Kobane davasında Kars Belediye Eş Başkanı iken tutuklanan Ayhan Bilgen ile Berfin Özgü Köse, Can Memiş ve Cihan Erdal’ın yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartı ile tahliyesine karar verildi.
108 KİŞİ YARGILANIYOR
Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 108 kişi hakkında açılan davada üçüncü duruşmasının ikinci oturumu bugün Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 3’üncü duruşmanın 3’üncü oturumu yarın devam edecek.
MAHKEME BAŞKANI: AVUKATLARI DİNLEMİYORUM
Avukatlar “Müvekillerimize her söz verdikten sonra bize de vermek zorundasınız” dedi. Mahkeme Başkanı “Avukatları dinlemiyorum” diyerek sorgulamaya devam etti.
Oturum, HDP’nin RTÜK Üyesi Ali Ürküt’ün sorgusu ile başladı. Ürküt, pandemiden dolayı avukatları ile görüşemediğini kaydederek ek süre talebinde bulundu.
‘NASIL BİR BAĞ KURDUNUZ?’
Avukat Cihan Aydın, “2011’de atılan tweetlerle 2014’te yaşanan olaylar arasına nasıl bir iliyet bağı kurdunuz? 2900 müşteki koymuşlar önümüze. Aynı tarihler arasında yakılan yıkılan binlerce HDP binasına ilişkin bir tespitiniz ya da girişiminiz var mı? Hayır yok!” dedi.
‘BURASI SINIF DEĞİL, SİZ DE ÖĞRETMEN DEĞİLSİNİZ’
Avukat Sezin Uçar: “Dün avukat arkadaşımıza ‘mikrofonu kapatırım’ dediniz. O arkadaşımız AİHM kararını okuyordu. AİHM kararını tanımayan ender yargıçlardan birisiniz. Bizim tarafımızca reddedilen bir hâkimsiniz. Burası bir sınıf değil, siz de öğretmen değilsiniz. Savunma makamı olarak yargılamaya etkin olarak katılma hakkımızı kullanmak istiyoruz. Sizden söz istediğimizde, verilmesi gerekiyor ” diye konuştu. Mahkeme Başkanı iddianamedeki sıralamaya göre sorguyu sürdürmek istedi. Tutuklu siyasetçiler, ek klasörlerin kendilerine tebliğ edilmediğini belirterek süre talebinde bulundu.
GİZLİ TANIKLARIN VERDİĞİ İFADELER…
Can Memiş şöyle konuştu: “Gizli tanıkların 2019’da verdiği ifadenin ardından 9 ay beklendi. Gözaltına alınmadan 4 gün önce bakan yardımcılarının katıldığı etkinliğe katılıyorum ama gözaltına alınmama sebep olan iddianamede suçlandığım konulara bak! O zaman neden beklediler? Soruşturmanın 2014’te açıldığını görüyoruz. İfadeler 2015’te alınmaya başlanıyor. Ben ise ifadeye 2017’de çağrıldım. Bu davada Murat Karayılan ile eş pozisyondaymışım gibi tutularak yargılanıyorum! Eskişehir’de Emek ve Demokrasi güçleri oturma eylemi yapmış ve savcı bunu delil olarak iddianameye koymuş. Oturma eyleminde ne gibi suç unsuru vardır?” Avukat Fikret İlkiz ise şu ifadeleri kullandı:
AV. FİKRET İLKİZ: BU SORUYU YANLIŞLIKLA BİLE SORAMAZSINIZ
“CMK hükümlerine göre yapılması gerekenlerin dışında başka talebimiz yok. Can Memiş’e “MYK dışında başkaca bir göreviniz var mı?” diye sordunuz. Halbuki mahkeme heyeti olarak bu dosyayı çok iyi bildiğinizi söylediniz. Bu soruyu yanlışlıkla bile olsa soramazsınız. Kişi temel hak ve özgürlerini korumaktan kaynaklanan temel yükümlülükleri yerine getiren bir iddianame yok. Tam aksine, hemen yetişmesi gerektiğine siyaseten inandıkları için böyle bir iddianame hazırlandı.
‘KARGAŞA İÇİNDE SORGULAMAYA ZORLADINIZ’
Bağırarak, çağırarak ‘avukatları dinlemiyoruz’ diyerek müvekkilimi kargaşa içinde sorgulamaya zorladınız. Usule ilişkin olan talepleri dinleyecektiniz ama sonra “savunmaları alacağız” dediniz. Biz hakikatlerin ortaya çıkması için savunma olarak her aşamada varız.
‘DÜŞÜNDÜKLERİNİ SORAMAZSINIZ’
Bizim anlamadığımız sorular sordunuz dünkü celsede. Diyorsunuz ki, ‘İstediğiniz rejim nedir, tweetlerin ölüme neden olabileceğini düşündünüz mü?” Yani düşüncesinizi soruyorsunuz. Düşündüklerini soramazsınız! Zaten iddianame üzerinden düşündükleri yargılanıyor.”