İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Orhan İnandı’nın Türk ve Kırgız devletleri tarafından kaçırıldığını ve yargısız olarak Türkiye’ye götürüldüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Pazartesi günkü konuşmasında Kırgızistan’da kaybolan ve bir aydır haber alınmayan, ‘Gülen Cemaati’ ile ilişkili Sapat okullarının kurucusu Orhan İnandı’nın MİT operasyonuyla Türkiye’ye getirildiğini açıklamıştı.
HRW Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson “Orhan İnandı’yı kaçırmak, zorla kaybetmek ve yargısız olarak Türkiye’ye götürmek Ankara’nın hukukun üstünlüğünü gaddarca umursamamasının son örneği oldu” dedi.
HRW, Birleşmiş Milletler Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu’nun başka ülkelerdeki vakalarda da Türkiye’nin keyfi gözaltı ve tutuklamalar gerçekleştirdiği sonucuna vardığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnandı’nın, ‘Gülen Cemaati’nin Orta Asya sorumlusu olduğunu, örgütün parasını Orta Asya’da işlettiğini söylemişti.
“Bu kişi, Türkiye’de bulunduğu dönemde örgütün gizli yapılanması içerisinde yer almıştır” diyen Erdoğan, İnandı’nın daha sonra yapılanmanın en üst düzey yöneticileri arasına katıldığını dile getirmişti.
İnandı’nın bulunması için Bişkek’te Türkiye Büyükelçiliği önünde, Kırgızistan’ın en büyük ikinci kenti Oş’ta ve ülkenin kuzeyindeki Karakol kentinde de protesto gösterileri düzenlenmişti.
İnandı’nın 2019 yılında Kırgız Müslümanlar Kurulu’nun düzenlediği bir iftara Türkiye Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat ile birlikte çağırılması bir diplomatik krize yol açmış, Büyükelçi Fırat bu durumu fark edince “Buraya FETÖ’nün başını nasıl çağırıyorsunuz? Biz burada 35 milyon dolara cami yaptıralım, siz bizi teröristlerle aynı masaya oturtacaksınız. Ya Türkiye’yi ya da terör örgütünü seçersiniz. Benim için müftülük bitmiştir. Bu insan Müslüman değil. Ben şimdi Cumhurbaşkanı’na söyleyeceğim” diyerek mekanı terk etmişti.
‘Fidye için kaçırılabilir’ uyarısı
Kırgız haber ajansı 24.kg’nin aktardığı habere göre Reyhan İnandı, eşinin kaçırılacağına dair bir uyarı aldığını söylemişti:
“Bize koruma teklif ettiler fakat Orhan istemedi. Korumalığını da yapan bir yardımcısı vardı fakat o sadece gündüzleri yanında oluyordu. Daha önce güvenliğimizden endişe etmemizi gerektirecek bir şey olmamıştı.”
Bu konu hakkında bir açıklama yapan Kırgız Devlet Ulusal Güvenlik Komitesi ise 2019 yılında bir suç örgütünün kendisini kaçırarak fidye isteyebileceği konusunda uyardıklarını duyurmuştu.
AFP’ye konuşan İnandı’nın avukatı Talaygül Toktakunova, müvekkilinin Kırgızistan’a 1990’larda taşındıktan sonra 2012’de Kırgız vatandaşlığı aldığını söylemişti.
24.kg’ye bilgi veren bir Türkiye’nin Bişkek Büyükelçiliği’nden bir yetkili ise İnandı’nın Kırgız vatandaşlığı alıktan sonra Türk vatandaşlığından çıktığını belirtmişti.
Türkiye’nin iade talebi reddedilmişti
Kırgız haber ajansı Akipress’in haberine göre Dışişleri Bakan Yardımcısı Aybek Artıkbayev dün Kırgızistan Meclisi’nde yaptığı bir konuşmada Türkiye’nin, 2019’da İnandı’nın ‘Gülen Cemaati’ ile bağları nedeniyle iadesini talep ettiğini fakat İnandı’nın Kırgız vatandaşı olması gerekçesiyle bu talebin reddedildiğini açıklamıştı.
