Danimarka’da Ole Ginnerup Schytz adlı amatör bir defineci, arkadaşının arazisinde dolanırken Demir Çağı’na ait altın eşyalardan oluşan büyük bir hazineyi ortaya çıkardı. Hazineyi 2022’nin Şubat ayından itibaren sergileyecek olan Vejlemuseerne Müzesi’nden yapılan açıklamaya göre “muazzam” buluntu, bin 500 yıl önce gömülmüş neredeyse bir kilogram altından oluşuyor.
‘DANİMARKA TARİHİNİN EN BÜYÜK HAZİNELERİNDEN BİRİ’
Müze tarafından “Danimarka tarihinin şimdiye kadarki en büyük, en zengin ve en güzel altın hazinelerinden biri” olarak tanımlanan istif, orta Danimarka kasabası Jelling yakınlarındaki Vindelev’de metal dedektörüyle keşfedildi.
NTV’de yer alan habere göre, Vejlemuseer Müzesi’nin araştırma başkanı Mads Ravn, Schytz ona bulduğu eşyaların fotoğraflarını gönderip önemli bir şey olup olmadığını sorduğunda neredeyse sandalyesinden düştüğünü söyledi.
TABAK BÜYÜKLÜĞÜNDE DEVASA MADALYONLAR
Ardından arkeologlar, müzeden bir ekiple birlikte sit alanını kazdı ve “tabak büyüklüğünde devasa madalyonlar” içeren farklı bir hazineyi daha ortaya çıkardı. Müze, eserlerin bir Demir Çağı yöneticisi tarafından gömülmesinin, Vindelev’in o zamanlar bir güç merkezi olduğunu ortaya koyduğunu açıkladı.
Ravn, “Eşyaları kim gömdüyse, son derece zengin ve güçlü olmalı. İstif, dönemine göre normalden daha kalın altın madalyonlar içeriyor. Hiç böyle bir şey görmedim” diye konuştu.
TANRILARA SUNULAN BİR ADAK OLABİLİR
Bununla brilikte, Rawn 6. yüzyılda bir bölge liderini yetenekli zanaatkarları bölgeye çektiğini ve daha sonra büyük altın hazinesini gömdüğüne inandıklarını söyledi. Rawn, hazinenin neden gömüldüğünü henüz netleştiremediklerini, ancak tanrılara sunulan bir adak olabileceğini belirtti.
Diğer taraftan bazı uzmanlar, altının savaş sırasında gömüldüğünü öne sürdü, ancak Ravn, nesnelerin kombinasyonunun, bunun bir adak olma olasılığının daha yüksek olduğunu gösterdiğini söyledi.
ALTIN ROMA SİKKELERİ İÇERİYOR
Define, ayrıca brakteat adı verilen, fincan tabağı boyutunda dekore edilmiş madalyonların yanı sıra mücevher haline getirilmiş Roma sikkelerini de içeriyor.
Hazinede yer alan ağır bir Roma altın sikkesinin, Büyük Konstantin (MS 324-337) döneminden kalma olduğunu söyleyen Ran, bu durumun altınları gömen kişinin Avrupa’nın Demir Çağı’nda zaten iyi bağlantılara sahip olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi.
Ravn, ayrıca Roma sikkelerinin o zamanlar insanların ne kadar hareketli olduğunu gösterdiğini ve kuzey Avrupa’dan gelen insanların paraları eve geri getirmeden önce yağmalamak veya Roma ordularında paralı asker olarak hizmet etmek için güneye hareket ettiğini açıkladı.
Brakteatlardan birinin ise bir erkek başı ve bir dizi runenin yanı sıra bir at ve bir kuşla süslendiği görüldü. Ön araştırmalara göre, tanrı Odin’e atıfta bulunabilecek olan at figürünün üzerindeki runik bir yazıt bulunuyor.
AYNI DÖNEMDE BÜYÜK BİR VOLKANİK PATLAMA YAŞANDI
Ravn, antik destanların yazıya geçirilmesinden yaklaşık 300 yıl önce, o sırada İskandinav mitolojisinin gelişmekte olduğunu ve daha eski dinlerle rekabet halinde olduğunu söyledi.
Öte yandan, aynı dönemde, MS 536’da, İzlanda’daki büyük bir volkanik patlamadan kaynaklanan kül bulutunun neden olduğu ve yıllarca kıtlığa yol açan bir iklim felaketi yaşandı.
Ravn, “Bazı yönlerden çok kaotik bir dönemdi. İskandinavya’daki en büyük altın hazinelerinden bazıları bu sıralarda gömüldü ve Danimarka’nın merkezindeki Hjarno adasında bulunan bazı nesneler, bu en son hazinedekilerle benzerlikler taşıyor” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***