Organize suç örgütü kurmak suçlamasıyla aranan Sedat Peker’in, Türkiye siyasetinde etki yaratan iddiaları sürüyor.
Peker, bu sabah 7:30’da yayınladığı ve ilk üç saatte 500 bin fazla izlenen videosunda, ailesiyle birlikte kaldığı yeri söylerken Türkiye’den birilerinin kendisini ortadan kaldırmak için Arnavut, Sırp ve Rus gruplarla görüştüğünü iddia etti.
2019 yılının son günlerinde Türkiye’den çıkan ve en son Birleşik Arap Emirlikleri’nde olduğu iddia edilen Peker açıklamalarında yine ağırlıklı olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu’nda hazırlanan iddianamede, hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 282. maddesinde düzenlenen ‘‘suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama’’ ya da kamuoyunda bilinen adıyla ‘‘kara para aklama’’ suçlamasıyla, 10 yıla kadar hapsi istenen SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz’ın, 6 Aralık günü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla görüştüğünü iddia etti.
Peker’den hakkında soruşturma olan Sezgin Baran Korkmaz’ın İçişleri Bakanı’yla görüştükten bir gün sonra yurtdışına çıktığı iddiası
İçişleri Bakanı’nın o görüşmede, Korkmaz’ın bir işadamından alacağı olan 45 milyon dolardan vazgeçmesini söylediğini de öne sürdü. Peker videosunda “Bu adamı arıyor, İçişleri Bakanlığı’na çağırıyor, 5 Aralık günü saati de aklınızda tutun. Akşam veya sabah saat 10 buçuk giriş, 12 buçuk çıkış. Aradaki konuşmayı anlatıyorum. Sezgin Baran Korkmaz’ın, 45 milyon dolar bir iş adamından alacağı var. Süleyman buna diyor ki ‘senin hakkında tahkikat yapıldı dosya var, sen yurtdışına çık bu adamın parasını da yukarının haberi var -Tayyip abiyi kastediyor- sil sorun çıkacak’. Sezgin Baran Korkmaz, 6 Aralık’ta yurtdışına çıkıyor” ifadelerini kullandı.
SBK Holding ve ABD arasındaki ilişki
Peker açıklamalarında Sezgin Baran Korkmaz’ın, ABD’de de arandığını söyledi. Korkmaz’la sahibi olduğu yenilenebilir enerji şirketi Washakie’nin ABD Vergi Dairesi’nden haksız yere 511 milyon dolar vergi indirimi almak suçlamasıyla tutuklu bulunan Jacob Kingston ve İsiah Kingston arasında ilişki olduğu Utah’ta devam eden yargılamaya konu olmuştu.
Soruşturma dosyasında Kingston’ların yaklaşık 134 milyon dolar tutarında bir parayı, Türkiye’de inşaat, ilaç ve gayrimenkul alanında kullanmak üzere SBK Holding’e gönderdiği iddia ediliyor. Ancak Utah Bölge Mahkemesi geçtiğimiz Eylül ayında ABD Hazinesi’nin SBK Holding’e el konma talebini reddetmişti.
‘‘SBK’ya ait Paramount Otel’e el konmak istendi’’
Peker’e göre; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK)’nın da katılımıyla SBK Holding’e yönelik 29 Aralık operasyonun nedeni, kaçak işadamı Korkmaz’ın, SBK Holding’in Bodrum’da sahip olduğu Paramount Hotel’in de anlaşmaya dahil edilmesini reddetmesi.
Peker konuyla “İş nasıl bozuluyor? Oteli de istiyorlar ya. Sezgin Baran bakıyor her şey elimizden gidecek. Bunlar 45’le başladı şimdi otel. Bu dönmüyor Türkiye’ye. 28 Aralık’ta operasyon yapıyorlar. 29 Aralık ne biliyor musunuz? 45 milyon dolar’ın ödenme günü haciz olacak o gün. Sezgin Baran’ın karısını gözaltına alıyorlar o gün. Olayı toparlayayım diye araya da bu Veysi” iddialarında bulundu.
