HABER MERKEZİ – HDP’nin 27 Eylül’de açıklayacağı deklarasyonun içeriği yıl boyunca sahada toplanan veriler ve mesajlardan oluşuyor. Parti, sayısal bir oy hesabını aşarak, demokrasiden yana olan güçlerin nasıl kazanacağının yolunu çizmeye hazırlanıyor.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 27 Eylül’de açıklayacağı deklarasyon partinin siyasi muhatapları ve kamuoyu tarafından merakla bekleniyor. Deklarasyonun HDP’nin Türkiye’nin yönetimini hedeflediğinin bir ifadesi olacağı, 2019 yerel seçilerimde hayata geçirilen “Kürdistan’da kazanmak, batıda kaybettirmek” stratejisinin üzerine çıkması bekleniyor. Olası seçimlere yönelik sayısal oy hesabının ötesinde HDP’nin ilkeleri ortaya koyacağı ve tüm tarafla net bir tutum göstereceği deklarasyon, toplumsal güçlerinin kazanmasının yolunu çizecek bir nitelikte olacak.
HDP yılın başından bu yana sahada yaptığı çalışmaları 10-12 Eylül arasında gerçekleştirilen Kadın Meclisi, Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) masaya yatırdı. HDP’nin gündeminde Kürt sorunu, kadın, ekoloji, gençlik, ekonomi, adalet, demokrasi sorunu yer alıyor. Titizlikle hazırlanan ve HDP’nin yeni dönem yol haritasının da belirleneceği deklarasyonun 10 madde olması bekleniyor.
Öyle ki cezaevlerinde bulunan HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere, yerine kayyım atanan Diyarbakır Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Gultan Kışanak, Sebahat Tuncel’in de aralarında bulunduğu tutuklu siyasetçilerin görüş ve önerilerine başvuruldu.
Deklarasyon öncesi HDP parlamento grubu ve yerel yönetimler komisyonuyla da bir toplantı gerçekleştirecek. Buldan ve Sancar de sürecin her aşamasını koordine ediyor.
HDP, yeni yılla sahada yaptığı çalışmalarının bir toplamı olarak deklarasyona yansıtacak. HDP, Şubat ayında başlattığı “Herkes İçin Adalet” kampanyasından “HDP’liyiz Her Yerdeyiz” kampanyasına kadar sahada yaptığı çalışmalar ve verdiği mesajlar, deklarasyonun içeriğine dair önemli bilgiler veriyor.
HERKES İÇİN ADALET
HDP, 2021 yılına “adalet inşa yılı” diyerek girdi. 8 Şubat’ta “Herkes İçin Adalet” kampanyasını açıklamadan önce partinin bütün organlarında kapsamlı bir çalışma yürüttü. HDP, adalet talebinde bulunan ve haksızlıklara uğrayan etnik, dini, siyasi, demokratik topluluklarla kampanya kapsamında görüşmeler gerçekleştirdi. HDP’nin eylem, etkinlik ve temasları Haziran Ayına kadar sürdü. HDP’nin başlattığı adalet talepli etkinlikler, toplumsal bir mücadele zeminine dönüştü.
Kampanya metnini açıklaması öncesinde HDP Eş Genel Başkanları muhalefet partileriyle görüşen ve mesajlar veren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi sonrasında, “Seçim ittifakları gündemimizde yok. Bizim herhangi bir ittifakın parçası olma gibi bir talebimiz ve arayışımız yok. Bizim arayışımız demokrasi ittifakıdır. Bunun için çerçeve oluşturduk ve siyasi partilere sunuyoruz” açıklaması yaptı.
Kampanya, Ankara’da düzenlenen bir etkinlikte, “Bize sözle değil, lütufla değil, gerçek adalet lazım” sözleriyle duyuruldu. Birçok alandaki adaletsizliklere 10 maddede dikkati çeken HDP Eş Genel Başkanları, “Türkiye’nin bütün demokratik ve toplumsal muhalefet güçlerini, bütün vicdanlı insanlarını bu adaletsiz, haksız ve zorba rejim karşısında güçlerini birleştirmeye, mücadeleyi ortaklaştırmaya çağırıyoruz” dedi.
HDP’li milletvekilleri ve hukukçular, pandemi döneminde Meclis’ten geçirilen ve “örtülü af” olarak değerlendirilen infaz yasasının iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. HDP’li milletvekilleri, AYM önünde nöbet eylemi gerçekleştirdi.
HDP, 15 Şubat’ta “Tecride Son, Yaşam için Adalet” talebiyle, İstanbul ve Diyarbakır başta olmak üzere birçok kentte yürüyüşler düzenledi.
KADINLAR İÇİN ADALET
HDP’li kadınlar da, Türkiye’de adaletsizliğe uğrayan kesimlerin başında kadınların geldiğini belirterek, “Kadınlar için Adalet” kampanyasını duyurdu ve sürece katıldı. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Tecritle nefessiz bırakan AKP-MHP faşist blokunun kadın düşmanı politikalarına itirazımız var” diyerek, kampanyayı başlattı. HDP’li kadınlar, haftalarca sürdürülen kampanya kapsamında, cezaevlerindeki çıplak arama ve hak ihlallerine karşı zincir eylemi ve park etkinlikleri düzenledi. Tecridin sonlandırılması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının uygulanması, cezaevlerinde yaşanan ihlallere karşı adliye binaları önünde açıklama yaptı ve paneller organize etti. Kadınlar aynı zamanda Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde “kadın kırımının önlenmesi” temasıyla etkinlikler düzenledi.
