TBMM yine yandaşları ayağa kaldırmak için mesai harcadı. Halk, birkaç bin TL hibeyle yalnızlığa terk edilirken Meclis, büyük şirketlere milyarlarca TL’lik indirim, “dost” ülkelere asker sevkiyatı için çabaladı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte işlevini yitiren TBMM, iktidar ve yandaşları için pandemi dinlemeden çalışıyor. Yıllardır sözleri verilen ve koronavirüs salgını sürecinde taleplerin arttığı özlük hakkı, enflasyon iyileştirmeleri, devlet yardımı için zaman bulamayan Meclis, sermayeyi memnun etmeye devam ediyor. Meclis’in salgın boyunca çalışmaları ise şöyle:
AKP’nin artık gelenek haline gelen, dört seçimdir en önemli vaatleri arasında yer alan kamu görevlilerine 3600 ek gösterge yoluyla maaş artırımı, muhalefet tarafından Meclis gündemine getirildi. İktidar, bu teklifi reddetti.
Vatandaşların özellikle salgın sürecindeki en büyük talebi, birçok ülkenin uyguladığı devlet yardımları oldu. Meclis eliyle anında hayata geçirilebilecek bu düzenleme yerine bazıvatandaşlara valilikler aracılığıyla biner TL gönderildi.
Memurların ve asgari ücretlilerin, “Maaşlarda iyileştirmeler yapılsın” önerisi de dikkate alınmadı. Esnafın başta kira yardımı olmak üzere çok sayıda alanda beklediği desteğe, krediler ve 3 bin TL ile yanıt verildi.
Vaktini vatandaşın taleplerine ayırmayan AKP ve MHP Meclis Grupları, bunun yerine farklı çevreleri “sevindirecek” kanun değişikliklerine imza attı. Son haftalarda Meclis’i aralıksız çalıştıran iktidar grubu, daha çok sermaye için çalıştı. Kazandığından daha az bildirimde bulunan ve bu yolla milyarlarca TL’lik usulsüzlükler ile vergi kaçırma işlemine imza atan şirketlerin borçlarına yarı yarıya indirim yapıldı. Bu yolla devletin kasasına girmesi gereken milyarlar, şirketlerde kaldı.
Kamuya girişte güvenlik soruşturması uygulamasını yeniden hayata geçirecek düzenleme de TBMM’de teamüllere aykırı olarak iki kere oylanarak kabul edildi. Yurttaşların soyut gerekçelerle kamuda işe girişlerinin engellenmesine olanak sağlandı.
“Faizsiz ev” sloganıyla kazanç sağlayan, geçmişte birçok usulsüz işleme imza atan finansal faktöring şirketlerine yasal güvence geldi. İktidar, yeşil sermayeyi koruma kalkanı altına aldı.
AKP’nin 10’uncu vergi affı düzenlemesi ile sigorta şirketlerinin yurttaşlara ödemesi gereken tutarda da indirim yapıldı.
Cumhurbaşkanı kararıyla çeşitli örgütlerle “bağlantısı olduğu düşünülen” banka hesaplarının dondurulmasına yol açabilecek teklif de bu süreçte kabul edilenler arasında.
Kıyı Kanunu’nda yapılan değişiklikle de yerel yönetimler “hesaplaşıldı.” Yerel seçimlerde Millet İttifakı tarafından kazanılan turizm bölgelerindeki sahil alanları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlandı. Belediyelerin yetkileri gasp edildi.
CHP, HDP ve İyi Parti gruplarının teklif ve gündem önerilerini kabul etmeyen iktidar, tıpkı Genel Kurul gibi komisyonları da anti demokratik düzenlemeler için çalışıyor. TBMM Adalet Komisyonu’nda ele alınan torba teklifle, yargılama sisteminde değişiklik yapılıyor. Teklifin Genel Kurul’da da kabul edilmesi durumunda, başsavcılar, savcıların soruşturmalarına müdahale edebilecek, takdir hakkını kullanarak olası kararı değiştirebilecek. Sivil vatandaşlar, bir suçüstü hali durumunda askeri personeli “geçici olarak yakalama” yetkisine kavuşacak.
Tutuklu ile hükümlülerin avukatları ve aileleriyle yapacakları her görüşmenin kayıt altına alınmasını ve “saklanmasını” öngören düzenleme de komisyonda kabul edildi.
Dışişleri Komisyonu’nda da uluslarası anlaşmalar görüşülüyor. Son olarak askeri sevkiyatların yapıldığı ve bir üs de kurulan Katar’a Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı polis ekiplerinin gönderilmesine karar verildi.
Önümüzdeki haftalarda TBMM gündemine gelmesi beklenen düzenlemeler, mevcut kanun tekliflerini aratmayacak düzeyde. AKP ve MHP, ajandasındaki birçok anti demokratik düzenlemeyi, salgın hastalık koşullarını fırsat bilerek hayata geçirmeye çalışacak.
“Yargı ve hukukta reform” sözleri ile batıya mesaj veren AKP, hazırladığı taslak teklifle, avukat müvekkil görüşmesini sınırlamayı hedefliyor.
Aralarında cinsel istismarın da bulunduğu katalog suçlardan tutuklama kararı verilmesi zorlaştırılacak.
Seçim mevzuatında yapılacak düzenlemenin de taslak hali tamamlandı. Edinilen bilgiye göre, seçim barajının en az yüzde 5’e indirilmesi, bu yolla muhalefetin ittifak kurması engellenmek isteniyor.
Taslak çalışmayla aynı zamanda partiler arası milletvekili transferi engellenerek yine muhalefetin çeşitli stratejiler yapmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.