YORUM | M. NEDİM HAZAR
Haziran 2013 tarihinde Orta Avrupa, son yüzyıllık tarihindeki “en büyük” doğal felaketle karşı karşıya gelmişti. Resmi kayıtlara geçen kayıp sayısı 20’den fazlaydı.
Güney Almanya’nın Kara Ormanlar bölgesindeki Passau kentinde Tuna nehrinin 12 metre 40 santimetreyle son 501 yılın rekor seviyesine ulaşması, bütün Orta Avrupa’da tehlike çanlarının çalınmasına neden olmuş, Almanya’da 20 kişinin ölümüne neden olan sel suları, Tuna ve Elba nehri kollarıyla Pazartesi akşamı Çek Cumhuriyeti’ne de ulaşmıştı.
Ülkenin bazı yörelerinde köyler boşaltılırken, Usti kentinde Elba nehri üzerindeki köprüler de su altında kaldığından şehrin iki yakası arasında bağlantı kopmuş, Elba’nın normal derinliği bu bölgede 3 metre iken şu an nehir derinliğinin 9 metreye ulaştığı tespit edilmişti. Sel daha sonra dağa doğuya yönelerek Moldova, Çekya gibi ülkelerde etkisini hissettirirken Doğu Almanya’nın Halle kenti başta olmak üzere Alman ekonomisi ciddi yara almıştı.
Vltava nehrinin ikiye böldüğü Prag’da ise taşkın nedeniyle insanlar gece yarısı, rekor yükseklikte akan seli görebilmek için nehir kıyılarına koşmuş, 600 yıl önce inşa edilen Karl köprüsünün bu selde de zarar görmemesi Praglılar arasında sevinç gösterilerine neden olmuştu.
O tarihte Almanlar ve diğer Avrupa ülkelerinin insanları yaralarını hızla sarmaya çabalarken hemen yanı başlarında bir yardım kuruluşu görünce şaşırmışlardı.
Time To Help Derneği, Doğu Almanya ve Orta Avrupa’da yardıma koşmuş, hem nakdi yardım kampanyası ile maddi destekte bulunmuş, hem de selin hasarını gidermek için Almanlar ile yan yana temizlik onarım sürecine katkıda bulunmuşlardı.
Geçen hafta ise 8 yıl öncekinden çok daha ağır bir sel felaketi yaşadı Almanya. Ölü sayısı 100’e yaklaşırken, yüzden fazla insan hala kayıp durumda. Selin verdiği maddi hasarı henüz ölçemedi Almanlar. Ancak selin vuku bulduğu Ahr Nehri ve civarında hala elektrikler yok, internet vs. kesik.
Almanlar (özellikle Batı) böylesi bir felakete alışık değil, bu sebeple çok şaşkın ve kısa süreli de olsa çaresizlik yaşıyorlar.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, afet bölgesi Ahrweiler’de selin harabeye çevirdiği Schuld köyünü ziyaret etti. Durumu “sürreal ve korkunç” olarak tanımlayan Merkel, “Buradaki yıkıma Alman dilinde karşılık gelebilecek bir kelime yok,” sözlerini kullandı.
Gerçekten de Almanlar şaşkındı.
Şaşırtıcı olan sadece selin etkileri değildi şüphesiz. Yine büyük bir felaket vardı ve yine bir yardım kuruluşu olan Time To Help yardıma koşmuştu. Derneğin yardımseverleri Almanlarla beraber evlerin sularını boşaltıyor, eşyalarını taşıyor, yaşlıların tahliyesine yardım ediyordu. Ve bir de maddi yardım kampanyası düzenledi Time To Help.
O kadar enteresan, yaşanmış bireysel öyküler dinledim ki, izin almadığım için burada sizinle paylaşamıyorum. Ancak, size samimi olarak şunu söyleyeyim, bu tür felaket anları, özellikle insanlığın yakınlaşması ve uçurumları azaltmak için birer fırsat gibi geliyor bana. Yüreği insanlık ve yardım hissiyle dolu herkese selam olsun!
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***
