Meral Akşener, “Bu ülkede şantajlar olmuştur, şantajlar üzerinden paralar alınmıştır, yolsuzluklar yapılmıştır. Ama fabrikanın tapusuna otelin tapusuna, yani tapu olarak üzerinizde bulunan bir şeyin ‘üzerine çökülmek’ diye bir kavram olmamıştı” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kanal İstanbul’dan haberi olan insanların kahir ekseriyetinin bu kanalın yapılmasına hayır dediğini söyledi. Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Kanal İstanbul’la için referandum yapmaya çağırdı.
Akşener, Habertürk TV’de katıldığı programda güncel gelişmeleri değerlendirdi. Akşener, Sedat Peker’in açıklamalarını herkes gibi takip ettiğini belirterek, “Gözden kaçan bir şey var ben o günden beri Türkiye adına çok korkuyorum. Tarihçiyim. Osmanlı’da olmadı. İşgal dönemindeki Türkiye’de olmadı. Cumhuriyet döneminde olmadı. Nedir? Tapunun delinmesi. Paramount Otelinin sahibinin kızının konuşmasını dinledim. Yasemin Victoria Uras. Onu izledim. Bu ülkede şantajlar olmuştur keş paralara şantajlar üzerinden paralar alınmıştır, yolsuzluklar yapılmıştır falan filan. Ama fabrikanın tapusuna otelin, yani tapu olarak üzerinizde bulunan bir şeyin ‘üzerine çökülmek’ diye bir kavram olmamıştı. O çökmeyi ancak bilek gücüyle silahla milahla olmaz. Çantayla parayı silahla alırsınız ev tapunuzu dükkan tapunuzu fabrika tapunuzu hiçbir güç alamaz. Hakim alır. Onu gördüm ben. Bu ülkede tapu delinmiş. tapunun delinmesi her şeyin sorgulanması anlamına gelir. Kimse bunun üzerinde durmadı.” dedi.
Akşener, tapu delinmesi can masumiyetiyle aynı olduğuna işaret ederek, “Ne Osmanlı devrinde olmuştur bu. Hapse girersin tapu sende kalır. Hakim ayarlayıp, tapunun alınmasından bahsediyorum.” dedi.
KANAL İSTANBUL İÇİN REFERANDUM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Kanal İstanbul’la ilgili Erdoğan’a referandum yapması çağrısında bulunan Akşener, “Hadi bakalım sayın Erdoğan bir referandum yapsın” dedi. Kanal İstanbul yerine ihtiyaç olunan sektörlere yatırım yapılmasını isteyen Akşener, “İthalat-ihracat dengesini değiştirebilecek üretimler yapmamız lazım bizim. İnat edip borç alıyor şimdi. Biz dedik ki ‘sakın ola ki buraya para vermeyin, ödemeyeceğiz’ dedik. Tiksindirici borç diye bir kavram var. 1870’li yıllarda. Gayrimeşru, şaibeli borçlarla ilgili bir tarif. Finans kuruluşları bir yatırıma, demokrasi dışı davranan tek adam sistemlerde bazı liderlerin kendi gelecekleri amaçlı yaptıkları yatırımların, o ülkelerde seçim kaybedildiğinde o milletin sırtına yük olarak çıkması” şeklinde konuştu.
“Milletin rızası var mı? Yok. İstanbulluya sorulmuş mu?” diyen Akşener, “Alınan borç milletin menfaatine mi, yoksa sistemin sürdürülmesine mi yarayacak? Biz de diyoruz ki, ayağınızı denk alın. Ekvator ve Haiti’de aynı şekilde borçlandırma yapmış, sonra seçilenler itiraz etmiş sonra da borç silinmiş yüzde 70’e kadar. Biz bunu açık, net söylüyoruz. Biz niye mega projelere karşı olalım ki?” diye konuştu.