YORUM | ALPER ENDER FIRAT
İslamcı mahallenin helvadan yapılmış bir putu olduğunu o putu kritiğe tutmanın, onu sağından solundan sorguya almanın ona karşı farklı bir söylem geliştirmenin affedilmez bir şirk olduğunu yazmıştım. Evet İslamcı mahallenin böyle bir tabusu var ancak onlara özel değil. Bu putun, kendini solcu ve sosyal demokrat diye tanımlayan mahallelerde de hüküm sürdüğünü söylemek yanlış olmaz.
“FETÖ söylemi putu” insanın akıl ve vicdan melekelerini alıp onu tam anlamıyla bir zombiye dönüştürüyor. Mesela AKP muhalifi diye geçinen ve sosyal demokrat olduğunu iddia eden, üstelik ismi de Halk TV olan bir yayın organı ve benzerleri şöyle haber yapıyor: “Cezaevindeki FETÖ üyelerinin ailelerine ‘süt dağıtımı’ adıyla para yardımı yapıldığı ortaya çıktı.”
Aksaray’da bir operasyon yapmışlar, birçok insan bu büyük suçu işlediği gerekçesiyle gözaltına alınmış ve habere bu başlık verilmiş. Puta karşı gelmektense, babaları cezaevinde olan çocukların açlıktan ölmelerini isteyecek kadar insanlıktan çıkmayı göze alıyorlar.
Bu ‘kelime putu’ toplum vicdanını, sağduyuyu ortadan kaldırıp insanları ruhsuz birer makinaya dönüştürüyor. İnsanların en doğal haklarının elinden alınmasına itiraz eden ya da KHK’lar konusunda birkaç iyi cümle kuran herkes, mağdurlarla ilgili bir iki cümle ettikten hemen, AKP trollerinden gelen tepkilerden tırsarak, zulüm altında olanlara büyük iftiraları atıyorlar ve niyetlerinin asla putu tartışmaya açmak olmadığını beyan ediyorlar.
Oysa böyle bir puta kendi can ve mal güvenlikleri için bile olsa karşı çıkmaları gerekirdi. Bu söyleme temelden karşı çıkmadıkça ülkenin felah bulmasının mümkün olmadığını aradan geçen beş buçuk seneye rağmen maalesef fark etmediler.
AKP’ye muhalif olanlar, kendini hukukçu, insan hakları savunucusu olarak tanımlayanlar bile çıkıp cesaretle hiç kimse kanunda olmayan bir suçtan dolayı cezalandırılamaz demiyor, diyemiyor.
CHP’nin KHK’lılarla ilgili yaptığı açıklamalar iki ileri bir geri tadında, muhalif olma cesaretinden yoksun bir havada devam ediyor. Böyle bir cesaret gösterilemediği için de putun aslında kendisine bile hayrı olmayan bir helva olduğu gerçeği ortaya dökülemiyor.
İşte böyle bir konjonktürde CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban’ın tavrı put kırıcı nitelikte. KHK televizyonuna yaptığı birkaç dakikalık açıklamadan sonra A Haber, Yeni Şafak, Takvim, Sabah gibi medya organlarının linçine uğrayan Semih Balaban bugüne kadar bu puta muhalif laf edenlerin yaptığı gibi dönüp zulme uğrayan KHK’lılara ağzına geleni saymadı. Linçten sonra çıkıp “Bir kez daha belirtiyorum ki yaptığım açıklamamdaki sözlerimin sonuna kadar arkasındayım. Her türlü hakarete, yazıya, tehdide rağmen kesinlikle sözlerimi sonuna kadar savunuyorum. Hiçbir tehdide karşı boyun eğmeyeceğim,” dedi.
Balaban sözlerinden önce put sahiplerinin gazabından korunmak için birkaç kelime ediyor ancak bu tavır hiç şüphe yok ki cesaret verici. AKP muhalifi gibi görünen partilerin genel merkezlerinin gösteremediği bir cesareti CHP’nin Manisa il Başkanının göstermesi çok takdire şayan ve toplumun diğer katmanlarına bulaştırma ihtimali yüksek.
Umarım putu kırmadan Türkiye’de kimsenin özgürleşmeyeceğinin farkına daha çabuk varırlar.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***