Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta AKP’nin Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’nda İyi Parti lideri Meral Akşener’i eleştirdi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu için, “1453, Fatih Sultan Mehmet, aynı senin gibi, dedi ki ‘Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u alırım’. Bizans’a rağmen, Avrupa’ya rağmen, Haçlılar’a rağmen, ya İstanbul’u alırım, ya İstanbul beni alır”. İki kararlı lider, ve İstanbul alındı” açıklaması yapmasına tepki gösterdi. Erdoğan, “Fatih kim, sizler kim?” dedi.
Erdoğan, partisinin Kahramanmaraş Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından başlıklar şöyle:
“Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır ve biz aşkı böyle anladık, böyle tanımladık ve bu yola böyle çıktık. Buradan Kahramanmaraş’ın tüm hanelerini canı gönülden selamlıyorum. Gençler esasen kahramanlar diyarı Maraş’a 31 Temmuz’da gelecektik ancak orman yangınları sebebiyle ziyaretimizi ertelemek zorunda kaldık. Kahramanmaraş’a verdiğimiz sözü yerine getirmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.
“Felaket bölgelerine büyük bir çıkarma yaptık”
Afet haberini alır almaz devletimizin tüm imkânlarını vatandaşlarımız için seferber ettik. İlgili bakanlarımızı, kurum başkanlarımızı ve milletvekillerimizi çalışmaları idare etmek üzere hemen bölgeye gönderdik. Uçaklar, helikopterler, iş makineleri, itfaiye araçları, arazözler, personellerle felaket bölgelerine büyük bir çıkarma yaptık.
“Afetzedeler, devlet nerede diye sordurmadık”
Temel gıda maddelerinden barınmaya kadar vatandaşlarımızın her türlü ihtiyacını giderdik. Afetzedeler, devlet nerede diye sordurmadık. Türkiye’nin kerim devlet vasfı yaşanan son hadiselerle bir kez daha kendini belli etmiştir.
“Devletimiz artık 80’lerin 90’ların enkaz altında kalan devleti değil”
Devletimiz artık 80’lerin 90’ların enkaz altında kalan devleti değildir. İmkânları da gelişmiştir. Bugün hedefleriyle büyük bir Türkiye Cumhuriyeti vardır. Benzer afetlere maruz kalan Batılı ülkeler günlerce afet bölgelerine ulaşamazsak devletimizin vatandaşını sahipsiz bırakmamıştır. Felaketleri yaşayan illerin tamamı devletin gücünü, imkânlarını yardım elini yanında hissetmiştir. Bu süreci dünyaya örnek gösterilecek bir başarıyla yönetmiştir.
“Binaların yerine yenilerini inşa etmeye başladık”
Afet bölgelerinde vatandaşlarımızın zararlarını tazmin çalışmaları halen devam ediyor. Binaların yerine yenilerini inşa etmeye başladık. 1 yıl içerisinde bunları bitireceğiz. Hak sahiplerine binalarını teslim edeceğiz. Bunu daha önce depremlerle sarsılan illerimizde sağladık. Sel ve yangın afetini yaşayan illerimizde de aynısını yapacağız. Hiçbir vatandaşımızı aç, açıkta, darda bırakmayacağız.
“Bizi hizmet üretmek değil; muhalefetin yalan ve iftiralarıyla uğraşmak yoruyor”
Bu süreçte Tek kaygımız muhalefetin bu çalışmalara destek olmak yerine günlük siyasetin kısır tartışmalarına alet etmesidir. Bizi iş yapmak, hizmet üretmek değil; muhalefetin yalan ve iftiralarıyla uğraşmak yoruyor.
“Muhalefet partileri istismar peşinde koştular”
Öyle ki vatandaşlarımızın canının ve malının derdine düştüğü bir dönemde muhalefet partileri istismar peşinde koştular. Olmadık iftiralarla, yetmediği yerde yalan terörüne sarılarak insanımızın kafasını bulandırmaya çalıştılar.
“Afetler meselesinde de muhalefet sınıfta kalmıştır”
Afetler meselesinde de muhalefet sınıfta kalmıştır. Muhalefetin her konuyu siyasileştirme gayreti burada da ifşa olmuştur.
