Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Soçi’deki zirvenin ardından yurda dönüşünde uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı zirveden dönüşte, S-400’ler, savaş uçakları ve denizaltıları da kapsayan savunma sanayi, yeni nükleer santralların yapımı ve uzay çalışmaları konularında Moskova ile bugüne kadarki en ileri işbirliği planlarını açıkladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Karadeniz kıyısındaki Soçi kentinde gerçekleştirdiği görüşmenin ardından uçakta gazeteci gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Rusya ile S-400’lerde geri adım yok, uzaya roket fırlatma, savaş uçakları ve denizaltı adımlarımız olacak; iki yeni nükleer santral yapımını Putin’e önerdim” dedi. ABD’nin Orta Doğu Koordinatörü Brett McGurk’ün Suriye’de terör örgütlerinin adeta sevk ve idaresini yaptığını söyleyen Erdoğan “Bu aslında teröre destek veren bir isimdir. Bu adam PKK/YPG/PYD’nin adeta yönetmeni durumundadır. Tabii benim bu ifadem birilerini ciddi manada rahatsız edecektir. Bunu da biliyoruz. Ama terör örgütleri ile el ele, kol kola oralarda dolaşan adamdır bu. Benim teröristlerle mücadele verdiğim bir bölgede bunun onlarla kol kola dolaşması beni ciddi manada rahatsız etmektedir” açıklamasını yaptı.
Fahiş fiyat artışlarıyla son dönemde gündeme gelen ve denetlenen zincir marketlere “Bazı cezai müeyyideler” geleceğini Erdoğan, parlamenter sisteme dönüşün söz konusu olmadığını, başkanlık sistemiyle devam edileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya dönüşü uçakta Putin’le gerçekleştirdiği görüşmeyi değerlendirdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Soçi’de Putin’le gerçekleştirdiği görüşmenin “verimli” geçtiğini değerlendiren Erdoğan, görüşmede bölgesel ve ticari konuların ayrıntılı bir şekilde ele alındığını belirterek “Turizm, tarım ve diğer alanlarda iş birliğimizi geliştirmenin önemini de vurguladık. Turizmde Rusya bize çok ciddi destek verdi. Turizmde yaşadığımız sıkıntıları Rusya’dan gelen turistlerle ciddi manada aşmış bulunuyoruz” dedi.
Görüşmede Suriye, Karabağ, Libya ve Afganistan’daki gelişmelerin etraflıca değerlendirildiğini kaydeden Erdoğan, “Azerbaycan konusunu değerlendirdik. Atılabilecek ortak adımlar hususunda samimi ve verimli görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle Afganistan’daki gelişmeler de ele aldığımız bir diğer güncel konu başlığı oldu. Özellikle İdlib başta olmak üzere Suriye ile ilgili konuları da ayrıntılı şekilde ele aldık” diye konuştu.
Putin’den kısa zamanda bir iadeyi ziyaret istediğini ve bu isteğinin olumu karşılandığını söyleyen Erdoğan, Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’nın bu yıl bitmeden Türkiye’de yapılması talebinin de olumlu karşılandığını kaydetti.
“İdlib’de güvenliğini sağladığımız bölgelerde zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanmıyor değil”
Soru-Nur Özkan Erbay: Bu görüşmenizde özellikle Suriye ve İdlib’in ön planda olduğunu görüyoruz. Bu konuda Putin’den Rusya’nın 2018 Soçi Mutabakatı’nın gereği olan taahhütlerini yerine getirmesi noktasında talebiniz oldu mu? Buna nasıl karşılık verdiler? Zira İdlib merkezli bir mülteci krizini Türkiye sizin nezdinizde her fırsatta dile getiriyor. Bu konuda bir teminat verdiler mi? Bir de M-4 karayoluyla ilgili durum gündeme geldi mi?
Burada Türkiye’nin gözlem noktalarına yönelik saldırı girişmleri oluyor. Türkiye olarak Suriye’de Rusya’yla birlikte kararlaştırdığımız her hususa bağlılığımızı sürdürüyoruz. Buralardan herhangi bir geri adım atmak söz konusu değil. Bütün mutabakatlara uymaya ve güvenlik koridorundaki radikal unsurların temizlenmesine de Türkiye olarak biz devam ettik. Bundan da taviz yok. Ama tabii aynı yaklaşımı muhataplarımızdan da bekliyoruz.
