YORUM | NEVİN ERDEM
2016 yılında kurduğu Çiftlik Bank ile on binlerce kişiyi milyonlarca lira dolandırdığı iddia edilen “tosuncuk” lakaplı Mehmet Aydın “Suçsuzluğumu ve mağduriyetimi kanıtlamak için kendi hür irademle Türk yargısına teslim olacağım” dedikten kısa bir süre sonra Brezilya’da Türk makamlarına teslim oldu. İşlemlerin ardından da Türkiye’ye getirildi.
Dolandırıcılık ve suç işlemek için örgüt kurma suçları başta olmak üzere, hakkında açılmış bir çok dava bulunan “Tosuncuk” muhtemelen tutuklanacak ve bir süre cezaevinde kalacak.
Mehmet Aydın dediğinizde kimse tanımıyor ama “Tosuncuk” dediğinizde tanımayan kalmıyor. Bu nedenle bu yazıda hep “Tosuncuk” demeyi tercih ettim.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Tosuncuk teslim olacağını söylediği andan itibaren Türkiye’nin en önemli gündemlerinden biri haline geldi.
Görünüşe göre, “Ponzi Yöntemi” olarak bilinen tipik bir dolandırıcılık eyleminin faili olan Tosuncuk’taki kendisine güveni kadar, artık kimsenin güvenmediği Türk yargısına olan güveni de şaşırtıcı.
Bu devirde “Beni Türk hakimlerine emanet edin” diyen kaç kişi çıkar!
Sadece suçsuzluğunu ispatlayacağını söylemekle kalmıyor Tosuncuk, “mağduriyetini” de kanıtlayacağını ifade ediyor.
Çiftlik Bank mağdurları hazır olsun; Tosuncuk’un “diş kirası” isteyecek gibi bir hali var.
Eee haksız da sayılmaz yani!
Kim dolandıran kim dolandırılan; kim suçlu kim mağdur; kim devlet kim mafya; kim hakim kim mahkum; kim hırsız kim polis; kim vatansever kim hain; kim barışçıl kim terörist; kim muhabbet tellalı kim Devletlû! Kavramlar karmakarışık, zihinler allak bullak.
Siz, biz takip ediyoruz da, Tosuncuk takip etmiyor mu Sedat Peker videolarını ve tweet’lerini?
Peker’in iddiaları normal bir devlette iktidarı elli kez alaşağı eder, kifayetsiz muhalefet de garnitür niyetine arada giderdi. Ama Türkiye’de yaprak kıpırdamıyor.
Peker’in dile getirdiği adam öldürme, uluslararası silah ticareti, uluslararası uyuşturucu ticareti, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, gasp, fuhuş ve şantaj gibi suçlara dair iddialar, iddiaların etkin bir soruşturmanın başlatılmasını gerektirmenin çok daha ötesinde delilleri online haber sitelerinde yazılıyor, sosyal medyada önemli gündem oluyor, YouTube videolarında saatlerce konuşuluyor.
Sonuç; bekleme modu! İddiaların unutulması bekleniyor.
O zaman yazının başlığındaki soruyu soralım: Tosuncuk’un suçu ne?
Kendinizi Tosuncuk’un yerine koyun ve ölçün!
Ölçü suçun ağırlığıysa, Peker’in iddia ettiği suçların vahameti ve ağırlığıyla Tosuncuk’un işlediği iddia edilen suçun ağırlığı kıyas kabul etmez.
Ölçü suç mağdurlarının sayısıysa, Peker’in iddia ettiği suçların mağdurları milyonlar. Tosuncuk’un eylemlerinde mağdur sayısı sadece hızlı yoldan para kazanmaya çalışan on binlerce kişi!
Ölçü suçun ortaya çıkardığı ekonomik zarar ise, Peker’in iddialarında sözü edilen suçlarda milyar dolarlar bahis mevzu iken, Tosuncuk sadece milyoncuklarla ifade edilebilecek boyutta az bir zarara sebebiyet vermiş.
Peker’in iddiaları karşısında sessizlik, niçin Tosuncuk için de ölçü olmasın?
Türkiye’de yargı, suçu failin ve mağdurun kimliğine bağlı olarak tanımlayıp, soruşturmayı ve cezalandırmayı ona göre yaptığına göre, Tosuncuk neden Türk yargısına güvenmesin?
Tosuncuk’un eksiği ne? Racon neyse ona göre hareket eder!
BMW X5’i olmayan hakim-savcılara X5 alır; X5’i olanlara Paramount Otel’de tatil ayarlar; Tavacı Recep’te Yargıtay üyelerine yemek ısmarlar; sevgilisiyle tatile gidenleri otellerine kadar helikopterle götürtür; Yargıtay Başkanı’na “Ne zulüm, ne merhamet, yalnızca adalet” yazan altın çerçeveli tablolar hediye eder. Yani ne gerekiyorsa yapar!
En kötü ihtimalle, bunları yapacak aracılar bulur. Aracıdan çok bir şey yok zaten.
İktidarın, yolsuzluk ve dolandırıcılık gibi adi suçlara bakış açısı da Tosuncuk için ayrı bir güvence. Geçen yıl İnfaz Kanunu’nda değişiklik adı altında çıkarılan “af” kanunuyla ne kadar hırsız, dolandırıcı, suç örgütü üyesi-lideri vs. varsa cezaları indirildi; tahliye edildi. Hatırlayalım; 0-6 yaş grubunda çocuğu bulunan kadınlar, hastalık veya engellilik nedeniyle hayatlarını yalnız sürdürmesi mümkün olmayanlar dahil, siyasi suçlular bu af kanunundan yararlandırılmamışlardı.
“Peki halk ne der?” diye sormaya hiç gerek yok zaten.
Bu işin doğrudan mağdurları dışında, kimse bir şey demez. Hatta halk mağdurlarla alay eder, onlar da dolandırılmasalardı canım, der; Tosuncuk’u bağrına basar.
Belki de bir süre sonra Tosuncuk da YouTube videoları çekmeye başlar, “Bir yumurtaya ve bir sığıra yenileceksiniz… Kıymetli kardeşlerim, andolsun ki Çiftlik Bank’ı kuracağız” der ve bir halk kahramanı oluverir!
Olmaz, demeyin; 40 yaşın üstündekiler neler gördü, neler!