Küresel iklim değişikliğinden dolayı deniz suyunun ısınması ve Marmara Denizi etrafında yaşayan yaklaşık 20 milyonluk nüfusun neden olduğu çevre kirliliği müsilajın (deniz salyası) oluşmasında büyük bir rol oynuyor. Marmara’da hızla yayılan müsilaj deniz canlılarına zararlı mı? Balıkçılık sektörü bu yeni sorundan ne yönde etkilenir?
Uzmanlara göre bu salyaların büyük bir çoğunluğu deniz canlılarına ve denize zararlı değil. Bununla birlikte Marmara Denizi’nde görülen türün çok tehlikeli olabileceğinin de altı çiziliyor.
“Oksijen üretirken oksijensiz kılıyor”
Salyanın hem deniz yüzeyini hem de dibini kaplaması deniz altındaki mercan gibi hareketsiz organizmaların örtülmesine ve ölmesine neden olurken, deniz yüzeyinin kaplanması nedeniyle güneş ışınlarını yeterince alamayan suda oksijen eksikliği deniz canlılarının toplu ölümlerine neden olabilir.
Bu tehlikeye dikkat çeken Hidrobiyolog Levent Artüz, deniz salyasının balıkçılığı hem “doğrudan” hem de “dolaylı” etkileyeceğine dikkat çekiyor. Salyanın öncelikle fiziksel olarak balıklara zararı dokunacağını söyleyen bilim insanı, “(Salya) fiziksel olarak balıklara zarar veriyor çünkü balıkların solungaçlarına giriyor. Dolaylı olarak da etkileyecek. Marmara Denizi’nin yerlileri kalmadı zaten ama göçebe balıklar da var. Onları ne kadar etkilediğini göreceğiz. Şu anda çalışmalar devam ediyor. Kesin olarak göçer balıkları da etkileyecek ama ne oranda etkilediğini göreceğiz. Kesin olarak şu oranda etkileyecek diyemiyoruz.” diyor.
Algler (yosun) ve tek hücreli fitaplanktonlardan oluşan müsilaj, aslında denizin oksijenlenmesinde rol oynayan önemli bir yüzen bitki. Güneş sayesinde fotosentez yapan bu canlılar denize oksijen salıyor. Fakat balık azlığı, deniz kirliliği, Karadeniz’den gelen zengin besin değerine sahip sular ya da deniz suyunun ısınması salyaların üreme alanlarının genişlemesini sağlıyor. Yayıldıkça da oksijen yerine deniz yüzeyini kaplayan yapışkan bir madde salgılanmasına neden oluyor.
Çözüm balık avının durdurulması mı?
İlk olarak 2007’de Türkiye sularında görülen müsilaj aynı zamanda ağ ile balık tutulmasını zorlaştırmasından dolayı mahsul azlığına neden olabiliyor. Müsilajın balıklara zarar verdiği ve tutulan balıkların da “hastalıklı” olabileceği yönünde oluşan kamuoyundaki algı da balık satışlarını düşürebiliyor. CNN Türk’e konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. Mustafa Altuğ Atalay, balık ve midyelerin insan sağlığına zararının olmadığını yaptıkları testlerle gördüklerini belirtiyor.
Balıkçılar için deniz salyasının diğer bir olumsuz yanı da kendisi ile mücadele için tek çarenin balık avını durdurmaktan geçmesi. Zira müsilajı oluşturan tek hücreli canlıların balıkların başlıca besin kaynağı olması, balık avının durdurulması ile nüfusu artacak balıkların doğal bir şekilde müsilajı yiyerek yok etmesini sağlayacak.
Gazeteci Nevşin Mengü’nün Youtube kanalına konuşan Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Utku Perktaş, balık anlamında oldukça fakir olan Marmara Denizi’nde balıkçıların “en az iki sezon” balık avına çıkamaması gerekebileceğini vurguluyor.