İdlib’de güvenliğini sağladığımız bölgelerde zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanmıyor değil. Ama bu sıkıntıları aşmak için ilgili birimlerimiz muhataplarıyla görüşmek suretiyle bunu da çözmenin gayreti içinde oluyorlar. Bu konuda da birlikte hareket etmenin önemine vurgu yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle liderler düzeyinde telefon diplomasiyle, bunun yanında dışişleri ve savunma bakanlarımızın, istihbarat örgütlerimizin müşterek çalışmalarıyla bunları çözmenin gayreti içerisinde olalım dedik ve bu konuda da mutabakatımızı ortaya koyduk.
Tabii bölgede ateşkesin sağlıklı bir şekilde devamı, özellikle Türkiye’den geri dönüşleri hızla artıracaktır. 400 bini İdlib bölgesine olmak üzere 1 milyondan fazla kişi evlerine, topraklarına dönüş yaptı. Bu olumlu bir gelişme. Bu rakamı artırmak ve ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyelilerin güvenle topraklarına dönüşü için gerekli çalışmaları aralıksız sürdürüyoruz.
“Bu örgüt Beyaz Saray’da ağırlandı”
Benim özellikle üzerinde durduğum bir diğer konu da PKK/YPG’nin Moskova’da olmasıydı. Bunu kendilerine hatırlattım. Aynı şekilde bu örgüt ABD’de de Beyaz Saray’da ağırlandı. Burada da bunlara ilgi, maalesef ileri derecede. Malum Amerikalı McGurk denilen bir adam var. Bu adam terör örgütlerinin adeta sevk ve idaresini yapıyor. “Terörle mücadele konusuyla ilgili dayanışmamızı daha da artırmamız gerekir” dedik.
“İkinci ve üçüncü nükleer enerji santralleri konusunu görüştük”
Soru-Ferhat Ünlü: ABD’nin PKK/YPG’ye verdiği destek söz konusu. Rusya ile 2018 Mutabakatından sonra Münbiç ve Tel Rıfat’tan terör unsurlarının ayıklanmasıyla ilgili yeni bir mutabakat sözlü de olsa söz konusu olur mu? Bölgede terör örgütlerinin saldırı girişimlerine karşı Rusya yeni bir adım atacak mı?
Terör örgütü PKK/YPG’nin bu bölgelerdeki varlığının sonlandırılmasıyla ilgili, daha önce varılan mutabakatların gereği yapılmalıdır.
Tabii bu görüşmemizde bölgedeki mevcut durumu değerlendirmekle birlikte, bizim gündemimizi ağırlıklı olarak Türkiye-Rusya ilişkilerini daha da geliştireceğimiz hususlar, savunma sanayiinden siyasi ve askeri konulara kadar atabileceğimiz ortak adımlar ve beraber yapabileceğimiz yatırımlar oluşturdu. Bu konularda Sayın Putin çok açık ve net yapabileceğimiz yatırımları gündeme getirdi. Örneğin Akkuyu’nun yanı sıra ikinci ve üçüncü nükleer enerji santralleri konusunu, savunma sanayiine yönelik atılabilecek adımları görüştük.
Tüm bunlarla beraber mesela Türkiye’nin uzay çalışmalarını konuştuk. Sayın Putin, uzayla ilgili Türkiye ile beraber çalışmaya var. Uzayla ilgili atılabilecek adımlarla ilgili de heyetlerimizi, ekiplerimizi çalıştıracağız. Yapılacak çalışmayla da bunun zamanlamasını, yol haritası belirleyeceğiz. Ona göre de inşallah ilerleyeceğiz. Yani uzay çalışmalarında da çok daha ileri boyutta bir teklif var. Bir tane karada, bir tane denizde platform oluşturmak suretiyle, buradan uzaya roket fırlatma çalışmalarını beraber yapabileceğimizin teklifini sağ olsun yaptılar. Bu konuda da ilgili arkadaşlarımızı görevlendirerek çalışacağız.
“Rusya’yla gemi inşası, uçak motorları, denizaltılara varıncaya kadar adımlar atacağız”
Soru-Recep Yeter: Savunma sanayii ile ilgili adımlar da gündeme geldi dediniz. S-400’ün devamının alınmasına ilişkin bir süreç şekillendi mi görüşmenizde? Diğer husus da F-35 programından Türkiye’nin çıkarılması sonrasında Rusya ile yeni nesil savaş uçakları konusunda bir çalışma yürütülmesi, özellikle SU uçaklarıyla alakalı bir çalışma yapılması konusu gündeme geldi mi?
