Afganistan’ın 34 vilayetinden 33’ünü ele geçiren ancak Pencşir’e giremeyen Taliban, yüksek dağlarla çevrili bu vadiyi ele geçirebilmek için elindeki tüm imkanları seferber etmiş durumda.
Ancak dönemin süper gücü Sovyetler Birliği’nin 10 yıllık Afganistan işgali boyunca kontrolü altına alamadığı Pencşir, şimdilerde Taliban’a karşı sert bir direniş sergiliyor. Ulusal Direniş Cephesi adı verilen grubun başında ise Pencşir Aslanı olarak isimlendirilen Ahmet Şah Mesud’un oğlu 32 yaşındaki Ahmet Mesud bulunuyor.
Mesud’a bağlı komutanlardan Şemsuddin Hamid, Rusların yenilgiye uğratılması gibi Taliban üyelerinin de bu bölgede bozguna uğratılacağını iddia ediyor.
“Yaşadığımız sürece hiçbir ordu Pencşir’i ele geçiremez.” diyen Hamid, “Hiç kimse kırbaç, tehdit, hakaret, yoksulluk ve sefalet rejimi altında yaşayamaz. Taliban teslim olacağımıza mı inanıyor? O zaman yanılıyorlar.” sözleriyle teslim olmayacaklarının altını çizdi.
Örgütün seçimlere girmeyi kabul etmesi gerektiğine işaret eden Hamid, “Taliban, makul ve bağlayıcı bir anlaşmaya varmak için müzakereye hazır olmalı. Seçim yapılmasını kabul etmeli. Bu, gücü paylaşmakla ilgili değil, ülkeyi hak eden kişilerin yönetmesini istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Afganistan ordusunda görev yapan ancak ordunun dağılmasının ardından kendi imkanlarıyla kaçarak direnişin merkezi haline gelen Pencşir’e ulaşmayı başaran Mümtaz isimli asker de “Burası sakin. Benim geldiğim yerde kontrol Taliban’ın elinde. Çok acımasızlar. Her evi arıyorlar ve insanların hayatı perişan ediliyor. Buraya genç bir asker olarak ülkemizi savunmak için geldim.” diye konuştu.
Ordunun dağılmasının öncesinde polis teşkilatı, ulusal oldu ve özel eğitimli komando birliklerinin toplam sayısı 300 binin üzerindeydi. Şimdilerde birçok eski asker, Taliban karşıtı direnişe katılmak için Pencşir’e ulaşmaya çalışıyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***