Yeni bir hükümet kurma hazırlıkları yapan Taliban’ın çözmesi gereken en önemli sorunlardan biri ülkedeki ekonomik kriz. Afgan parasının değer kaybetmesi, gıda fiyatlarındaki artış halkı sıkıntıya sokuyor.
Afganistan’da yönetimi ele geçiren Taliban, yeni hükümeti kurma hazırlıklarının sürdüğünü duyurdu. Taliban’ın üst düzey yöneticilerinden Ahmedullah Müttaki sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kabil’deki cumhurbaşkanlığı sarayındaki törenin hazırlıklarının sürdüğünü belirtirken, Reuters’a konuşan Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid, yeni kabinin açıklanması için kesin tarih veremeyeceğini, ancak birkaç gün içinde hükümet üyelerinin tanıtılacağını ifade etti. AFP’ye bilgi veren iki Taliban yetkilisi ise yeni kabinenin muhtemelen cuma namazı sonrasında açıklanacağını belirtti.
Taliban’ın yeni kabineyi açıklayacağının duyurulmasıyla gözler hükümetin dibe vuran ülke ekonomisini toparlayıp toparlayamayacağına çevrildi.
Afganistan’da Taliban’ın 15 Ağustos’ta yönetimi devralmasının ardından banka kuyrukları, artan fiyatlar ve enflasyon ile Afgan parasının değer kaybetmesi, ülkedeki ekonomik krizin derinleşmesine yol açtı.
Ülkeye uluslararası yardımların durdurulması ve birçok finans yetkilisinin ülkeyi terk etmesi gibi nedenlerle ekonomik toparlanmanın da zor olduğu belirtiliyor.
Değer kaybeden para birimi ve yükselen enflasyon ise nüfusunun üçte biri günde 2 doların altında bir gelirle geçinmeye çalışan ülkeyi zorluyor. Gelir düzeyi yüksek olanlar dahi, birçok işyeri ve dükkân kapalı olduğu için ödenmeyen maaşlar nedeniyle sıkıntı yaşıyor.
Bankaların önünde uzun kuyruklar oluşuyor
Taliban ekonominin tekrar işler hale gelmesi için bankaların açılması talimatı verdi. Ancak haftalık nakit çekim limitleri belirlenmesi nedeniyle banka önlerinde para çekmek isteyenler uzun kuyruklar oluşturuyor.
Ülkenin kırsal bölgelerinde ise insani bir kriz yaşanması tehlikesi söz konusu. Çiftçilerin kuraklık ile mücadele ettiğine dikkat çeken insani yardım kuruluşları, kırsal bölgelerde yaşayan binlerce kişinin de şehirlere gelebileceği uyarısında bulunuyor.
Gıda ithalatı ve yabancı yardımlarla ayakta duran nakde dayalı ekonominin milyarlarca dolarlık yabancı yardımlardan mahrum kalması para birimi üzerinde büyük baskı yaratıyor.
Afganistan para birimi Afgani’nin dolara karşı değeri Kabil’de 93-95 düzeylerinde bulunuyor. Taliban’ın yönetimi devralmasından önce ise bu değer 80 düzeyindeydi.
Yapısal sorunlar
Para birimindeki değer kaybı sonucu birçok gıda ürününün fiyatının da artması sonucu bankadaki birikimlerine ulaşımı da olmayan Afganların maaşları eriyor.
Kabil’deki gıda toptancıları 50 kiloluk bir çuval unun 2 bin 200 Afgani’ye satıldığını ve bu fiyatın şehrin Taliban tarafından devralınmadan önce yüzde 30 daha az olduğunu belirtiyor. Aynı durum yemeklik yağ ve pirinç için de geçerli. Sebze fiyatlarının yüzde 50, petrol fiyatlarının ise yüzde 75 arttığı kaydediliyor.
Uluslararası yardımlar ve para transferleri durduğu için Afganlar değerinin çok altında ev eşyası ve mücevher satarak, ekonomik sıkıntılarına çare bulmaya çalışıyor.
Sorunların yeni hükümet kurulunca aşılacağını, piyasaya düzenin geleceğini savunan Taliban, diğer ülkelere de Afganistan ile ekonomik ilişkileri sürdürme çağrısında bulundu. Ancak ülkede yapısal sorunlar oldukça derin.
Ülkenin uyuşturucu ticareti dışında gelir yaratan başka bir ihracatı bulunmuyor ve gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 40’ına tekabül eden yardımlar da durdu.
Rezervler ülke dışında
Taliban’ın yönetimi devralmasının ardından yeni Merkez Bankası Başkanı göreve getirildi. Ancak Afganistan dışındaki bankacılar Kabil’den kaçan uzmanlar olmadan finansal sistemin tekrar işlemesinin zor olduğunu söylüyor.
Ülkenin 9 milyar dolarlık rezervi ise ülke dışında ve henüz resmi olarak göreve gelmeyen ve uluslararası düzeyde tanınmayan yeni Taliban yönetiminin bu rezervlere erişimi bulunmuyor.
Kabil havalimanı civarında en son meydana gelen intihar saldırılarının da piyasadaki durumu daha da kötüleştirdiği belirtiliyor.
Afganistan’dan ABD ve diğer ülkelerin çekilmesi 31 Ağustos’ta tamamlanmıştı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***