Bahçeli’nin “Kürt sorunu yoktur” çıkışıyla yeniden Cumhur İttifakı’nın geleceği tartışılıyor. Bahçeli’nin Erdoğan’a ‘rest’ çektiğini düşünen siyasi gözlemcilere göre bu rest, Kürt seçmeni AKP’den bütünüyle koparacak.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorununun çözümünde meşru adres olarak HDP ve TBMM’yi göstermesiyle, Kürt sorunu üzerinden başlayan tartışmada gözler AKP-MHP ortaklığından kurulu Cumhur İttifakı’na çevrildi.
MHP lideri Bahçeli, HDP’nin meşruiyeti konusunda CHP’den sonra HDP ve İyi Parti yönetimlerinin de benzer açıklamalar yapmasının ardından, “Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Var diyen namerttir. HDP’yi meşru görenler onunla sinsi ortaklık içindedir” çıkışında bulundu.
Bahçeli’nin bu çıkışı, Cumhur İttifakı’nın büyük ortağı AKP’nin Kürt sorununun varlığını kabul etmesinin de ötesinde, 2009-2015 yılları arasında yürüttüğü çözüm süreci kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki ay önce Diyarbakır’a yaptığı ziyarette verdiği “çözüm mesajlarını” siyasi gündeme taşıdı.
Erdoğan Diyarbakır’da yaptığı konuşmada “Kürt sorunu” ifadesini kullanmasa da sorunun çözümü için uğraştıklarını aktarmıştı.
Kılıçdaroğlu’nun çıkışı sonrası AKP’liler de konuyla ilgili açıklamalar yaptı. AKP Grup Başkanvekili Mehmet Emin Akbaşoğlu, İyi Parti’nin de HDP’yi meşru organ gösterdiğine gönderme yaparak, CHP ile İyi Parti’nin HDP ile ortaklık içinde olduğunu dile getirdi. Bu ortaklığı “yamalı bohça” olarak tanımlayan Akbaşoğlu, muhalefetin çözüm için İmralı’yı adres gösterme konusunda da birleştiğini öne sürdü.
DW Türkçe’ye konuşan AKP’li kaynaklar, “Biz seçmenin etnik kimliğine bakmıyoruz. Her vatandaşımız özel. Doğu ve Güneydoğu’da oylarımızı artırmaya kararlıyız. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın sözleri bağlayıcıdır. Çözüm için çabalıyoruz, bölgeye dönük çalışmalar yapıyoruz” dedi.
Kamuoyu araştırmacısı Özer Sencar, Bahçeli’nin “Kürt sorunu yoktur” derken bir taraftan “geleneksel tutumunu sürdürdüğünü”, bir taraftan da Erdoğan’a “rest çektiğini” söylüyor. Sencar, bu restin nasıl okunması gerektiğini “Bahçeli Erdoğan’a ‘Cumhur İttifakı’nı sürdüreceksek, Kürtlerle bir ilişkiye giremezsin’ diyor. AKP’ye beraber siyaset yaparken kırmızı çizgisinin Kürt sorunu olduğunu yineliyor. Erdoğan da bu resti görmek zorunda sözleriyle anlatıyor.
AKP’nin mevcut durumda gün geçtikçe Kürt ya da HDP’li seçmenden oy alma şansını daha çok yitirdiğini, bu seçmen kitlesi arasında sempatisinin azaldığını söyleyen Sencar, Bahçeli’nin Erdoğan’ı nasıl sıkıştırdığını şöyle özetliyor:
“Erdoğan’ın, seçimler öncesinde MHP’den başka yanına alacak güç kalmadı. İyi Parti, Erdoğan’a kapıyı kapattı. Erdoğan, şimdi Kürt sorunu konusunda Bahçeli’nin sözlerini kabul etmese bile Bahçeli’ye aykırı bir girişimde bulunamaz. Erdoğan’ın oyları eriyor, AKP Kürt seçmenden kopuyor.”
Metropol Araştırma’nın da sahibi olan Sencar’ın elindeki son verilere göre, AKP’nin kendini Kürt ya da HDP’li seçmen olarak tanımlayan kitle içindeki sempatisi, desteği yüzde 16’ya kadar düştü. Sencar, “Kararsızlar dağıtılmadan Türkiye genelindeki AKP oyu bugün yüzde 25, MHP’nin yüzde 8, CHP’nin yüzde 19, HDP’nin yüzde 10” diyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***