Corona virüsü pandemisi, Türkiye’de yaşayan milyonlarca Suriyeli mültecinin yoksulluk düzeyini daha da arttırdı. Kızılay ile Uluslararası Kızılhaç Federasyonu ve Kızılay Birliği’nin araştırmasına göre, Türkiye’deki birçok Suriyeli yaşamlarını sürdürebilmek için büyük miktarlarda borçlanmış durumda.
Yaklaşık 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’deki mültecilerin çoğunluğunu Suriye’deki iç savaştan kaçanlar oluşturuyor. Çoğunun yasal çalışma izni yok ancak genelde inşaat, tarım ve konaklama sektörlerinde kayıt dışı olarak çalışıyorlar.
Uluslararası Kızılhaç Federasyonu (IFRC) Türkiye Direktörü Jonathan Brass, pandemi döneminde devreye sokulan kısıtlamalar nedeniyle mültecilerin çoğunlukla çalıştığı sektörlerin kapandığına dikkat çekiyor.
Amerika’nın Sesi’ne (VOA) konuşan Brass, “Bunun sonucunda, insanların su, sağlık hizmeti, elektrik gibi temel ihtiyaçlarını karşılama imkanları tamamen kısıtlandı. Bu nedenle de mültecilerin borçlanma miktarı önemli oranda arttı” dedi.
Konuyla ilgili araştırma raporunu hazırlayan uzmanlar, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin borçlarının geçen yıl, bir önceki seneye oranla %50 oranında arttığına dikkat çekiyor.
Mültecilerin aldığı gıda ürünlerinin kalitesi ve miktarının da doğrudan azaldığını söyleyen Brass, evlerindeki su, elektrik, doğalgaz gibi temel giderleri de büyük oranda ödeyemeyerek borcun için düştüklerini söylüyor.
“Mültecilerin ellerindeki kaynakların ve krizle mücadele stratejilerinin tükendiği, borç oranının yükselmeye devam ettiği” belirtilen raporda “kısıtlamalar aynı şekilde devam ederse mültecilerin ihtiyaçları ciddi oranda artacak” ifadeleri kullanıldı.
“Suriyeli mültecilere sadece mali yardım değil uzun vadeli çözüm gerekiyor”
Uluslararası Kızılhaç Federasyonu ve Kızılhaç Birliği, Türkiye’deki mültecilere nakit yardımı sunuyor. Bu kurumların sağladığı fon, 2016 yılında Ankara ile Avrupa Birliği arasında, mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçmesinin engellemek amacıyla sunulan yardım paketinin bir parçası.
Bu mali yardım programının ülkedeki her bir mülteci aileye aylık olarak sunduğu yardım 18 dolar ediyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen geçen hafta, ek mali yardım sunma vaadinde bulundu.
“Türkiye, Ürdün ve Lübnan gibi en fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan, bölgedeki ortaklarımızı desteklemeye devam edeceğimizi açıkça belirttik” diyen von der Leyen, Suriye’de 10 yıldır devam eden iç savaşın bedelini en fazla ödeyenlerin bölgedeki ülkeler olduğuna vurgu yaptı.
Von der Leyen, Corona virüsü pandemisinin de mülteciler ve ev sahipliği yapan ülkeler üzerindeki yükü arttırdığını söyledi ve AB’nin Türkiye’ye 2024 yılına kadar mültecilere yardım amacıyla 3 milyar Euro destek vereceğini belirtti.
Komisyon Başkanı ayrıca bu mali desteğin doğrudan AB bütçesinden sağlanacağının da altını çizdi.
Türkiye’deki mülteciler Corona virüsüne karşı aşılama programına da dahil ediliyor.
Brass, “1 Haziran itibariyle ülkede kısıtlamaların azalmaya başladığını gördük. Aşıların uygulanması da çok önemli bir etken. Her ne kadar mültecilerin aşıya, sağlık hizmetlerine erişim hakkı olsa da, gerek dil sorunu nedeniyle gerek bilgi eksikliği sonucu bu hizmetlere nasıl ulaşacaklarını bilmiyorlar” diyor.
Diğer taraftan, mali yardımın kalıcı bir çözüm üretmediğini savunanlar, Avrupa ve batılı ülkelerin Türkiye’nin üzerindeki baskıyı kaldırarak Suriyeli mülteciler için uzun vadeli bir çözüm sunması gerektiği görüşünde.