Peker, Habertürk programcısı Veyis Ateş, Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Esat Tolu, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Resul Holoğlu ve Muğla İl Emniyet Müdürü’nün de bu sürecin içinde olduğunu ileri sürdü.
Sedat Peker’in açıklamaları sonrası bir süre önce Habertürk TV’de bir yayına çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, organize suç örgütü liderinin bir siyasetçiye aylık on bin dolar ödediğini ifade etmişti. Soylu bu ismi açıklamadı, kamuoyunda adı geçen kişinin AKP Merkez Yönetim Kurulu üyesi ve eski milletvekili Metin Külünk olduğu iddia ediliyordu.
‘‘Külünk aracılığıyla Almanya’daki derneklere el altından para yolladım’’
Külünk’ün kendisini yakın zamanda aradığı ve ABD Başkanı Joe Biden’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yapacağı görüşmede kendi açıklamalarını konu edeceği yönünde bir konuşma yaptığını belirten Peker, Külünk’e aylık para vermediğini ancak yeğeni Ömer Külünk’ün tefecilere kaptırdığı 300 bin lirayı kendisinin ödediğini söyledi.
Peker “Biz para verdik mi böyle veririz. Almanya’daki o dernekler var ya. Onlar için rica ederdi, ‘para yollar mısın?’ diye, el altından onlara para yollardım. Ama öyle her ay giden 10 bin yok, seçim zamanı geldiğinde arabasına para bırakırdım. Ama ‘Biden maydın’ gel film yap, sonra beni karalama kampanyasına abilik yap. İstesem gömmek için ‘evet verdim’ derdim ama 10 bin değil çok daha fazlasını verdim” dedi.
Almanya basınında 2015’te kurulan ve geçen yıllarda Almanya’nın farklı eyaletlerinde birçok kez baskın düzenlenen “Almanyalı Osmanlılar” yapılanmasıyla, AKP MYK üyesi Metin Külünk arasında ilişki olduğu çokça yazıldı ancak devam eden yargılamada bu ilişki henüz ispatlanmış değil.
‘‘Demirören Grubu, Doğan Medya Grubu’nu Satın Alırken Ziraat Bankası’ndan aldığı kredinin faizini bile ödemedi’’ iddiası
Sedat Peker’in bir başka iddiasıysa, Türkiye’nin en büyük iki medya grubundan biri olan Demirören Medya’yla ilgili oldu.
Doğan Grubu’nun sahip olduğu Doğan Medya Grubu, 21 Mart 2018’de Demirören Grubu’na satıldı. Satışta Ziraat Bankası kredisi kullanıldı.
Daha önce Aydın Doğan’ın satış kararında rolü olan Doğan Medya baskınında, kendi kontrolünde olan ekibin rolü olduğunu dile getiren Sedat Peker, bu kez de üç yıl önce alınan 750 milyon dolarlık kredinin yalnız ana parasının değil, faizinin dahi ödenmediğini iddia etti.
26 Mart 2021’de on yıldır sürdürdüğü Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü görevini Alparslan Çakar’a devreden Hüseyin Aydın, Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nde 22 Şubat 2019’da yapılan toplantıda ‘‘Türkiye’de 500 milyon doları IMF’den borç alıp dört sene iktidarda kalınıyordu. Ben 700 milyon dolarla kredi yapıyorsam bu, ülkenin ve Ziraat Bankasının gücüdür.
Paramız vardı, verdik. Teminatlarımızı da aldık. Adam bir tek medya işi yapmıyor. Petrol var, gaz var, bir sürü şey var. Teminatlarından hepsini de alıyor olacağız. Kimsenin bir sıkıntısı olmasın. İlgili medya grubu, Türkiye’nin çok saygın özel bankalarıyla da çalışıyor. Türkiye’de ticaret yapıyorsanız biriyle de birkaçıyla da çalışmanız gerekiyor’’ demişti.
Sedat Peker, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2015 yılındaki seçim kampanyasında seçmenlere dağıttığı kahveyi kendi şirketinden bilabedel ve faturasız olarak temin ettiğini de sözlerine ekledi.