15 Temmuz’un üzerinden 5 yıl geçti. Ancak Meclis’te kurulan ‘Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı rapor, “Türkiye’nin uluslararası arenada zor durumda kalmasına, tazminatlar ödemesine yol açabilir.” gerekçesiyle basılmadı.
Komisyonun hazırladığı 2 ciltlik raporda en çarpıcı bölümlerden biri, CHP’nin muhalefet şerhi.
CHP milletvekilleri Zeynel Emre, Aykut Erdoğdu, Sezgin Tanrıkulu ve Aytun Çıray; komisyona gelip açıklama yapmayan Hulusi Akar ve Hakan Fidan’a soramadıkları kritik soruları, raporun şerh bölümünde “Cevapsız kalan sorular” başlığıyla yer verdi.
Vekillerin cevaplarını aradığı sorular, aslında 15 Temmuz’un gizemini ortadan kaldırabilir.
İşte komisyonda Hakan Fidan’a sorulmak istenen ama açıklama yapmaya gelmediği için sorulamayan, cevapsız kalan sorulardan bazıları.
HAKAN FİDAN’A SORULAR
* Darbe teşebbüsü ihtimali konusunda MİT Müsteşarı ve dış makamların önceden bilgi sahibi olmasına rağmen darbe günü ve darbe sırasında neden beklenmeyen bir olayla karşılaşılmış gibi beyanlarda bulunduğunuzu açıklayabilir misiniz?
* Bu koşullar altında bilinen ve beklenen darbe teşebbüsünün 15 Temmuz’da olacağı Müsteşarlığınıza saat 14:00 itibari ile iletilmesine rağmen neden Cumhurbaşkanı ve Başbakanı hemen bilgilendirmediniz?
* Genelkurmay 2. Başkanı Org. Yaşar GÜLER’in 19.07.2016 ve 07.10.2016 tarihli Cumhuriyet Savcılığı ifadesinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın saat 18:15 sıralarında Cumhurbaşkanlığı Koruma Müdürü Muhsin Köse’yi telefonla arayıp “Muhsin sana dışarıdan bir saldırı olsa buna karşı koyacak kadar gücün, kuvvetin ve adamın var mı?” diye sorduğunu beyan etmiştir. Bu rutin bir durum mudur? Geçmişte de Koruma Müdürünü arayıp bu tür sorular sordunuz mu?
* “Muhsin sana dışarıdan bir saldırı olsa buna karşı koyacak kadar gücün, kuvvetin ve adamın var mı?” sorusunu sorduktan sonra konunun ayrıntısı hakkında bilgi vermemeniz, Koruma Müdürü Muhsin Köse’nin de böylesine olağandışı bir sorunun detayını merak etmemesi ve Cumhurbaşkanını bilgilendirmemesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da “Darbeyi Eniştemden Öğrendim” beyanı ile birlikte düşünüldüğünde sizce de şüpheli ve karanlık bir durum ortaya çıkmamakta mıdır?
* Adil Öksüz AKP hükümetlerinin 2008 yılındaki İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı tarafından bilinmesine rağmen neden takip edilmemiştir? Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı 2008 yılında Adil Öksüz’ün kim olduğunu (dönemin İstanbul ve Ankara Cumhuriyet savcılarının yanı sıra) o dönemde görev yapan İçişleri ve Adalet Bakanlarına anlattığını açıklamıştır.
HULUSİ AKAR’A SORULAR
Darbe komisyonuna ifade vermeye gelmeyen bir başka isim de Hulusi Akar’dı. CHP’li vekiller, Akar’a sormak isteyip de soramadıkları soruları da şerh düşerek Meclis’te hazırlanan 15 Temmuz raporuna ekledi.
İşte o kritik sorulardan bazıları;
* 14 Temmuz 2016 tarihinde yani kalkışmadan bir gün önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la birlikte Özel Kuvvetler Komutanlığı 4. Dönem Özel Kuvvetler İhtisas Kursu Mezuniyet törenine katıldığınız belirtiliyor. Geleneksel olarak bu törenlere sık katılır mısınız? Bu törene katılmak özel bir durum mudur? Bu tören sonrası MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la Özel Kuvvetler Komutanlığı bahçesinde baş başa 18:00 – 00:30 arası yaklaşık 6,5 saat boyunca neler konuştuğunuzu açıklar mısınız?