Bir defa S-400 konusunda bizim sürecimiz devam ediyor. Geri adım atmak gibi bir şey söz konusu değil. Bu yararlı görüşmemizde tabii ki bunları da etraflıca konuştuk ve bunları daha ileri boyutlara nasıl taşıyacağımızı görüştük. Hatta uçak motorları yapımında ne gibi adımlar atacağız, savaş uçaklarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağız; bunları da yine etraflıca konuşma imkanımız oldu.
Allah nasip ederse uçak motorları konusunda da aynı adımı atacağız. Bir diğer konu, gemi inşasında da yine beraber birçok adım atabiliriz. Denizaltılara varıncaya kadar, burada da yine Rusya ile müşterek adımlarımız inşallah olacaktır. Çalışacağız. Durmak yok yola devam.
Soru-Nur Özkan Erbay: Almanya ile yaptığımız Reis serisi denizaltılarımız vardı. Ruslarla mı devam edeceğiz?
Almanya işi biraz gevşekten alıyor. Almanya eğer bu işte bize verdiği sözü yerine getirmezse yapacağımız iş, alternatifleri bulmaktır. Alternatifler tükenmez.
Soru-Hasan Öztürk: Bu görüşmede Karabağ ile ilgili Zengezur Koridoru gündeme geldi mi?
Zengezur Koridoru bütün bölge için önemli bir imkan olacak. Burada hayata geçecek kara ve demir yolu hatları tüm bölge ülkeleri için ticari ve ekonomik fırsatlar getirecek. Azerbaycan bu koridor için geniş çaplı çalışmalar yürütüyor. Tabii Ermenistan tarafının da yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekiyor.
Soru-Hasan Öztürk: Sizin bölge ülkeleri için önerdiğiniz 6’lı platform konusu da gündeme geldi mi?
Ona Putin her an hazır zaten.
“Hayra alamet bazı adımlar atılıyor”
Soru-Hüseyin Likoğlu: Amerika dönüşü “Biden ile gidişat pek hayra alamet değil” demiştiniz. Amerika ile sorunlarımız malum; terörü desteklemeleri, S-400 konusundaki tutumları, FETÖ konusunda adım atmamaları… Gidişat hayra alamet değilse, ABD ile ilişkilerde bilmediğimiz bir şey var mı yoksa sorunlar mı derinleşti?
Bunları söyledik, cevap geldi zaten. Nasip olursa Roma’da görüşeceğiz. Oradan da inşallah Glasgow’a gideceğiz. Glasgow’da da büyük ihtimalle görüşeceğiz. Demek ki hayra alamet bazı adımlar atılıyor.
“Taliban’la görüşmemek gibi bir ön yargımız yok”
Soru-Nisa Efendioğlu: İkili görüşmede Afganistan’daki gelişmelere de değindiğinizi söylediniz. Tam olarak ne konuşuldu? Türkiye’nin Taliban’la ilişkileri şu anda ne durumda? Şu anda Türkiye’nin Afganistan stratejisi nedir?
Malum biz artık Afganistan’dan tüm askerlerimizi çektik. Asker varlığı olarak Afganistan’da yokuz. Fakat Taliban’ın bizle uyumlu bir çalışma içerisine girmesi halinde bizim Taliban’la görüşmemek gibi bir ön yargımız da yoktur. Çünkü Afganistan halkı bizim yüz yıllara dayanan geçmişimiz olan bir halktır. Yönetimle de uyum olması halinde biz her türlü görüşmeyi yapabiliriz. Buna da kapımız açıktır.
Soru-Nisa Efendioğlu: Türkiye Kabil Havalimanı’nın güvenliğini sağlama ve burayı işletme düşüncesinden vaz mı geçti?
Şu an itibarıyla yokuz ama ileride olabilir.
“McGurk denilen adam teröre destek veriyor”
Soru-İdris Arıkan: Amerika, Afganistan’dan çekildi. Siz geçen gün çok açık ve net bir şekilde “Amerika Suriye’den de çekilsin” dediniz. Orta dönem perspektifiyle baktığınız zaman Washington’un nasıl bir adım atmasını bekliyorsunuz?
Az önce bir isimden bahsettim; McGurk… Bu aslında teröre destek veren bir isimdir. Bu adam PKK/YPG/PYD’nin adeta yönetmeni durumundadır. Tabii benim bu ifadem birilerini ciddi manada rahatsız edecektir. Bunu da biliyoruz. Ama terör örgütleri ile el ele, kol kola oralarda dolaşan adamdır bu. Benim teröristlerle mücadele verdiğim bir bölgede bunun onlarla kol kola dolaşması beni ciddi manada rahatsız etmektedir. Şu anda da onun bu terör örgütleriyle iç içe olması, beraber olması, konumunu zaten ifade etmektedir. Er veya geç Amerika buradan çıkmalı ve burası Suriye halkına bırakılmalı.
