Türkiye’de geçen Ocak ayında özel sektörde en az 3 bin lira asgari ücret talebi karşılanmayan sendikalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’yla toplu sözleşme müzakeresinde ilk görüşmede kamu işçileri için en düşük brüt ücret 4 bin 800 lira talep etti.
Corona virüsü salgını nedeniyle hizmet sektöründekiler başta olmak üzere çalışanların sıkıntılarının sürdüğü ülkede işten çıkarma yasağı son olarak 30 Haziran’a kadar uzatılmıştı. Ancak yasak süresi uzatılmazsa Temmuz ayında işsizlik oranında artış olması bekleniyor. Kapalı işyerlerinde pek çok çalışan, işten çıkarma yasağı olduğu için ücretsiz izne gönderildi; devletin günlük nakit desteği ise 47.5 lira.
Ücretsiz izin desteğinin yetersiz olduğu tartışmaları ve özel sektörde topluca işten çıkarmalar yaşanabileceği endişesi gündemde yerini korurken, kamu işçileri için toplu sözleşme ile ücret müzakeresi süreci bugün başladı.
Geçen Ocak ayında özel sektörde en az 3 bin lira asgari ücret talebini dile getirmelerine rağmen işçi ve işveren kesimi arasında bir uzlaşma olmamıştı. İşçi sendikalarının talepleri AKP iktidarından kabul görmemiş ancak CHP’li belediyelerce asgari ücret 3 bin 100 lira olarak uygulanmaya başlanmıştı.
İşçi sendikalarının talebine rağmen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın işveren kesimiyle birlikte aldığı karar uyarınca özel sektörde asgari ücret 2021 yılı için brüt 3 bin 577 lira, net 2 bin 895 lira olarak uygulanıyor.
Şimdi kamu sektöründeki işçiler ile ilgili 2021’in ikinci altı ayı ve 2022’nin ilk altı ayı için toplu sözleşme müzakeresinde ise sendikalarca en düşük brüt ücret 4 bin 800 lira olarak talep edildi. Kamudaki işçilere yönelik yapılacak ücret iyileştirmesi, gelecek yıl Ocak ayında müzakere edilecek özel sektör maaşları açısından kıyaslama unsuru.
Geçici işçilere kadro verilmesi ve yılda iki kez ek ödeme istendi
Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar ve Hak-İş Genel Başkan Vekili Osman Yıldız, 2021 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü için bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e ortak talep metni sundu. Türk-İş ve Hak-İş’in, 2021-2022 için ilk 6 ay yüzde 20 ve diğer 6 ay için enflasyon artı yüzde 3 refah payı talebi de dikkat çekti.
Ortak metinde, kamuda toplu sözleşme kapsamındaki işçilere Mayıs ve Eylül aylarında başka bir ödemeyi etkilememesi şartıyla 1.500’er lira ek ödeme yapılması istendi. Bunun yanısıra “bayram yardımı” olarak kamu işçilerine Ramazan Bayramı için 1.000 lira ve Kurban Bayramı içinse 1.500 lira ödeme yapılması talep edildi.
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılan geçici işçiler sorunu da unutulmadı. Sendikalarca “geçici işçiler kanuni düzenleme yapılarak daimi işçi kadrolarına geçirilmeli” talebinde bulunuldu.
TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ağar, “TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ olarak çerçeve protokolü teklifini birlikte mutabakata vararak ortaklaşa hazırladık. Geçmiş yıllarda kamuda çalışan 200 bin civarında işçi adına toplu sözleşme yapılırken bugün 700 bin kamuda çalışan işçilerimizin adına toplu iş sözleşmelerini yapacağız. Bizim anlayışımız toplu iş sözleşmesini masada bitirmektir. Masada sonuçlanan toplu iş sözleşmeleri her iki tarafın yararınadır” dedi.
Hak-İş Genel Başkan Vekili Yıldız da Türkiye’nin 2020 yılında yüzde 7 büyüme gösterdiği verisine dayanarak, “Bu sürece çalışanlar olarak bizler de büyük katkı sağladık. Başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere, 20 iş kolunun tamamında bütün işçilerimiz büyük bir gayret ve fedakarlıkla katkı sağladı. 700 bin kamu çalışanımızı ilgilendiren bu sözleşmeyi çalışanlarımız büyük bir merakla ve heyecanla beklediğini biliyoruz. Yürüttüğümüz bu süreç, Türkiye’nin kabusa dönmeden yürüttüğü bir süreç olarak dünyada başarılı bir örnek olmuştur” diye konuştu.
Bakan Bilgin uzlaşma çağrısında bulundu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin ise, toplu sözleşme süreci için “Negatif söylem, olumsuzluklar ve salgının yarattığı karamsarlığa rağmen Türkiye’nin önünün açık olduğunu düşünüyoruz. Bugün burada, işçi konfederasyon ve sendikalarımızla birlikte Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’nün taleplerini alacağız. Teklifler üzerinde Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ve bizler gerekli çalışmaları yaptıktan sonra bu müzakereyi sürdüreceğiz. Toplu sözleşme müzakereleri uzun bir süreçtir ama biz bunu ne kadar kısa sürede ne kadar geniş bir uzlaşma zemininde başarırsak Türkiye’deki çalışma hayatının istikrarına ve Türkiye’deki demokrasiye o kadar katkı yapmış oluruz” değerlendirmesinde bulundu.
Müzakere masasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Erdem, Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder ile TÜHİS Genel Sekreteri Adnan Çiçek de yer aldı.
DİSK: ”Özel sektöre örnek nitelikte sonuçlanmasını istiyoruz”
DİSK ise kamu işçileri temsiliyeti bulunmaması dolayısıyla bugünkü müzakere masasında yer almadı ancak bunun özel sektördeki emekçiler için örnek olacağını vurgulayarak, Türk-İş ve Hak-İş’in taleplerine olumlu yanıt almasını desteklediklerini açıkladı.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, geçen yıl kamu işçileriyle ilgili sendikal talepler yanıt bırakıldığında bu yılın Ocak ayında özel sektörde asgari ücretlendirme politikası konusunda kötü örnek oluştuğunu kaydetti. Dolayısıyla kamuyla yapılan müzakerede sendikal talepler olumlu yanıt verilmesi halinde gelecek yıl özel sektör ile ellerinde müzakere için iyi bir örnek olabileceğini belirten Serdaroğlu, Türk-İş ve Hak-İş’in toplu sözleşme müzakere sürecinde bugün açıklanan ortak metindeki taleplerinde ısrarcı olmalarını umut ettiklerini ifade etti.
Serdaroğlu, “Türkiye’de hiçbir ücret artışı halkın alım gücünü doğrudan etkileyen gerçekçi enflasyon oranı altında olmamalı. Tüm işçiler için ücretlerde mutlaka enflasyon oranı dikkate alınarak iyileştirmeler yapılmalı” görüşünü paylaştı.