Hidrobiyolog Levent Artüz, özellikle Marmara Denizi’nde geçtiğimiz yaz görülen müsilaj konusundaki gelişmeler ve Marmara Denizi’nin durumuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programına katılan Artüz, müsilaj için hazırlanan eylem planının altının doldurulmadığını anlattı. Marmara Denizinde geçmişte 250 farklı canlı türüne rastladıklarını belirten Artüz, “2 hafta evvel kadar yapmış olduğumuz örneklemede, bunun 21’e düştüğünü gördük. Çok ciddi bir düşüş.” dedi.
Levent Artüz, Marmara Denizi’nin kirleterek bugüne kadar gelindiğini anlattı. Müsilajın organik bir materyal ve bakteriyolojik olarak parçalanacağını ancak şu anda bunun için yeterli suda çözünmüş oksijen olmadığını anlattı. Artüz, “Bu parçalanan kısımlar da başımıza bela olacak. Çünkü bunu parçalayan bakteriler balıklarda hastalığa neden oluyor. Balıklar olması gereken boyutlarda değil, karaciğerlerinde ve üreme ile ilgili kısımlarında deformasyon oluyor. Stoklarımız açısından çok tehlikeli bir pozisyona geliyor. Göç yolu üzerinde Marmara Denizi olan balıklar da, bu balıklarla beslenip Akdeniz’e taşıma ihtimali çok yüksek. Geriye olan göçte bunları tekrar Karadeniz’e taşıma ihtimalleri de yüksek” diye konuştu.
KUZEY EGE BÜYÜK RİSK ALTINDA
Marmara Denizi’ne derin deşarjın devam etmesi durumunda Karadeniz’in de aynı şekilde olacağının altını çizen Artüz, Kuzey Ege’nin de büyük risk altında olacağını belirtti. Artüz şu ifadeleri kullandı: “Balıklar yoluyla geçen hastalıklar Cebelitarık’a kadar taşınabilir. Bunlar sınır aşırı. Biz Marmara Denizi’ni kirletmekle, bunu da aşırı hale getirmekle bu işi zaten uluslararası bir platforma taşıyoruz. Kalan canlılarda çok ciddi ölümleri gözlendi bu geçen sürede. Geçen ve evvellki sene, bizim Marmara Denizi’nin biyoçeşitlilik açısından en zengin kabul ettiğimiz Çanakkale Boğazı’nın Marmara Denizi girişinde bir istasyonumuz vardı. Burada zamanla düşmüş olsa da 250 farklı canlı türüne rastlıyorduk. 2 hafta evvel kadar yapmış olduğumuz örneklemede, bunun 21’e düştüğünü gördük. Çok ciddi bir düşüş. Biz buna daha evvelki dönemlerde Sivriada civarında ve denizin 400 metre altında aynı vahim duruma rastlıyorduk. Kasım-Aralık ayında yani müsilajla beraber, hatta müsilajı tetikleyen ve bunun boyutlarını belirleyen Ergene deşarjıyla birlikte bunu artık Batı Marmara’da da görmeye başladık. Batı Marmara’da da tür çeşitliliği ciddi şekilde erozyona uğradı.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***