İŞ AŞ BULUŞMALARI
HDP, yıl boyunca tüm sorun alanlarına dair etkinlikler düzenledi. Ocak ayında başlattığı “İş ve Aş Buluşmaları” kapsamında İzmir, Diyarbakır, Van, İstanbul ve Mersin gibi kentlerde, işsizlerle, grevdeki işçilerle, mültecilerle, esnaf ve KHK’li emekçilerle görüşmeler gerçekleştirdi.
KADIN YOKSULLUĞUNA KARŞI ALANLARA
HDP Kadın Meclisi, “Herkes için Adalet” kampanyası kapsamında yürüttüğü “Kadınlar İçin Adalet” programının ikinci ayağını Nisan’da İstanbul’da gerçekleştireceği bir toplantıda “Kadın Yoksulluğu” olarak duyurdu. HDP, “yoksulluğun kadınlaşmasına izin vermeyeceğiz” İzmir’de sahaya çıktı, birçok kentte yürüyüşler, etkinlikler ve görüşmeler düzenledi.
HAK VE VİCDAN BULUŞMALARI
“Herkes İçin Adalet” kampanyası kapsamında HDP, din ve inanç öncüleriyle “Hak, Adalet ve Vicdan” buluşması gerçekleştirdi. Buluşmasının sonucunda, “Halkların, ezilenlerin ve sömürülenlerin hukukunu korumak; coğrafyamızın zenginliği olan farklı renklerimizle Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, Laz, Çerkes, Pomak; Ezidi, Müslüman, Sünni, Alevi, Hristiyan, Yahudi. ‘Adalet’ paydasında bir arada mücadele ederek mümkündür” mesajı verildi.
HDP’LİYİZ HER YERDEYİZ
HDP yılın başında sahada olma kararı aldıktan sonra kendisine yönelik saldırılar da had safhaya ulaştı. İzmir’de HDP il binasına yapılan saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz katledildi, 4 gün sonra HDP kapatma davasına dair iddianame Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edildi. HDP, bu gelişmeler sonrası “HDP’yi savunuyoruz” diyerek eylem ve etkinliklerini artırdı. Deniz Poyraz’ın katledildiği İzmir’de, HDP’nin de dahil olduğu demokrasi güçlerinin ortak mitingi 8 Temmuz’da gerçekleşti.
Buldan’ın mitingde yaptığı,“Siz bizim irademizi kıramazsınız. Biz milyonlar olarak bu ülkenin sahipleriyiz. Biz bu vatanda Türküz, Kürdüz, Arabız, Çerkeziz, Lazız, Sünniyiz, Süryani ve Êzidîyiz. HDP’liyiz, her yerdeyiz” konuşması HDP’nin güçlü bir kampanyasının başlangıcı oldu.
Parti bu tarihten sonra “HDP’liyiz Her Yerdeyiz” kampanyasını başlattı.
HDP eş genel başkanları, Temmuz ayı boyunca Antep, Urfa, Kocaeli, Aydın, Ağrı ve Bitlis’te halk buluşmaları düzenledi. Temmuz ve Ağustos ayları boyunca işsizler, direnişteki işçiler, kadınlar, gençler, yangın ve sellerde mağdur olanlarla bir araya geldi ve taleplerini dinledi.
Halk buluşmaları yanı sıra köy köy, ilçe ilçe de gezen HDP il, ilçe yöneticileri, MYK, PM üyeleri iki aylık süreçte 71 merkezde toplantı aldı. Bu toplantılarda bölge kentlerinde Kürt sorununun çözümünde muhatabın İmralı gösterildi. Batı bölgelerinde ise ekonomik kriz, adaletsizlik, demokrasi talebi, ekolojik tahribat, kadın sorunu öne çıktı.
ÖZGÜRLÜK ZAMANINA HDP DE DAHİL OLDU
Kürt demokratik siyasetinin başlattığı ve öncülüğünü yaptığı “Özgürlük Zamanı” kampanyasına HDP de dâhil oldu ve Türkiye’nin birçok kentinde alanlarda oldu. Kampanya kapsamındaki eylemlerin en coşkulularından biri Batman’da birlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Burada konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Bu ülkenin toplumsal bir barışa ihtiyacı var. Bu toplumsal barışı yaratmanın büyük mücadelesini veriyoruz. Bu toplumsal barış, Kürtlerin kendi anadilini, kimliğini, kültürünü özgürce kullanabileceği ortamların yaratılmasıyla başlar. Alevilerin kendi diniyle ibaretlerinin sağlanmasıyla başlar. Bunları görmezden gelen, Kürt’e düşmanca yaklaşan bu zihniyeti asla kabul etmiyoruz. Biz HDP olarak, bu ülkede toplumsal barışın Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesinden geçtiğini biliyoruz” mesajı vererek, İmralı’da tecridin son bulması çağrısı yaptı.
MA / Berivan Altan
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***