heyete liderlik etti.
Afganistan’ın Uruzgan kentinde 1968 yılında dünyaya geldi, çocukluğu ve gençliği Kandahar’da geçti.
Peştun kökenli Baradar, Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgal etmesiyle birlikte direniş gruplarına katıldı, kısa sürede adından sıkça söz edilen bir figür haline geldi.
Sovyet güçlerine karşı Molla Ömer’le birlikte yan yana savaştı. Yardımcılığını üstlendi. 1990’larda Taliban örgütünü Molla Ömer’le birlikte kurdu.
Yeni kurulacak hükümetin başına getirilmesi bekleniyordu ancak başbakan yardımcılığına atanması şaşkınlıkla karşılandı.
Dışişleri Bakanı Mevlevi Emirhan Muttaki
Aslen güneydeki Paktiya kentinden olmasına rağmen kendini Helmand sakini olarak tanımlıyor. Eski hükümette Kültür ve Eğitim Bakanı olarak görev yaptı.
Örgüt adına ABD ile barış görüşmeleri yürüten müzakere heyetinin üyesi olarak faaliyet yürüttü.
Taliban kaynaklarına göre Muttaki ne askeri lider ne de dini yönü ağır basan bir isim.
Peştun kökenli Muttaki, ABD ile devam eden savaş sırasında Taliban yetkililerinin iltica çabalarına öncülük eden Davet ve Rehberlik Komisyonu’nun başkanlığı görevini yürüttü.
ABD ve NATO ülkelerinin asker çekmesiyle hız kazanan savaş sırasında ordu güçlerine ve eski hükümet yetkililerine yönelik yaptığı ‘ılımlı’ açıklamalarla çatışmaların önlenmesi çağrısında bulundu.
SSCB’nin Afganistan’ı işgali sırasında silahlı direniş gösteren ancak savaş bitince kendini fesheden Mevlevi Muhammed Nebi Muhammedi’nin liderliğindeki grubun bir üyesi olan Muttaki, Taliban’ın kurulmasının ardından bu örgüte katıldı.
Grup içerisindeki en ‘ılımlı’ isim olarak görülüyor.
Savunma Bakanı Molla Yakub
Taliban’ın kurucu lideri Molla Ömer’in oğlu olan Molla Yakup, 2015’te babasının yerine geçmek istedi ancak örgüt konseyinin Molla Ahtar Mansur’u babasının yerine atamasıyla bu konseyden ayrıldı, daha sonra uzlaşı sağlandığı bildirildi.
Henüz 30’lu yaşların başında olan ve sahada muharebe tecrübesi bulunmadığı belirtilen Molla Yakub, Kandahar merkezli grubun bir kısmının başında bulunuyor.
Molla Ömer’in oğlu olması nedeniyle söz hakkına sahip olduğu belirtiliyor.
Geçen yıl örgüt adına Afganistan’daki tüm askeri operasyonları yöneten askeri konseyin genel başkanlığı görevine getirildi. Baradar ve Siraceddin Hakkani ile birlikte üç lider yardımcısından biriydi.
Göreceli olarak ‘ılımlı’ bir isim olarak değerlendirilse de Batı destekli hükümetin düşmesi için şehirlere yönelik saldırıların arttırılmasından yana olduğu biliniyor.
Bazı çevreler Molla Yakub’un Taliban’ın lider kadrosuna alınmasının babasından dolayı olduğunu ifade ediyor ve atamasını yüzeysel bulduğunu belirtiyor.
İçişleri Bakanı Siraceddin Hakkani
SSCB’ye karşı direnişin önde gelen komutanlarından Celaleddin Hakkani’nin 2018 yılında ölmesiyle yerine geçen oğlu Siraceddin Hakkani, hem Taliban hareketi liderinin yardımcısı hem de kendi örgütü Hakkani grubuna liderlik ediyor.
Sovyet güçlerine karşı 1980’lerin en etkili milis gruplarından biri olarak kabul edilen ve ABD tarafından desteklenen grup, koalisyon güçlerine yönelik en ölümcül saldırılardan bazılarından sorumlu tutuldu.
Hakkani örgütü, Amerika Birleşik Devletleri’nin terör örgütleri listesinde yer alıyor.
Taliban’la birlikte hareket etmesine karşın grup içerisinde yarı özerk bir pozisyona sahip.
Özellikle başkent Kabil’i hedef alan ve çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine neden olan intihar saldırılarının çoğu Hakkani örgütü üyelerince gerçekleştirildi.
Birleşmiş Milletler Yaptırımlar Komitesi, Afganistan ile Pakistan arasındaki sınır bölgelerinde konuşlu grubun uyuşturucu üretimi ve ticareti ile iç içe olduğunu belirtiyor.
Hakkani, intihar saldırılarını yönetmesi ve el Kaide ile bağları nedeniyle FBI’ın en çok arananlar listesinde bulunuyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, tutuklanmasına yardım edecek bilgi paylaşacak kişi ya da kişiler için 10 milyon dolar ödül vadinde bulunmuştu.
Enformasyon Bakan Yardımcısı Zebihullah Mücahid
Taliban’ın uzun zamandır sözcülüğünü yapan Mücahid, 10 yılı aşkın süredir grubun faaliyetleri hakkında bilgi için kilit isim oldu.
Twitter hesabı aracılığıyla intihar saldırılarıyla ilgili düzenli olarak detaylar paylaştı.
Saldırıları zaman zaman örgüt adına kabul etti ya da örgüte yöneltilen suçlamaları reddetti.
Kabil’in düşmesinin ardından ilk basın toplantısını düzenleyinceye kadar medyada hiçbir fotoğrafı yer almadı.
Amerikan askeri istihbaratı, Mücahid’in örgüt adına medya operasyonlarını yöneten birkaç kişiden biri olduğu değerlendirmesinde bulundu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***