AKP Sözcüsü Ömer Çelik Cumhur İttifakı’nın seçim barajına ilişkin bir mutabakata vardığını söyleyerek, “Yüzde 7 seçim barajı netleşmiştir” dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının yapıldığı saatlerde parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Seçim barajına ilişkin olarak yapılan çalışmalara değinen Çelik, “Yüzde 7 seçim barajı netleşmiştir. Cumhur İttifakı’nın yaklaşımı budur” dedi. Bu konu çalışılırken farklı başlıkların da tartışılabileceğini söyleyen Çelik, “Dar bölge, daraltılmış bölgeye karar verildi, bu ikisinden hangisi olsun’ gibisinden bir değerlendirme doğru değildir. Buna verilmiş bir karar yoktur. Yapılan çalışmaları resmen açıklanana kadar birer taslak çalışması olarak görmek lazım” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı Devlet Bahçeli 1 Eylül’de seçim barajına ilişkin açıklamasında, “Cumhur İttifakı’nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir. Artık başka bir değerlendirmeye de gerek kalmamıştır” diye konuşmuştu.
“Türkiye’nin bir tane daha mülteci alacak kapasitesi yok”
AKP Sözcüsü Çelik, gündemdeki konulara dair açıklamalarda da bulundu. Türkiye’nin yeni bir göç dalgasını kaldıracak kapasitesi olmadığınısöyleyen Çelik, “Türkiye’nin bir tane daha mülteci alacak kapasitesi yok” ifadesini kullandı. Çelik, “Yani birileri Afganistan’da yeni krizler ortaya çıkar ve bu kriz çerçevesinde bir göç dalgası olursa kendi ülkelerine göçmen gelmemesi için Türkiye’yi bir tampon bölge olarak düşünüyorlarsa ya da bir göçmen kampı gibi düşünüyorsa hayatlarının en büyük yanılgısını yaşıyorlar. Kesinlikle böyle bir şey söz konusu olmayacak. Göçmenleri kendi ülkenizde tutun gibisinden gayri insani ve siyasi yaklaşımla kabul edilecek bir yaklaşım değildir. Biz bunu çok çeşitli defalar muhataplarımıza ifade etmişizdir” diye konuştu.
Türkiye’nin en sıcak dış politika konusunun Afganistan olduğunu vurgulayan Çelik, 16 Ağustos’tan itibaren yedi seferde bin 409 vatandaşının tahliye edildiğini söyledi.
Kabil Havalimanı’nın işletilmesi konusuna da değinen Çelik, Türkiye’nin altı yıldır Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenliğini sağladığını hatırlattı. Çelik hem havalimanın güvenliği, hem de Taliban’la ilişkiler konusunda şöyle konuştu:
“Tabii ki değişik seçenekler, havalimanının korunması için seçenekler değerlendiriliyor. Türkiye’ye böyle bir talep olursa bu ele alınır ama öncelikli mesela Mehmetçik’in güvenliğidir. Geçiş dönemini yakından takip ediyoruz. Çeşitli diplomatik girişimlerimiz var. Bu geçiş dönemini yakın zamanda Taliban açıklayacağını söyledi. Bu geçiş döneminin sağlıklı bir şekilde olması, Afgan halkının acılarını sona erdirecek mutabakatların ortaya çıkması şeklinde sürdürülecek. Tabii ki fiili güç olan Taliban’la da temaslarımızı sürdürüyoruz. Hem kapsayıcı bir hükümet modelinin ortaya çıkması, hem istikrarın sağlanması konusunda yaklaşımlarımızı iletiyoruz. Tabii ki kadın hakları konusunda, temel hak ve hürriyetler konusunda bütün kaygıların ortadan kalktığı bir tablonun ortaya çıkmasını çok arzu ederiz. Geçmişteki bir takım sıkıntılı tabloların, asla kabul edilemeyecek bir takım yaklaşımların hiçbir şekilde söz konusu olmaması gerektiğini ifade ediyoruz.”
Sosyal medya düzenlemesi
Son günlerde gündemde olan sosyal medya düzenlemesine ilişkin bir soru üzerine Ömer Çelik, toplantı yapıldığını ancak bu konuda henüz bir sonuca varılmadığını ifade etti. Sosyal medya konusunda eldeki mekanizmaların yeterince hızlı olmadığını söyleyen Çelik şöyle devam etti:
“Burada dikkat edilmesi gereken şey, buradaki özgürlük prensibini korumak ama aynı zamanda da bu düzenlemeyi gerçekleştirmek. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, dünyadaki bütün örnekleri ve yasal düzenlemeleri inceledi. Birincisi, en önemli konu vatandaşımızı ve demokrasimizi yalan habere ve dezenformasyona karşı korunaklı hale getirmek. Bugün hem bireyler açısından hem demokrasiler açısından yalan haber ve dezenformasyon büyük bir tehdit olarak ortaya çıkıyor. Sosyal medya da çeşitli stratejilerle çok büyük kitlelere ulaşabiliyor. Hem bireylerin hem kendi vatandaşımızın korunması hem de demokrasimizin korunması açısından neler yapılmış veya neler yapılabilir, bunu takip ediyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***