Britanya Başbakanı Boris Johnson, ABD’nin güçlerini geri çektikten sonra İngiltere’nin Afganistan’da kalmaya devam etmesinin bir seçenek olmadığını belirtti.
Tatilin ardından Britanya Parlamentosu, Afganistan’daki gelişmeleri görüşmek üzere özel bir oturumda toplandı.
Burada konuşan Johnson, şu anda önceliklerinin geride kalan Britanya vatandaşlarını ve müttefiklerini tahliye etmek olduğunu belirtti.
Johnson, ABD’nin çekilme niyetini açıklamasının ardından “zor bir gerçeklikle” karşı karşıya kaldıklarını ve müttefiklerin ABD’siz devam etme isteği olmadığını savundu.
Batı’nın ABD liderliğindeki bu görevi sürdüremeyeceğini kaydeden İngiliz Başbakan, “Müttefiklerimiz arasında askeri varlığın devam etmesi veya Afganistan’da NATO tarafından uygulanan bir askeri çözüm için istek olduğuna inanmanın gerçekten bir illüzyon olduğunu düşünüyorum. Bu fikir, 2014’te çatışmaların sona ermesiyle bitti.” dedi.
“İngiliz askerleri konuşlandırmanın bir seçenek olduğuna inanmıyorum”
İngiliz askerlerinin yeniden görev almasının beklenmemesi gerektiğini söyleyen Johnson, “İnsanlar ne kadar içtenlikle savunursa savunsun, bugün on binlerce İngiliz askerini Taliban’a karşı savaşmak için konuşlandırmanın bir seçenek olduğuna inanmıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Britanya Başbakanı, hükümetin gelişmelere hazırlıksız yakalandığı yönündeki iddiaları ise reddetti.
Planlamanın birkaç aydır devam ettiğini ve Kabil Havalimanı’nda bir acil durum merkezi kurulması kararının iki hafta önce alındığını söyleyen Johnson, “çöküşün Taliban’ın öngördüğünden bile daha hızlı olduğunu” savundu.
Taliban’ın şu anda bu tahliyenin devam etmesine izin verdiğini söyleyen Johnson, “En önemli şey, bunu elimizden geldiğince hızlı bir şekilde yapmamız ve şu anda yaptığımız da bu.” dedi.
Taliban’ın verdiği sözlere işaret eden Johnson, “Bu rejimi, sözlerine göre değil tercihlerine, eylemlerine; teröre, suça ve uyuşturucuya karşı tutumuna; insani yardıma erişim, kız çocuklarının eğitim alma haklarına göre değerlendireceğiz.” ifadesini kullandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***