Pandemi nedeniyle aylardır ara verilen film festivalleri kontrollü normalleşmeyle birlikte yeniden başladı. Pandemi döneminin ilk kısa film festivali de Diyarbakır’da düzenlendi. Sinemaseverler, aylar sonra salonlarla buluştu.
Pandemi sürecinden en fazla etkilenen sektörler arasında sinema sektörü ilk sıralarda yer alıyor. Hem sinema salonlarındaki gösterimler hem de festivaller pandemi nedeniyle yapılamadı. 1 Haziran itibariyle yürürlüğe giren ‘Haziran Ayı Normalleşme Tedbirleri’ genelgesiyle, sinema salonları da yeniden açılmaya başladı. Salonlarla birlikte festivaller de kaldığı yerden devam etmeye başladı. Pandemi öncesi yapılması planlanan ancak ertelenen, Diyarbakır Kısa Film Festivale de normalleşmeyle birlikte sinemaseverlerle buluştu.
Diyarbakır Kültür Sanat ve Sinema Derneği, tarafından düzenlenen festivale, Türkiye ve yurtdışından 2 bine yakın film başvurdu. Yapılan değerlendirmede, aralarında 4 Kürtçe filmin de bulunduğu 20 film finale kalırken, 10 film de gösterime değer bulundu.
Festivalin ilk gününde Haydar Demirtaş’ın Irak Kürt Bölgesi’nde hayatını mayın temizlemeye adayan Hoşyar Ali’nin hikayesinin anlatıldığı Ayak İzi, Tolunay Tekmek’in, Diyarbakır’ın bir köyünde yaşayan çift cinsiyetlilerinin yaşadıklarını konu alan ‘Pembe Kimlik’, Gökalp Gönen’in ‘Avarya’ isimli kısa filmleri gösterildi.
Salonlarda, pandemi önlemlerine göre oturma düzeni sağlansa da izleyici sayısı azdı. Ancak gelenler de aylar sonra yeniden sinema salonlarına kavuşmanın mutluluğunu yaşadı. VOA Türkçe’ye konuşan sinemaseverler, salonda film izlemenin eksikliğini yaşadıklarını dile getirdiler.
Mehmet Nurullah, sinema salonlarını özlediklerini belirterek “Heyecanlı geçti. Tabii duygusallık da vardı. Sinema salonları tekrardan açılır, insanlar eğlenceli bir şekilde sinemaya giderler umarım. Sinema da kapatılırsa, oyuncuların, tiyatrocuların maddi durumlarının riskli olacağını biliyoruz. Bir durgunluk oldu. Normalde sinema izlerken filme odaklanırsın. Bir taraftan da gerçekten insanların sinema izlemediğini, özlediğini fark ediyorsun” dedi.
Uzun zamandır sinemaya gitmediğini söyleyen Abdurrahman Varlık da ”Bir buçuk yıla yakındır sinemayla hiçbir alakamız kalmadı. Kendi çapımızda telefondan, televizyondan izliyoruz, izlemek istiyoruz. Salonun tadını vermiyor, telefondan izlemek nasıl, büyük ekrandan izlemek nasıl? O ambiyans yaratan sinemadır” diyerek duygularını dile getirdi.
Sinemanın bir ihtiyaç olduğunu dile getiren Diclehan Metehan da yeniden sinema salonuna kavuşmanın mutluluğunu yaşıyordu. Metehan “Eksikliği hissedilen bir şey sinema, bir ihtiyaç, bir farkındalık, bir gereklilik. Şimdi yerini dolduruyoruz, geldik burada bir festival var. Festivalde olmak güzel bir duygu. Uzun zaman sonra gelip sinemaya girmek güzel bir duygu” diye konuştu.
Irak Kürt Bölgesinde çektiği ‘Ayak izi’ isimli belgesel, ulusal ve uluslararası birçok festivalde ödül alan Mardinli Yönetmen Haydar Demirtaş da festivale katılanlar arasındaydı. VOA Türkçe’ye konuşan Demirtaş, pandemi sürecinin sinema sektörünü çok etkilediğini vurgulayarak, bir çok projenin yarım kaldığını söyledi. Yeniden festivallerle buluşmanın mutluluğunu yaşadığını söyleyen Demirtaş “Pandemi dönemi tüm dünyayı kötü etkilediği gibi sinema sanatını da kötü etkiledi. Çekilmesi gereken filmler yarım kaldı. Biz bunları yaşadık. Irak ve İran’da belgeseller çekiyoruz, yarım kaldı maalesef. Süreç iyileşmeye doğru gidiyor. Diyarbakır kısa film festivaline geldik. İlk defa pandemi kurallarına uyulup festivalin olması bizi mutlu etti” dedi.
Diyarbakır Kültür Sanat ve Sinema Derneği Başkanı Serhat Gönen, 2021 yılının ilk fiziki festivalini yaptıklarına dikkat çekti. VOA Türkçe’ye konuşan Gönen de “Türkiye’de 2021 yılında fiziki olarak yapılan ilk festival. Diyarbakır’da kısa film festivali olarak ilk defa yapılıyor. Biz iki ilki bir arada yaşıyoruz. Pandemiden dolayı birçok etkinlik, festival online yapıldı. Biz bunun başvurusunu, geçen yıl yapmıştık. Online da yapabilirdik ama bizim amacımız online yapmak değil. Fiziki yapı olarak yapıp insanları bir araya getirmekti amacımız. Pandemide bunu gerçekleştirmek kolay olmadı. İnsanları başka şehirlerden buraya getirmek kolay olmadı. Bunu gerçekleştiriyor olabilmek gerçekten güzel ve mutluluk verici” şeklinde konuştu.
Dört gün sürecek olan festivalde, senaryo, yönetmenlik ve görüntü yönetmenliği atölyeleriyle, söyleşi ve benzeri 15 etkinlik yapılacak. Sinema dünyasının emektar oyuncusu Ali Sürmeli’ye Ahmet Arif adına, Suna Yıldızoğlu’na da Sami Hazinses adına ‘Emek Ödülü’ verilecek.