Ali Babacan, 17-25 operasyonunda ismi geçen bakanların Yüce Divan’a gitmemek için sağı solu tehdit ettiklerini belirterek, “Ve o malum arkadaşlar sağı solu tehdit ettiler. Ve iş döndü dolaştı hukuki mecradan çıktı bir siyasi hatta düştü” dedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 17-25 Aralık operasyonlarının ardından soruşturma komisyonu kurulmasıyla birlikte yolsuzluk iddialarının odağındaki bakanların Yüce Divan’a gitmemek için “sağı solu tehdit ettiğini, soruşturmanın hukuki mecradan çıkarak siyasi bir hatta dönüştüğünü” ifade etti.
Ali Babacan, Karar TV’de gazeteci Taha Akyol ve Elif Çakır’ın sorularını yanıtladı.
17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunda bakanların Yüce Divan’a gönderilmemesinin toplumun vicdanında bir iz bıraktığını söyleyen Babacan, “Sadece partiye değil memlekete de olan oluyor. Bir de bu arkadaşlar Yüce Divan’a gönderilmedi değil mi? Bu toplumun vicdanında da bir iz bıraktı. Önce Soruşturma Komisyonu kuruldu. (9’u iktidar partisi, 6’sı muhalefetten) O dönem Soruşturma Komisyonu’na üye olan arkadaşlarla konuştuk tek tek. Hepsinin yolsuzluk olduğuna dair güçlü ve olumsuz kanaatleri vardı. Daha sonra iş hukuki değerlendirmeden yavaş yavaş döndü siyasi bir değerlendirmeye ve bir siyasi hesap başladı. Ve o malum arkadaşlar sağı solu tehdit ettiler. Yakarız da yıkarız da… Ve iş döndü dolaştı hukuki mecradan çıktı bir siyasi hatta düştü. Ve benim tutumum çok açıktı herkes biliyor o dönemde. Ben çok siyasi hesabı bilmeyebilirim ama büyük bir hesap günü var buna inanırım bir de hukuka inanırım dedim ama ağırlıklı görüş öbür taraftaydı maalesef. Soruşturma komisyonunun olumsuz oylayarak Genel Kurul’a gönderdiği bir şeyden daha farklı bir şey çıkması çok kolay değil. Komisyon aylarca herkesi dinledi, iyice uzmanlaştı. O dosyalarla yatıp kalktılar. Ama iş nihai oylamaya geldiğinde hukuki mecradan siyasi hatta düştü.” dedi.
Babacan, operasyonlar sonrasında Meclis’te yaptığı konuşmada, bağımsız ve tarafsız yargının iddiaların hepsine bakması gerektiğini söylediğine işaret ederek, “Bakın bu partinin ismine biz neden AK dedik? Ak ne demek, lekesiz temiz… Partinin adına ak deyip de yolsuzlukla mücadele konusunda gerekli duruşu ortaya koymazsanız, bu konu partinin bekası haline gelir dedim.” ifadesini kullandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***