Balkanlarda Kosova ile Sırbistan arasındaki gerilim ve Kuzey Makedonya ile Arnavutluk’un AB’ye tam üyelik müzakerelerinin Bulgaristan tarafından bloke edilmesi, bölgede yeni bir krize kapı araladı.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Yugoslavya Savaşı’nın sona ermesinin üzerinden 20 yıldan fazla süre geçmesine rağmen krizlerin sona ermediği Balkan ülkelerinden Kosova ve Sırbistan’ı ziyaret ediyor. 6 Ekim’de de AB’ye üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla bir Balkan Zirvesi gerçekleştirilecek.
Kosova ile Sırbistan arasında son günlerde tırmanan ve iki ülkeyi savaşın eşiğine getiren gerilim, Brüksel’i ve tüm bölgeyi endişelendiriyor.
Kosova ile Sırbistan arasında silahlı bir çatışma olasılığı var mı?
Böyle bir çatışma olasılığına yönelik endişe, iki ülke arasındaki gerilimin hızla artması nedeniyle giderek artan oranda hissediliyor. Salı günü konuya dair açıklamalarda bulunan AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, “derin bir endişe” duyduğunu ifade ederek, iki tarafı da müzakere masasına dönmeye davet etti. Von der Leyen, Çarşamba günü önce Kosova’nın başkenti Priştina’da, Kosova Başbakanı Albin Kurti ile, daha sonra da Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ta, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile görüşecek.
Yaşanan gerilimin sebebi ne?
Priştina ile Belgrad arasında bugünlerde yaşanan krizin sebebi, otomobil plakaları ile ilgili tartışmalar. Kosova hükümeti, yaklaşık bir hafta önce aldığı bir kararla, Sırbistan’dan ülkeye giren otomobillerdeki plakaları tanımayacağını ve bu araçlara geçici olarak Kosova plakaları takılması gerektiğini bildirdi. Hükümet aynı zamanda özel eğitimli polisleri, Sırpların yoğun olarak yaşadığı Kosova’nın kuzey bölgesine konuşlandırdı.
Kosova yönetimi, Sırbistan’ın da yıllardan bu yana Kosova’dan gelen araçlara Sırp plakası takılmasını şart koştuğunu belirterek, aldığı kararı mütekabiliyet ilkesine dayandırıyor. Ancak Priştina’nın tavrını “provokasyon” olarak nitelendiren Belgrad, sınır hattına yakın bölgelerdeki askeri varlığını güçlendirmiş durumda. Kosova’daki NATO gücü (KFOR) de, söz konusu bölgedeki rutin devriye görevlerini son günlerde sıklaştırdı.
Avrupa Birliği’nin tavrı ne?
AB ülkeleri arasında Kosova ile ilgili tutum konusunda ciddi farklılıklar var. Aralarında Almanya’nın da bulunduğu 22 ülke, Kosova’yı 2008 yılından bu yana Sırbistan’dan bağımsız bir ülke olarak resmen tanıyor. İspanya, Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti, Slovakya ve Romanya ise, örneğin İspanya’daki Katalanlar gibi, kendi ülkelerindeki azınlıkların ayrılıkçı hareketlerini etkileyeceği düşüncesiyle bugüne dek Kosova’yı tanımış değil. Bu açıdan, diğer Balkan ülkeleri arasında AB’ye tam üyelik ihtimali en düşük görülen ülke halihazırda Kosova.
Sırbistan’ın AB ile ilişkisi ne durumda?
Sırbistan, bölgenin bir diğer ülkesi olan Karadağ gibi, AB ile tam üyelik müzakereleri yürüten bir ülke. Ancak Belgrad’ın Kosova’yı bağımsız bir ülke olarak tanımaması ve yaşanan Kosova sorunu bu müzakereleri olumsuz anlamda etkiliyor. Ayrıca Rusya’nın ve son dönemlerde Çin’in Sırbistan üzerinde giderek artan etkisi de Brüksel’de Belgrad’a karşı bir güvensizlik yaratıyor.
Sırbistan hükümeti, koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında geçen Haziran ayında Rusya’dan Sputnik V ve Çin’den farklı aşılar satın almıştı. Söz konusu aşılara AB’nin ilgili kurumları tarafından gerekli kullanım ruhsatı verilmiş değil.
Diğer çatışma alanları neler?
AB ülkelerinde görüş ayrılığı yaratan bir diğer husus da Arnavutluk ve Kuzey Makedonya ile tam üyelik müzakerelerinin başlaması konusu. AB Komisyonu henüz 2018 yılında iki ülkenin, müzakerelere başlamanın ön koşulu olan gerekli reformları hayata geçirdiğine karar vermiş; ancak başını Fransa’nın çektiği Birlik’e bağlı bazı ülkeler, koşullar bundan sonra üye olmaya aday olacak ülkeler için zorlaştırılana dek süreci frenlemişti.
Ancak bu engelin kalkmasının ardından bu kez de Bulgaristan, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile tam üyelik müzakerelerine karşı çıkarak süreci bloke ediyor. Sofya’nın bu tavrının ardında yatan neden ise, Kuzey Makedonya yönetimini, lisanında, halkın içinde ve tarihinde Bulgar köklerinin varlığını resmen kabul etmeye zorlamak.
Kendi ile ilgili olmayan bir tartışmada “esir” olduğunu ifade eden Tiran, yaşanan gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor.
Yaklaşık iki hafta önce çeşitli Balkan ülkelerine ziyaretlerde bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel de, bölge devletleri ile AB arasındaki süreçlerin tıkanmasından duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirmişti.
Nasıl devam edebilir?
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Kuzey Makedonya ziyareti sırasında, sene sonuna dek sürece yeni bir hareketlilik kazandırılacağına dair umutlu olduğunu ifade etmişti. 6 Ekim Çarşamba günü Slovenya’da yapılacak olan zirvede AB’ye üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları konuyu ele alacak.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***