Selam Tevhid soruşturması davasında, ‘usulsüz dinleme kararları verme’ iddiasıyla suçlanan 55 eski hâkim ve savcı hakkında karar açıklandı. Sanıklara yıllarca propagandası yapılan ‘kumpas’tan değil, cemaat üyeliğinden ceza verildi.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında tutuklama kararı veren eski hâkim Vedat Dalda, Gülen cemaati üyeliğinden 8 yıl 9 ay hapisle cezalandırılırken, toplam 55 hâkim ve savcıya ‘üyelik’ten ceza verildi.
Selam Tevhid davasında, futbolda şike davasına bakan eski hâkim Mehmet Ekinci, Gülen cemaati üyeliğinden 8 yıl 9 ay hapis cezasıyla cezalandırıldı.
MİT Başkanı Hakan Fidan’ı ifadeye çağıran eski savcı Sadrettin Sarıkaya, Gülen cemaati üyeliğinden 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Selam Tevhid davasında 20 sanık, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçlamasından 1 yıl 6 aydan 11 yıl 3 aya kadar değişen sürelerde hapis cezasına çarptırıldı.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen davada , tüm sanıklar hakkındaki, “siyasi ve askeri casusluk” ile “devletin gizli kalması gereken belgelerini açıklama” suçlarından açılan davaların ayrılmasına karar verdi.
Aralarında, Cihan Kansız, Celal Kara ve Muammer Akkaş’ın da bulunduğu 23 kişinin dosyalarının ayrılarak, dairenin başka bir esasına kaydedilmesi kararlaştırdı.
Davada, Abdullah Mirza Coşkun, Abdullah Öztürk, Ayhan Bedirhan, Hakan Karaali, Mehmet Erdoğan, Murat İnam, Mustafa Çavuşoğlu, Osman Kaya, Rasim Işıkaltın ve Yakup Kaya ise ayrılan suçlar yönünden hariç olmak üzere atılı tüm suçlardan beraat etti.
Metin Özçelik ile Mustafa Başer hakkında ise “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan daha önce başka davada mahkumiyetlerine hükmedildiğinden, bu davaların reddine karar verildi.
Davada itirafçı olan sanıklar Mehmet Hamzaçebi ile Dursun Ali Gündoğdu’ya “terör örgütüne üye olma” suçundan verilen cezada hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
***
SELAM TEVHİD ÖRGÜTÜ
Türkiye yasa dışı Selam Tevhid Kudüs Ordusu örgütünü ilk olarak Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı gibi isimlere yapılan suikastler vasıtası ile tanıdı. Örgüt, 1990-2000 yılları arasında bir çok kanlı eyleme imza atarken, Ankara ve İstanbul Emniyet müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından yakalanan ve örgüt ile bağlantıları tespit edilen çok sayıda kişi, 07 Ocak 2002 tarihinde “Ankara 2 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi” tarafından mahkum edildi. 07 Ocak 2002 tarihinde devlet arşivlerine kaldırılan örgüt dosyası, önce 08 Ağustos 2010, sonra da 24 Şubat 2014 tarihinde 2011-762 nolu soruşturma dosyası ile birlikte yeniden Türkiye’nin gündemine oturmuştu.
‘7 bin kişi değil sadece 230 kişi dinlenmişti’
O dönem havuz gazeteleri STAR ve Yeni Şafak’ın manşette taşıdığı habere göre, Selam Tevhid Kudüs Ordusu adı altında 7 binden fazla kişiyi dinlediği iddia edildi. Bu iddiayı dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan sıklıkla gündeme getirdi.
O dönem haberlerden 7 bin kişiyi yasa dışı dinlediği iddia edilen Savcı Çimen’den 10 sayfalık açıklama yapmıştı.
“Derin yapının bir kanadının ilgili örgütün içinde bulunduğunu” saptadıklarını söyleyen Savcı Çimen, “Bundan haberdar olan derin yapılanma, yasal takibata uğramamak için soruşturmayla hiçbir ilgisi bulunmayan binlerce insanı dosya kapsamında dinlenmiş gibi gösterdi” demişti. Savcı Çimen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı hakkında da suç duyurusunda bulunacağını söylemişti.
Çimen, soruşturma kapsamında yaklaşık 230 kişinin dinlendiği belirtti ve 110 kişi hakkındaki dinleme kararını CMK’nın 250. maddesiyle yetkili mahkeme hâkimleri tarafından, yaklaşık 120 şüpheliye ilişkin dinleme kararlarını ise TMK’nın 10. Maddesiyle yetkilendirilen 5-6 farklı “özgürlük hâkimi” tarafından verildiğini söylemişti.