HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Avrupa futbolunda İtalya fırtınası esmeye devam ediyor. Euro 2020’de kupaya uzanan Roberto Mancini yönetimindeki Gök-Maviler, 2022 Dünya Kupası yolunda İsviçre ile deplasmanda berabere kalarak yenilmezlik serisini 36 maça çıkardı. İspanya ve Brezilya’nın 35 maçlık rekorunu tarihe gömdü. Bugünlere gelmek hiç de kolay değildi.
DÜNYA KUPASINA KATILAMAYINCA…
İtalyanların unutmak istedikleri tarihlerin başında 13 Kasım 2017 gelir. 2018 Dünya Kupası bileti için İsveç’le playoff mücadelesi veren İtalya o gün dibe vurmuştu. 4 kez kupayı kazanan İtalyanlar, 1958’den sonra ilk kez Dünya Kupası dışında kalıyordu. Azzurriler bu hezimetin ardından 14 Mayıs 2018’de dümeni Roberto Mancini’ye emanet ederek yeni bir süreç başlattı. Ancak kolay bir başlangıç olmayacaktı. Hatta sancılı olacaktı.
İlk 5 maçında sadece bir galibiyet çıkardı. Yendikleri ülke de Suudi Arabistan’dı. İkinci kez sahaya çıktığında Fransa’ya hazırlık maçında 3-1 yenilmişti. 5. maçta ise UEFA Uluslar Ligi’nde Portekiz’e 1-0’lık skorla boyun eğiyordu. Ukrayna maçıyla birlikte İtalya’nın yenilmezlik serisi başlayacaktı. Maçlar birbirini takip ediyor, İtalya yenilmeden sahadan ayrılıyordu. Son yenilgisini 10 Eylül 2018’de Portekiz karşısında alan Gök-Maviler, 36 maç boyunca yenilgi yüzü görmedi. 7 maçta sahadan beraberlikle ayrılırken, 29 maçta rakiplerine üstünlük sağladı. Bu seriye Avrupa şampiyonluğunu sığdırmayı başardı.
SERİLER KUPAYLA BİRLİKTE GELİYOR
35 maçlık yenilmezlik serisine İspanya 2007-09, Brezilya ise 1993-96 arasında ulaşmıştı. İspanyollar, yenilmezlik serisini Euro 2008 şampiyonluğuyla taçlandırmıştı. Luis Aragones yönetimindeki Matadorlar, rekora giden yolda 44 yıl aradan sonra Avrupa’nın zirvesine çıkmıştı. Futbolun Sambacıları ise rekorunu 1994 Dünya Kupası’yla süslemişti. Carlos Alberto Parreira yönetiminde, 24 yıl sonra Dünya Kupası’nı kaldırmıştı. Bu arada Brezilyalılara göre bu yenilmezlik serisi aslında 36 maç. Brezilyalılar Eylül 1995’te Romanya B takımıyla oynadıkları hazırlık maçının da sayılmasını istiyor. Ancak bu mücadele FIFA tarafından onaylanmış bir maç olmadığı için seriye dahil edilmiyor.
Bu İtalya’nın milli takım düzeyindeki ilk yenilmezlik rekoru değil. Vittorio Pozzo yönetiminde 1935-39 arasında 30 maç yenilmeyen İtalyanların bu rekorunu 1991 yılına kadar geçen olmamıştı. Bu esnada 1938 Dünya Kupası şampiyonluğu gelmişti. 1991-93 arasında yenilmezlikte 31 maçlık seri yakalayan Arjantin, İtalya’nın rekorunu tarihin tozlu sayfalarına göndermişti. Fransa ise 1994-96 arasında 30 maçla İtalya’nın rekorunu egale etmişti.
GOL İÇİN ÇABALAYAN, SİSTEM TAKIMI
Roberto Manci’nin dümene geçmesiyle İtalya için yeni bir sayfa açılıyordu. Manchester City, Inter, Galatasaray ve Zenit tecrübeleriyle milli takımın dümenine geçen Mancini, ilk olarak sistemde değişikliğe gitti. 4-3-3 oyun sistemini benimseyen Mancini, hücumu düşünürken savunma güvenliğini elden bırakmadı. İtalyanlarla özdeşleşen 1-0’ı bulduktan sonra Catenaccio savunması yapma fikrini elinin tersiyle itti. 41 maçta 93 gol kaydeden Mancini’nin öğrencileri, kalelerini de 1168 dakika boyunca gole kapattı.
Yetenekli oyunculardan bir milli takım kurdu. Görevi sırasında 80’den fazla oyuncuyu milli takıma davet etti. En iyi kadroyu oluşturma adına, kadroya çağırdığı oyunculara uzun süreler şans tanıdı. Yeteneği olan her isme milli takımın kapısının açık olduğunun mesajını verdi. Milli takım kamplarını ‘aile ortamına’ çevirmesinin pozitif etkisi peş peşe gelen galibiyetler oldu.
MANCİNİ TAKIMDA DEVRİM YAPTI
Yenilmezlik serisinin Euro 2020 şampiyonluğuyla somut başarıya dönüşmesi, Mancini’nin zihniyet değişiminin ürünü. Gençlere forma verdi. Oyun stili ve anlayışını değiştirdi. Tecrübeli-genç uyumunu başarıyla sağladı. 13 Kasım 2017’de dibe vuran İtalya’yı yeniden ayağa kaldırıp, tarihinde ikinci kez Avrupa şampiyonu yaptı.
İtalya, Mancini yönetiminde küllerinden yeniden doğmanın somut örneği. Değişimin radikal olması gerektiğini gösteriyor. İlk 5 maçında ikişer yenilgi ve beraberlik almasına rağmen Mancini sisteminden taviz vermedi. Başarıya giden yolu önceden belirleyip, ısrarcı olmasının meyvelerini bugün toplamaya devam ediyor.
İspanya’nın Luis Aragones, Fransa’nın Aime Jacquet ile yaptığı devrimi İtalya Roberto Mancini’yle gerçekleştirdi. Bakalım Euro 2020 başarısının yanına 2022 Dünya Kupası’nı ekleyebilecek mi? Şimdiden kupanın favorileri arasında İtalya adı listenin üst sırasından yazıldı bile.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***