* 19.07.2016 tarihinde verdiğiniz beyanınızda kalkışmayı 17:00 – 18:00 sıralarında öğrendiğinizi belirtiyorsunuz. Bu bilgi elinize ulaştıktan sonra siz veya MİT Müsteşarı Cumhurbaşkanı ve Başbakanı bilgilendirdiniz mi? Bilgilendirmediyseniz neden bilgilendirmediğinizi açıklayabilir misiniz? Cumhurbaşkanı’nın “Kalkışmayı Eniştemden Öğrendim” Başbakanı’nın “Eşten Dosttan Öğrendim” beyanlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
* 15 Temmuz günü öğlen saatlerinde O.K. isimli Pilot Binbaşının 3 helikopterle MİT Müsteşarını kaçırmak üzere o gece harekete geçileceği ihbarı ile kalkışmayı öğrendiğiniz ve harekete geçtiğiniz anlaşılıyor. Bu ihbar sonrası MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın makamınıza geldiği ve yaklaşık 20:20’ye kadar kaldığı ve 21:00 sıralarında darbecilerin size müdahale ettiği anlaşılıyor. Bu bilgiler ışığı altında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın darbeci olan emir subaylarınızı ve darbeci askerleri aşarak Genelkurmaydan serbestçe çıkması hakkında ne düşünüyorsunuz? Hakan Fidan’ı almak üzere 3 helikopterle operasyon hazırlığı yaptığı iddia edilen darbecilerin Hakan Fidan’ın gözlerinin önünde çıkıp gitmesine izin verip 30 dakika sonra da size müdahale etmesini hayatın olağan akışına uygun buluyor musunuz?
* Darbe girişimi günü Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Salih Zeki Çolak’ın normalde 18:00’de bitmesi gereken programı, kendisini erken davet etmeniz nedeniyle 15 Temmuz günü öğlene doğru bitmiş ve Org. Çolak Ankara’ya erken dönerek sizinle görüşmüştür. Org. Salih Zeki Çolak’ı o gün erken çağırma gerekçeniz nedir?
* Özel Kuvvetler Komutanı Korg. Zekai Aksakallı’nın Ankara’da görülen darbe davasının duruşmasında dile getirdiği “TSK’da kriz ve olağanüstü durumlarda ilk haber alınır alınmaz tedbir olarak ‘personel kışlayı terk etmesin’ emri verilir. Birlik komutanları kışlalarında, mesaiye devam edilir. Her zaman uygulanan bu temel ve basit kural 15 Temmuz’da ilk haber alındığı zaman uygulanmamıştır. Uygulansaydı darbe girişimi baştan açığa çıkardı” şeklindeki ifadesi basına yansımıştır. 15 Temmuz 2016’da bu emir neden verilmemiştir? ÖKK Komutanının bu açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Salih Zeki Çolak’a sorular;
* Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Kara Havacılık Okulu İddianamesi olarak bilinen 2016/108299 Soruşturma No.lu iddianamesindeki Bilirkişi Raporu’na göre; siz ve beraberinizdeki heyetin 4 adet makam aracı ile Kara Havacılık Komutanlığı karargahı istikametinden gelip, pistten geçerek Kara Havacılık Okulu Bakım Komutanlığı hangarı ve CH-47 helikopterleri koruma hangarı bölgesine gittiği saat 19:58’de aynı zamanda 3 adet AH-1W ve 1 adet T-129 ATAK helikopterin taarruz hangarı önündeki apronda görüldüğü güvenlik kamerası görüntüleri üzerinden yapılan incelemeler ile tespit edilmiştir. Buna rağmen tarafınızca bu durumu Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’a bildirmemenizin nedeni nedir?
* Beyanınızda komutandan aldığınız görevin bir darbe girişimine yönelik duyum değil, sadece izinsiz uçuşa müdahale ile ilgili olduğunu söylüyorsunuz. Askeri tecrübenize dayanarak böylesine bir eylemin bir kalkışma veya darbe teşebbüsü olmadan münferit olmasını mümkün görüyor musunuz?
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***