İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun suç örgütü yöneticisi olmaktan aranan Sedat Peker’in bir siyasetçiye ‘her ay 10 bin dolar gönderdiği’ şeklindeki açıklamasıyla ilgili tartışmalar sürüyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, ‘Sedat Peker’den 10 bin dolar alan siyasetçi’ iddiasına ilişkin sessiz kaldığı gerekçesiyle TBMM Başkanı Mustafa Şentop’u eleştirerek “Şentop konuşmuyorsa acaba 10 bin dolar benzeri bir olay her ay ona da mı veriliyor?” diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yanıt geldi. Şentop, sorunun muhatabı olmadığını ifade ederek, “Bakan bu siyasetçinin kim olduğunu bunun açıklamadı. Bunun açıklanmasına dair kamuoyundan da beklentiler var, biz de bu konudaki beklentilerimizi ifade ettik yazılı-sözlü olarak Sayın Bakana.” açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında TBMM Başkanı Mustafa Şentop’u da eleştirdi. Kılıçdaroğlu Şentop’un bu ismi açıklamasını isteyerek “Ayda 10 bin dolar rüşvete bağlanan siyasetçi kim? Şentop bu konuyu açıklamak zorundadır. Eğer Şentop konuşmuyorsa acaba 10 bin dolar benzeri bir olay her ay ona da mı veriliyor? Şentop sessiz kalamaz. ” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Şentop, EİTPA konferansı için bulunduğu Pakistan’da Kılıçdaroğlu’na şu yanıtı verdi:
“Bu bir eleştiri değil bir iftira. Şöyle ifade edeyim Pakistan’dayız. Malum burada oldukça sıcak bir hava içerisinde yoğun bir temas trafiğimiz vardı. Pakistan Cumhurbaşkanı sayın Alvi ile görüşmemizden çıkınca arkadaşlar bana bir metin atmışlar, deniyor ki “bu konuyu açıklamak zorundadır, eğer açıklamazsa aynı onun gibi 10 bin dolar kendisine de mi her ay gönderiliyor” diye bir ifade.
Ben de arkadaşlara dedim ki, onu hangi meczup söylemiş? Sonra bir baktık, Kılıçdaroğlu’nun sözüymüş, Grup Toplantısında söylemiş.”
“Kendisinde zerrece haysiyet varsa bilgi delil ne varsa açıklasın”
Şentop sözlerine şöyle devam etti:
“Konu şu: İçişleri Bakanı bir siyasetçinin, milletvekili demiyor, siyasetçinin her ay 10 bin dolar bir suç örgütünden para aldığını söylüyor. Bakan kim olduğunu bunun açıklamadı. Bunun açıklanmasına dair kamuoyundan da beklentiler var, biz de bu konudaki beklentilerimizi ifade ettik yazılı-sözlü olarak Sayın Bakana. Fakat bu benim dile getirdiğim bir iddia değil, bu şahsın kim olduğunu da ben bilmiyorum. Kılıçdaroğlu ne kadar biliyorsa ben de o kadar biliyorum. Dolayısıyla sorunun muhatabı ben değilim.
Benden şunu talep edebilirler: Bunu Sayın Bakandan sorun, İçişleri Bakanı bunu cevaplasın, buna tavassut edin, aracı olun; bu olabilir, bu ayrı bir konu. Ama sorunun muhatabı ben değilim, benim bir bilgim yok. Bunu açıklamamı istiyor benden. Bu bir siyasi bunaklık değilse eğer, bunun ancak bir haysiyetsizlik ve ahlaksızlık olduğunu söyleyebilirim. Kendisinde zerrece haysiyet, ahlak varsa bu konuyla ilgili olarak kendisinin bu beyanlarının ne anlama geldiğini, bu konudaki bilgi-delil ne varsa açıklasın. Yoksa kendisi muhtemelen bu tür konuları gündemde tutmak için sık-sık sağdan-soldan 10 bin dolarlar aldığı için bunun çok basit bir mesele olduğunu zannediyor ki herkese bu iftirayı yapabiliyor, bu çamuru sıçratmaya çalışıyor.”