Bu süreçte hep birlikte yaşadıklarımız bu ülkenin halen en büyük eksiklerinin yerli ve milli muhalefet açığı olduğunu göstermiştir. Biz siyasetimizi elbette karşımızdaki bu vahim tabloya göre belirlemiyoruz. Bu kifayetsizleri kendi çapsızlıklarıyla baş başa bırakıp yolumuza devam ediyoruz. Varsın onlar milletin acısının üzerinde tepinmeyi maharet sansınlar. Varsın onlar ahlaksız siyaset yaparak siyaset kurumunu kirletsinler. Varsın onlar Bizans benzetmeleriyle milleti tahrik etsinler.
İmamoğlu için Fatih benzetmesine tepki
Ne diyor; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı için; kalkıp bunu Fatih’e benzetiyor. Bunlar Fatih’in kim olduğunu anlamamış, bilmiyorlar. Ne diyor, duvarlara yazdılar. Şuydu; diyorlardı ki ‘Zulüm 1453’te başladı’ Meral Hanım sen kimi kime benzetiyorsun? Duvarlarımıza bu yazıları yazanlarla aynı yolda yürüyorsun.
“Fatih kim, sizler kim?”
Gezi Parkı olaylarında, Bizans olaylarını yaşayanlarla beraber yürüyorsun. Sizin farkınız yok. Fatih kim, sizler kim? Varsın onlar sen ben kavgasıyla günü kurtarma çabası içinde olsunlar, hiç endişeniz olmasın biz dimdik ayaktayız. Bir taraftan duvarlarımızı zulüm 1453’te başladı diyerek kirtelenler, bir diğer taraftan Bezmialem Validebağ Camisi’ne içine bira şişeleriyle yürüyenler.. Sen bunlarla berabrsin Meral Hanım.
“Bay Kemal o da yine aynı yürüyüşü yapanlardandı”
Bay Kemal o da yine aynı yürüyüşü yapanlardandı. Bizse Türk siyasetinin kalitesini düşürenlere aldırmadan, 84 milyonun tamamının huzuru için çalışmayı sürdüreceğiz. Sizler gibi dava arkadaşlarım olduğu için çok mutluyum. Hamdolsun Allah’ıma bugün hem sizlerle kucaklaşıyor, hem de inşası tamamlanan eserlerin açılış sevincini birlikte yaşıyoruz. İl Danışma Toplantımızın ardından toplu açılış töreniyle sizlerin hizmetine sunacağımız yatırımların, Kahramanmaraşımıza, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
“Son 19 yılda ülkemizin karşılaştığı her badireyi sizlerin gayretleriyle aştık”
Sizlerin fikirleri, tespitleri bizim için altın kıymetindedir. Bu teşkilatın her bir ferdi partimizin şehirlerdeki uç beyleridir. AK Parti teşkilat mensuplarının daima görüşlerine önem veren bir parti olmuştur. Son 19 yılda ülkemizin karşılaştığı her badireyi sizlerin gayretleriyle aştık. Türkiye’yi tarih sahnesine yeniden taşıyan vizyon projelerine sizlerle imza attık.
Elde ettiğimiz her başarının altında sizlerin imzası var. AK Parti’nin 20 yıldır sürdürdüğü ülke ve millete hizmet yolunda sizler bize yoldaşlık ettiniz. Desteğinizle bize hep umut aşıladınız. Zorluklar karşısında mücadele azmimizi siz bilediniz.
“Z kuşağı, Y kuşağı falan diyorlar ya hepsi burada “
Bu topraklarda fitne ateşini körüklemek isteyenler karşılarında Kahramanmaraşlı kardeşlerimizin ferasetini buldu. Z kuşağı, Y kuşağı falan diyorlar ya hepsi burada… Kahramanmaraş etnik, mezhebi, kültürel fay hatları üzerinden yapılmak istenen hiçbir provokasyona izin vermedi, oyuna gelmedi.
