Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Atatürk’e tahammülsüzlüğün Türkiye Cumhuriyeti’ne tahammülsüzlük olduğunu söyledi.
Bahçeli, Mustafa Kemal Atatürk’e atfen “zalim ve kafir” diyen imam Mustafa Demirkan’a sert sözlerle yüklendi.
“Atatürk bizim börkümüzdür, birliğimizdir, simgemizdir, ona laf yoktur. Baş giderse, börk gider. Börk giderse il gider, iffet gider. Allah muhafaza bir daha da geri gelmez. Gazi Mustafa Kemal’e tahammülsüzlük, lafı cimi yok Türkiye Cumhuriyeti’ne tahammülsüzlüktür” diye Bahçeli “Atatürk’e dil uzatanlar daha iyi müslüman olduklarını mı sanıyorlar? Türk milletinin ruhunu okşadıklarını mı düşünüyorlar? Gizli FETÖ’cü olup olmadıkları mutlaka incelenmelidir” dedi.
Bahçeli sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Bugün varsak bunun şeref payesi aziz Atatürk’ündür. Keskin ön yargılar ile Atatürk düşmanlığı yapmak millete değil, ihanete hizmettir. Ayasofya Camii açılmışken, Taksim Camii’nin manevi hayatımıza kazandırılması, Müslümanlar ile buluşturulması sağlanmışken nükseden Atatürk alerjisinin esas gerekçesini nasıl okumalıyız?”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Ayasofya’da gerçekleşen “Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi” programında Mustafa Kemal Atatürk için “zalim ve kafir” ifadelerini kullanan imam Mustafa Demirkan Ankara ve İzmir baroları’ndan suç duyurusunda bulunulmuş, CHP, İyi Parti’nin yanı sıra birçok hukukçu ve gazeteci tepki vermişti.
Bahçeli’den Sedat Peker’in videolarına tepki
Hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in sosyal medyadan yayınladığı videoların ülke gündeminde ve siyaset dünyasında yarattığı etkiye değinen Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
“Siyasi mücadelenin bir ahlakı olmalıdır. Siyasi mücadele dürüstçe, mertçe, adam gibi yapılmalıdır. Tarihin her devrinde, amaca giden her yolu meşru ve mubah görenler tehlike saçan irtibat ve iş birliği içine girmekten kaçınmamışlardır. Çünkü fazilet ve ferasetleri kuru, fikir ve fiilleri kördür. İlkesizlerin bağımsız bir iradesi olamaz. İradesi esir düşenler için ülke ve ülkü diye bir meselenin esamisi okunamaz. Bu eyyamcı tipler gelene ağam gidene paşam diyecek kadar çıkarlarına düşkündür. Bunları kimler kafa kola almışsa, onlarla ahbap çavuş ilişkisine girerler”.