Soru-Deniz Kilislioğlu: Amerika ile ilgili çok net ifadeler ortaya koydunuz. ABD Başkanı Biden ile G-20 Zirvesinde bir araya geleceğiniz bilgisi var. G-20 Zirvesindeki görüşmeyi Amerika-Rusya dengesinde siz nereye konumlandırıyorsunuz?
“Ya uçaklarımızı ya da parayı verecekler”
Orada Sayın Biden’la yapacağımız görüşmenin boyutları nereye ulaşır göreceğiz. Mesela, Brüksel’de bir görüşmemiz oldu. Şimdi ise Roma’da bir görüşme yapacağız. Belki bunları da konuşacağız. Suriye ile ilgili ABD’nin yaklaşımı ne olacak? Bunları dillendirme fırsatımız olacak. Aramızdaki askeri siyasi, ekonomik, ticari tüm ilişkileri ele alacağız.
Mesela F-35 sorunu ne olacak? 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Bu ne olacak? Bunların akıbetini görmemiz lazım. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler.
“Yeni Anayasa çalışması bitmek üzere”
Soru-Kurtuluş Tayiz: AK Parti’nin, Cumhur İttifakının yeni anayasa çalışması ve seçim yasasına ilişkin çalışmaları ne aşamada?
Bizim anayasa ile ilgili çalışmamız bitme noktasına geldi. Bu arada yaşadığımız afetler sebebiyle bir kesintiye uğradı. Tekrar bir araya gelip, çalışmamızı süratle bitireceğiz. Siyasi Partiler Kanunu ile ilgili çalışmada da Genel Başkan Yardımcım Hayati Bey, MHP’deki muhatabıyla yaptıkları çalışmayı belirli bir noktaya getirdiler.
Son durumu bana bildirecekler. Ondan sonra da hayırlısıyla buradaki kararımızı da vermiş olacağız. Devlet Bey ile de bir araya gelip üzerinden geçme imkanımız olabilir. Zaten özellikle baraj vesaire gibi konular medyaya da yansıdı.
“Başkanlık sistemiyle devam edeceğiz”
Soru-Deniz Kilislioğlu: Muhalefetin parlamenter demokrasiye dönüş konusundaki tavrı ortada. Zaman zaman AK Parti içinde de buna dönük bazı fikirler konuşulduğu iddia ediliyor. Bu konudaki görüşünüz nedir?
Asla böyle bir şey söz konusu değil. Başkanlık sistemini getiren bir iktidar kalkıp da muhalefetin kuyruğuna takılır mı? Böyle bir şey asla olamaz. Biz başkanlık sistemini getirdik ve bu yeni sistemden de memnunuz. Başkanlık sistemiyle inşallah yolumuza devam edeceğiz.
Başkanlık sistemiyle aldığımız mesafe de ortadadır. Bizi yıllarca geride bırakmış olan eski vesayetçi sistemi tekrar denemenin anlamı yok. Eski sistem demek, yamalı bohça demektir. Eski sistem demek, sürekli koalisyon hükümetlerinin olması demektir. Eski sistem demek, kesinlikle sağlıklı bir yönetim biçiminin olmayışı demektir. Olay bu kadar basittir.
“Zincir marketlere bazı cezai müeyyideler gelecek”
Soru-Ferhat Ünlü: Fahiş fiyat sorununda yalnızca zincir marketler mi sorumlu yoksa bunda üretim maliyetlerinin artmasını da etkisi var mı?
Şu anda zincir market dediğimiz bu güçlü marketler bu işin ağırlığını oluşturuyor. Bunların bir de alt yapıları var. Bu alt yapılar da ciddi manada bu işin beslemesi oluyor. Şu anda bazı marketlerle ilgili bir denetim süreci olacak. Bazı cezai müeyyideler gelecek. Böyle bir durum söz konusu. Biz kendilerinden hassasiyet bekliyoruz. Ticaret Bakanlığımız da denetimlerini sıklaştırarak sürdürüyor. Bunu da devam ettireceğiz. Tarladan manava ve markete kadar bu süreci çok daha ciddi bir şekilde denetleyeceğiz.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***