Türkiye’nin ve Türk milletinin istikbali için çalışan tüm dava arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Kahramanmaraş’ta 7 güzel adamdan biri Merhum Erdem Beyazıt abimizdi. AK Parti’yi destekleyen tüm kardeşlerime şahsım, teşkilatım adına teşekkür ediyorum. İl ve ilçe başkanlarımızdan, kadın ve gençlik kollarımıza, sandık temsilcilerimize kadar her kademedeki arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 20 yıldır partimize emek vermiş her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.
“AK Parti tüm mazlum ve mağdurların da partisidir”
Bizler tarihi şanlı zaferler ve mücadelelerle dolu asil bir milletin evlatlarıyız. AK Parti milletin partisidir. Milletin emanetini taşıyan bir partidir. AK Parti, evladını eline kına yakarak askere gönderen anaların, geleceğe umutla bakan gençlerin partisidir. AK Parti, dünyanın 100’ü aşkın ülkesinde hayat kurmuş gurbetçilerin partisidir. AK Parti tüm mazlum ve mağdurların da partisidir. Balkanlardan Türk Cumhuriyetlerine, Afrika’dan Asya’ya kadar tüm kardeşlerimiz ülkemizdeki gelişmeleri yakından takip ediyor. Milletimizin başına gelen felaketler onları da hüzünlendiriyor. Hiç endişeniz olmasın, terör saldırılarından 15 Temmuz darbe girişimine kadar yaşadığımız her kritik hadisede buna şahit olduk. ‘One minute’ duruşumuz Gazzeli, Kudüslü mazlumları da gururlandırdı. İşte bunun için her fırsatta AK Parti, sıradan bir parti değildir diyoruz. Bu hareketin kökleri Malazgirt’tedir, Söğüt’tedir, Dumlupınar, Sakarya, Çanakkale’dedir.
Pazartesi günü Dumlupınar’dayız.
AK Parti her ne kadar 20 yıllık bir hareket olsa da kökü mazide gözü atide bir geleneğin bugünkü temsilcisidir. Her fırsatta tarihi sorumluluklarımıza, omuzlarımızda taşığımız ağır yüke dikkat çekmemizin sebebi budur. Bu gerçekleri sadece bizler değil, bizden daha çok hasımlarımız biliyor.”
Büyüyen, güçlenen, özgüveni, cesareti artan bir Türkiye’nin ne manaya geldiğini rakiplerimiz bizden çok daha iyi görüyor. Son 20 yılda darbelerden terör eylemlerine, sokak olaylarından karanlık suikastlere kadar envai çeşit saldırıya işte bunun için maruz kaldık. Birilerinin gözünde Türkiye hâlâ Türklere bırakılmayacak kadar önemli, kritik bir ülkedir.
Türkiye’ye dair hesapları bozulanların cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız, 2023’e giden süreçte daha da pervasızlaşacağı anlaşılıyor. Milletimizin iç barışını dinamitlemeye yönelik girişimlerin artması bunun en açık işaretidir.
CHP’nin fitilini ateşlediği, ittifak ortaklarının da Bizans benzetmeleriyle benzin döktüğü nefret siyaseti yine bu oyunun bir parçasıdır. Milletten umudunu kesen CHP, 1960 darbesi öncesinde olduğu gibi yalandan, iftiradan, kışkırtmadan iktidar devşirmeye çalışıyor.
“Etnik kimlik üzerinden mezhep, ideoloji üzerinden milletimiz arasına fitne sokulmasına izin vermeyeceğiz”
Milletten umudunu kesen CHP, yalandan, iftiradan, kışkırtmadan iktidar devşirmeye çalışıyor. Partilerini satan taciz, tecavüzle yüzleşmek yerine ellerindeki kiri partimize bulaştırmaya çalışıyorlar. Başarılı olamayacaksınız. Milletimiz kuklayı da kuklacıyı da gayet iyi görüyor. Allah’ın izniyle ne biz ne de milletimiz bu oyuna gelmeyeceğiz. Etnik kimlik üzerinden mezhep, ideoloji üzerinden milletimiz arasına fitne sokulmasına izin vermeyeceğiz. Bunun için sizlerden çalışmalarını biraz daha artırmanızı istiyorum. 2023’e kadar kapı kapı dolaşacak, eserlerimizi Maraşlı kardeşlerimize aktaracağız.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***