HAKKARİ – DTK ve DBP heyeti, “Faşizme karşı örgütleniyoruz” buluşmaları kapsamında Yüksekova’da Bawenîs, Sorê, Dara, Şîşemzîna halkıyla bir araya geldi. Buluşmada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, ikitdarın tecrit politikalarıyla savaşı daha da büyütttüğünü söyleyerek, açlık grevlerine dikkat çekti.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in Hakkari ve ilçelerindeki “Faşizme karşı örgütleniyoruz” buluşmaları kapsamında köy ziyaretleri devam ediyor. Heyet bugün Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı, Bawenîs, Sorê, Dara, Şîşemzîna’da halkla bir araya geldi. Heyete, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Sait Dede, HDP Hakkari ve Yüksekova ilçe Eşbaşkanlarının yanı sıra Barış Anneleri Meclisi üyeleri de eşlik etti.
İlçeye bağlı 4 köyde düzenlenen buluşmalara, çevre köylerde yaşayan yurttaşlar da katıldı.
‘HALK TOPRAĞINDAN VAZGEÇMEDİ’
Halkla iletişim kopukluğu olmaması için kuvvetli bağların kurulması gerektiğini aktaran DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, bütün baskılara rağmen Kürt halkının toprağından, dilinden vazgeçmediğini söyledi. Öztürk, “Halkımızla birlik ruhumuzu güçlendirmeliyiz. Kürt halkına, hakkına, diline ve iradesine karşı, iktidarın ömrü günbegün kötüye gidiyor. Türkiye devleti, Kürt halkına karşı yüz yıllardır büyük katliamlar gerçekleştirdi. Devlet 90’larda yürüttüğü vicdansız ve ahlaksız politikalardan dolayı Kürt halkını Kürdüm demeye utanacak hale getirdi. Son 6 yılda bu saldırıları daha da arttırdı. Çöktürme planını devreye soktu, bununla birlikte amaçlarına ulaşacaklarını sandılar ama akılsızların unuttukları birşey vardı. Onlar Kürt halkının tarihine bakmadı. Halkımız tarihten bu yana zulümlerden ve katliamlardan geçti ama yine de halkımız toprağından, dilinden ve aslından vazgeçmedi” dedi.
‘ORTAK YAŞAMIN SAHİBİ YILLARDIR TECRİT ALTINDA’
Asıl amaçlarının Ortadoğu’da tüm halklarla ortak bir yaşam kurmak olduğunu belirten Öztürk, ortak yaşamın sahibi PKK Lİderi Abdullah Öcalan’ın yıllardır tecrit altında tutulduğuna vurgu yaptı. Barış ve diyaloktan başka çözümün olmadığını dile getiren Öztürk, “Tüm din, dil ve ırklar ortak yaşamda buluşsun istiyoruz. Tüm kimlikler bir olsun ortak yaşam inşa edilmesini istiyoruz. Bu fikriyatın, anlayışın ve sahibi kimdir dersek, fikriyatın sahibi Kürt halkı Önderi sayın Abdullah Öcalan’dır. Ortak yaşamın sahibini yıllardır tecrit altında tuturak engellemek istiyorlar. Cumhuriyet tarihinden bu yana Kürt halkı üzerinde yürütülen asimilasyon ve imha politikalarını Kürt halkı önderi Abdullah Öcalan boşa çıkardı. Sayın Öcalan sayesinde Kürt halkı birkez daha kendisini tanıdı ve tüm dünya da tanıdı. Sayın Öcalan’ın Kürt halkı kültürü ve dili için başlattığı mücadele yıllardır her türlü zulme karşı başarıyla bugüne kadar geldi. Sayın Öcalan Türkiye halkı için de 93’ten bu yana şunu söylüyor: ‘Ne Türk ne de Kürt halkını öldürmekle bu savaş bir yere varmaz’. Barış ve diyalog dışında bir çözüm yok” ifadelerini kullandı.
‘İKTİDAR TECRİT POLİTİKALARIYLA SAVAŞI DAHA DA BÜYÜTÜYOR’
İzmir HDP İl binasına düzenlenen saldırı sonucunda Deniz Poyraz ve Konya’da Kürt aileye yönelik düzenlenen katliamlara değinen DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ise şöyle konuştu: “AKP-MHP iktidarının söylemleri ve politikaları sonucu Konya’da 7 yurttaşımız katledildi. İktidar şimdiye kadar bu tür katliamlar yaparak ömrünü uzatmaya çalıştı ve bu aşamaya kadar gelebildi. Kürt sorunu çözüme kavuşmadığı için ülke ve Kürt halk önderi sayın Abdullah Öcalan üzerinde tecrit uygulanıyor. Tecrit 22 yıl önce İmralı Adası’nda başladı, bugün ise son 6 yılda tüm Ortadoğu ve Türkiye halklarına ve cezaevlerine sirayet etmiş durumda. Tecrit politikalarıyla iktidar savaşı daha da büyütüyor. Kriz ve kaos ortamından çıkmak için bugün açlık grevleri 258’nci günüde devam ediyor. Tüm dünyada başta Mısır, Amerika ve Arap ülkeleri olmak üzere her yerde sayın Öcalan’ın felsefesini okuyan, tanıyan ve Rojava devrimini gören aydın ve yazar kişiler sayın Öcalan için özgürlük talep ediyorlar. Açlık grevinde bulunan tutukluların talepleri vicdani ve ahlakidir. Grev Türkiye ve Ortadoğu halkları için bir umuttur. Bizler de bu yükü hep beraber taşımalıyız. Tüm yükü sadece grevde bulunan tutukluların üzerinden yürütmemeliyiz.”
Heyet’in bölgedeki ailelerle buluşma ve temasları ise devam ediyor.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***