TR724’ten İlker Doğan’ın haberine göre Sohbet odasının ‘yöneticisi’ de, katılanlar ve katliam çağrısı yapanlar da belli. CMK’ya göre savcıların ‘derhal’, hiç kimseden emir ve talimat beklemeksizin harekete geçmesi ve şahıslar hakkında soruşturma başlatması gerekiyor. Ancak AKP rejimine yönelik en küçük bir eleştiriye bile soruşturma açan Cumhuriyet Savcıları, açıktan yapılan katliam çağrılarına karşı ‘kılını bile kıpırdatmıyor.’Peki bu çağrıyı yapanları nasıl bir son bekliyor? Bu soruya KHK’lı hakim Kemal Karanfil, şöyle cevap veriyor: “Soykırım delilleri arasına girdi.! Lahey ve Türkiye’de İnsanlığa karşı suç işlemekten dolayı yargılanacaklar!”
Türkiye’nin soykırım suç dosyası her geçen gün daha da kabarıyor. Sosyal medya platformu Clubhouse’da açılan bir sohbet odasında, aralarında Marmara Üniversitesi’nden bir araştırma görevlisinin de yer aldığı katılımcılar cezaevindeki muhaliflerin zehirlenerek öldürülmesini teklif etti.
‘Mustafa Aydın’ isimli katılımcı, “Benim vergimle neden bunlara yemek veriyoruz. Vermeyelim. Bunları cezaevinde yok etmemiz, itlaf etmemiz lazım.” diyor.
Ardından ‘Akif Şükür’ isimli bir katılımcının, “O cezaevinde bir tane kahraman aşçının bir şişe zehirine bakar yemeklerine koyacak.” sözleri üzerine Mustafa Aydın isimli katılımca, “Bence bu suç değil ki! Biz önceden nasıl köpekleri zehirleyerek öldürürdük, aynen öyle öldüreceğiz bu müptezelleri. Abi ekmek vermeyeceksin bunlara ya!” ifadelerini kullanıyor.
Bu sözlerin ardından ‘Akif Şükür’, “Bir tane kahraman aşçı yapsa, yemin ediyorum ailesine ben bakarım.” diyor.
Akademisyen olduğu öğrenilen Faruk Bölükbaşı ise “Çok pahalı olmayan bi zehir bulmak lazım. Yani maliyetten de kazanmak lazım.” karşılığını veriyor.
AKP DESTEKLİYOR, CHP SESSİZ!
İfadelerin te’vile ihtiyacı yok. Bir grup iktidar yandaşı faşist, siyasi nedenlerle cezaevlerinde tutsak edilen on binlerce insanın zehirlenerek öldürülmesini, aç bırakılmasını istiyor. Bunun nasıl yapılacağı da anlatılıyor. Yemeklerine zehir konularak toplu halde katledilmeleri sağlanacak.
Katliam çağrısına tepki göstermek bir yana, AKP rejimi ve kalemşörleri söylenen skandal sözleri onaylıyor. Normal bir ülkede böyle bir skandal patlak verse muhalefetin yeri göğü inletmesi lazım ancak konu Hizmet Hareketi olduğu için CHP’de ‘ölüm’ sessizliği hakim. HDP’den de bir iki vekil dışında maalesef tepki veren yok!
ADALET BAKANI KONUŞMUYOR, YARGI SESSİZ
Katliam çağrısına sessiz kalan bir başka kesim de yargı! CMK’ya göre böyle korkunç bir katliam çağrısı sonrası savcıların res’en, hiç kimseden emir ve talimat beklemeksizin harekete geçmesi gerekiyor. Soruşturma derhal açılmalı ve söz konusu sohbet odasına katılanlar derhal tespit edilmeliydi. Kaldı ki bazılarının kimlikleri de açık. Ancak yargı günlerdir bu konuda tek bir adım dahi atmış değil. Açıklama bile yapılmadı. Görevlerini yapmayan savcılar, suç işliyor.
Bu arada Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de katliam çağrısı konusunda sessiz. Cezaevlerinde yaşanacak böyle bir katliamın birinci derecede sorumlusu olarak susmayı tercih ediyor.
İNTİKAM HUKUKUNUN KURBANLARI
Türkiye’de hali hazırda zaten sistematik bir işkence var. İnsanlar kaçırılıyor, aylarca hatta yıllarca kendilerinden haber alınamıyor.
Yusuf Bilge Tunç 2 yıl önce MİT tarafından kaçırıldı. Tıpkı diğer kaçırılanlar gibi… Nerede, ne durumda olduğunu kimse bilmiyor. En son Kırgızistan’dan Orhan İnandı kaçırılmış ve işkenceyle sağ kolunun 3 yerden kırıldığı ortaya çıkmıştı.
2017’de Malezya’dan kaçırılarak Türkiye’ye getirilen İsmet Özçelik, o günden bu yana tutuklu. Kalp hastası olmasına rağmen ilaçları verilmiyor.
Huriye Acun, geçtiğimiz ay 7,5 aylık hamile iken tutuklandı. Hamileliği sıkıntılıydı ve 4 yaşında bir de oğlu olmasına rağmen hakim cezaevine gönderdi. Ve 5 haftadır bütün çabalara rağmen tahliye kararı verilmiyor.
Yönetmen Fatih Terzioğlu, Prof. Dr. Haluk Savaş, gazeteci Mevlüt Öztaş ve daha niceleri, iktidarın tedavilerine engel olmaları nedeniyle hayatını kaybetti.
Bu örnekler gibi onlarcası var; Ahmet Ataç, Grup Yorum Üyesi İbrahim Gökçek, Helin Bölek ve Mustafa Koçak… Hepsi rejimin ‘intikam hukuku’nun kurbanı oldular…
İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLARDA ZAMAN AŞIMI YOK!
İktidar sessiz kalsa da katliamları desteklediği açık. CHP’nin hukuk, insan hakları ve özgürlükleri hatırlaması için ‘İş Bankası’ hisselerinin gündeme gelmesi gerekiyor. Hizmet Hareketi’ne yönelik katliam çağrıları yapılması ya da insanlar sınır ötesi operasyonla kaçırılması, işkenceye maruz kalması CHP’nin umurumda bile değil…
Derhal soruşturma açması gereken yargı ise ‘üç maymunu’ oynuyor. Peki açık açık katliam çağrısı yapan rejim yanlısı faşistlere ne olacak? Yaptıkları yanlarına kar mı kalacak? Hayır! Söz konusu şahısların isimleri tespit ediliyor.
KHK’lı hakim Kemal Karanfil, bununla ilgili açık çağrı yaptı. İsimlerin listelendiğini söyledi. Ve onları bekleyen sonu kısa ve öz anlattı: “Bu Nazi artıklarının açık kimlik ve resmini bana iletebilecek var mı? Bunları bir kenara not edeyim! İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımı yok biliyorsunuz! Cezaevindekileri zehirlemek nedir öğreteyim bunlara! Soykırım delilleri arasına girdi! Lahey ve Türkiye’de İnsanlığa karşı suç işlemekten dolayı yargılanacaksınız!”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***