2017 yılı başlarında inşaatına başlanan Taksim Cami, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılıyor.
Her ne kadar Taksim’e cami yapma projesi, Milli Görüş hareketinin bir hedefi olarak bilinse de Cumhuriyet’in sembolü olarak görülen Taksim Meydanı’na, bir cami inşa etme amacı çok daha eskilere dayanıyor.
Taksim’e cami projesi ilk kez 1952’de hazırlandı
Merkezi Ankara’da bulunan Anıtlar Derneği ilk kez Demokrat Parti’nin iktidarda olduğu 1952 yılında Taksim’e cami yapılması projesini gündeme getirdi.
‘‘Taksim Meydanı, İstanbul’un büyük çapta Türk ve İslami abidelerinden mahrum bir köşesidir’’ yaklaşımıyla ilgili Anıtlar Derneği’nin teşebbüsünü dönemin Cumhuriyet gazetesi muhabiri Necdet Evliyagil, Vasfi Ege’nin emekliliğe ayrılmasıyla, Vakıflar Başmimarı olarak henüz göreve başlamış Ertuğrul Eğilmez’le konuşur.
‘‘Derneğin teşebbüsü kanaatimce yerindedir. İstanbul’un güzel ve cazip bir silueti var. Beyoğlu ciheti, bu mevzuda fakirdir. Gözlerimiz bazı hakim tepelerde muhteşem abideler görmek istiyor. Taksim civarına yapılacak cami bizi tatmin edecektir. Derneğin teşebbüsü çok zengin buna mukabil proje çok zayıftır’’ yanıtını veren Eğilmez, Taksim’e cami yapılması fikrini desteklerken projenin yetersiz bulduğunu da ifade ediyordu.
1955’te yeniden harekete geçen Anıtlar Derneği’nin bu teşebbüsü de akim kaldı.
Taksim’e cami yapımı için ikinci teşebbüs 1970’lerin sonundaydı
Taksim’e cami yapımı için çabalar 1970’lerin sonunda yeniden hızlandı. İkinci MC (Milliyetçi Cephe) hükümetinin, Meclis çoğunluğunu kaybetmesinden bir hafta sonra onaylanan Beyoğlu İmar Planı’nda, Taksim’de bugün cami yapılan alanda bir cami yapılması öngörülüyordu. Plana göre caminin altına çarşı ve otopark yapılacaktı.
Aslında başkanlığını Ahmet İsvan’ın yaptığı İstanbul Belediyesi Meclisi’nin hazırladığı planda, o alanda cami yoktu. 11 Aralık 1977’de düzenlenen belediye seçimlerinde, İstanbul Belediye Başkanı olan Aytekin Kotil de selefi de aynı fikirdeydi ama hükümette bulunan Milliyetçi Cephe’nin bürokratları, Taksim’e cami yapılmasını plana henüz koymuşlardı.
Taksim’e caminin yapılması için Taksim Camii Şerifi ve Külliyesini Yaptırma ve Yaşatma Derneği kuruldu. Derneğin yönetim kurulu başkanı İshakoğlu Boyaları’nın sahibi Süleyman İshakoğlu idi. İshakoğlu’yla birlikte yönetim kurulu üyesi ÇBS Boyaları’nın sahibi Abdülkadir Çavuşoğlu, 1979 yılında İstanbul Defterdarı’ndan, Taksim’deki su makseminin yanında bulunan Ziraat Bankası ve Hazine’ye ait arazinin, kendilerine tahsis edilmesini istedi. Ancak 2. MC hükümeti düşünce bu teşebbüs de sonuçsuz kaldı.
1994’teki Refah rüzgarı Taksim’e cami yapımını yeniden gündeme getirdi
27 Nisan 1994 Yerel Seçimleri’nde Refah Partisi rüzgarı esiyordu. Konya, Kayseri, Diyarbakır, Erzurum ve Ankara büyükşehir belediyelerini kazanan Refah Partisi, İstanbul’da da sandıktan zaferle çıktı. Henüz seçimi kimin kazandığı belli olmadan Taksim’e cami yapılmasını ilk gündeme getiren Beyoğlu Belediye Başkanı Nusret Bayraktar oldu.
28 Nisan da ‘‘Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi’nde Ağa Cami dışında cami olmadığını biliyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı aldığımız taktirde Beyoğlu’nun şanına yakışır bir cami yaptırılması için yardımcı olacağız’’ diyen Bayraktar’ı bir gün sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) yeni başkanı olduğu kesinleşen Recep Tayyip Erdoğan teyit etti. 12 Nisan 1994’te Milli Kültür Vakfı üyesi Hamdi İshakoğlu, 1984 yılında yapılmış bir maketi Erdoğan’a sundu.
Danıştay 6. Dairesi’nin 1983 yılında aldığı bir karar, caminin yapılacağı alanın SİT alanı olduğunu kabul ediyordu ancak 22 Temmuz 1994’te ANAP ve DYP’li üyelerin de desteğiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Taksim’e cami yapımını onayladı. Erdoğan aynı yılın Ekim ayında, cami inşaatının başlayacağını açıkladı ama o yıl temel atma töreni yapılamadı.
Refahyol hükümetindeki çaba da sonuçsuz kaldı
1995 Seçimleri sonrası Doğru Yol Partisi’yle koalisyon hükümeti kuran Refah Partisi, 1996 ve 1997 yıllarında konuyu sürekli sıcak tuttu. Daha sonra TBMM Başkanı olacak dönemin Kültür Bakanı İsmail Kahraman, İBB dergisine yazdığı yazıda ‘‘Taksim’e büyük bir cami’’ yapılacağını söyledi. Ancak söz konusu alan 2700 metrekare olduğundan büyük bir cami yapılamazdı, imar plan değişikliği için yeniden çalışmalar başladı.
9 Ocak 1995’te Gezi Parkı’nda kıldığı teravih namazından sonra Taksim Cami’ni Gezi Parkı’nın içine yapacaklarını söyleyen Necmettin Erbakan, Başbakan olduktan sonra 19 Şubat 1997’de ‘‘Taksim’e cami yapılır mıymış? Bal gibi yapılır. Belediye karar vermişse, kime ne’’ sözleriyle düşüncelerinde bir değişiklik olmadığının altını çiziyordu. Ancak önce koalisyon ortağı DYP’nin genel başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller’in ‘‘Taksim’e cami ihtiyaçtan kaynaklanmıyor’’ şeklindeki açıklaması, ardından yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrası cami projesi yeniden beklemeye alındı.
Danıştay 6. Dairesi 2015’te bozduğu kararla Taksim Cami’nin önünü açtı
15 Temmuz darbe girişiminden dört gün sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Taksim’e cami yapılacağını açıkladı.
9 Şubat 2017’de inşaatına başlanan Taksim Cami’nin yapımını Sur Yapı üstlenirken tasarımını Şefik Birkiye ve Selim Dalaman yaptı.
Cami inşaatını mümkün kılan 1/1000 ölçekli “Beyoğlu Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı Uygulama Planı” ile 1/5000 ölçekli “Beyoğlu Nazım İmar Planı” da 2011’de yürürlüğe girdi. Cihangir Güzelleştirme Derneği ve Galata Derneği açtığı davada İstanbul 10. İdare Mahkemesi, 25 Eylül 2013’te planları iptal etse de Danıştay 6. Dairesi mahkeme kararını bozarak Taksim’e cami yapılmasının önünü açmış oldu.