Kırgızistan İçişleri Bakanlığı, İnandı’nın bulunması için binden fazla polisin çalıştığını duyurmuştu.
İnandı’nın aracı 1 Haziran’da evine yakın bir noktada kapıları açık bir halde bulunmuştu.
Türkiye 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden bu yana ‘Gülen Cemaati’ ile ilişkili olmakla suçladığı çok sayıda kişiyi yurt dışı operasyonlarıyla ülkelerine götürdü.
Bunun son örneği, geçen ay Kenya’dan Türkiye’ye götürülen Fethullah Gülen’in yeğeni Selahaddin Gülen’di.
Ülkenin en prestijli okullarından
AFP, Kırgızistan’da bir yandan bu okulun kamusal eğitime göre daha iyi bir eğitim verdiği için önemli bir kurum olarak görüldüğünü, öte yandan Sovyetler Birliği yıkıldığından beri Türkiye’nin önemli bir ticaret partneri olduğunu ve bu yüzden ülkenin bir ikilemle karşı karşıya kaldığını bildirdi.
Ülkenin prestijli okullarından olması ve çok sayıda bürokrat yetiştirmesi İnandı’ya da ülke içinde bir prestij sağlıyordu. BBC İzleme Servisi’nin aktardığına göre İnandı, eski Cumhurbaşkanı Askar Akayev tarafından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ağırlanan heyette yer almıştı.
Mezunlar: Bilgi verene 1 milyon dolar
Kırgız haber ajansı 24.kg’nin aktardığına göre eylemlere katılan Sapat mezunları, İnandı’nın nerede olduğu konusunda bilgi verenlere 1 milyon dolar vereceklerini duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2018’de Kırgızistan’a yaptığı ziyaret sırasında ülkenin “FETÖ’nün gölgesinden kurtulması gerektiğini” söylemişti.
Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı’ndan dün yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Sadır Caparov yarın Türkiye’ye gidecek.
Türkiye’de bu olay hakkında yazılanlar da Kırgızistan’da gündemde.
Sabah gazetesi yazarı Ferhat Ünlü, operasyonun Kırgız Gizli Servisi GKNB tarafından yürütüldüğünü iddia etmişti.
Bu konuyu bir gün sonra Meclis İçişleri, Savunma ve Güvenlik Komitesi oturumunda gündeme getiren Milletvekili Abdivahap Nurbayev yetkililerin neden bir açıklama yapmadığını ve bu iddiayı reddetmediğini sordu.
BBC İzleme Servisi’nin Kırgız haber ajansı Akipress’ten aktardığı habere göre Dışişleri Bakan Yardımcısı Aybek Artıkbayev ise ellerine geçen bir bilgi olduğunda bunu paylaşacaklarını söyleyerek yanıt vermişti.
Gürcistan’daki ‘Gülen Cemaati’ üyeleri ‘endişeli’
Öte yandan Gürcistan basınında yer alan bir habere göre İnandı’nın kaybolması, Gürcistan’daki ‘Gülen Cemaati’ mensuplarını da endişelendirdi.
İnternet haber sitesi Netgazeti’ye konuşan üç kişi, Başbakan Irakli Garibaşvili’nin Türkiye ziyaretinin ardından iadelerinin pazarlık konusu yapılmasından korktuklarını söyledi.
Görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ başta olmak üzere terör konusundaki mutabakatları ele aldık” demişti.
Adını vermeden konuşanlarından biri “Her an başımıza her şey gelebilir” derken diğeri de şu ifadeleri kullandı:
“Gürcü yetkililerin ellerinden geleni yaptığına ve böyle bir şeye izin vermeyeceğine inancım tam. Fakat olanları görünce hedef alınmaktan endişe ediyoruz.”
‘Gülen Cemaati’nin Gürcistan’da da Çağlar okulları ve Uluslararası Karadeniz Üniversitesi adlı bir üniversitesi bulunuyordu.
Türkiye 2017’de Gürcistan’da Gülen Yapılanması’yla ilişkili bir kişiyi yakalayarak Türkiye’ye götürmüştü.