Kırgızistan Parlamentosu Uluslararası İlişkiler, Savunma ve Güvenlik Komitesi toplantısına eğitimci Orhan İnandı’nın Hakan Fidan’ın başında olduğu MİT tarafından kaçırılması damga vurdu. Milletvekili Abdyvahap Nurbaev, iktidara çok kritik sorular yöneltti.
Kırgız Milletvekili Abdyvahap Nurbaev, MİT’in kaçırdığı ve şu anda Bişkek’teki Türkiye Büyükelçiliğinde tutulduğu bilinen eğitimci Orhan İnandı’ya ilişkin iktidara dikkat çeken sorular sordu. Uluslararası adam kaçırma skandalı, Kırgızistan Parlamentosu Uluslararası İlişkiler, Savunma ve Güvenlik Komitesi toplantısında ayrıntılı şekilde tartışıldı.
İşte o tartışmanın videosu ve devamında konuşmaların deşifresi:
https://www.youtube.com/watch?v=DxtDn2fUL90
Abdyvahap Nurbaev: Türkiye’de bazı basın yayın organlarında “Bu olay Kırgız gizli servisinin işi” şeklinde haberler çıkmış. Bu konuda siz neden her hangi bir tepki ortaya koymuyorsunuz? Bu konu Dışişleri Bakanlığının işi değil mi? Ne zaman cevap vereceğiniz konusunda İçişleri Bakanlığından ya da gizli servisten mektup mu bekliyorsunuz?
Bize öyle bir bilgi mektubu gelmemiş?
AN: Siz oturmaya devam edin o halde. Bir yıl sonra gelir o bilgi! İnsanlar okuyor o tür haberleri. Sosyal medyada çıkıyor. Türklerin gazetesinde yazmış; “Bu adam kaçırma işini Kırgızların gizli servisi yapmış” şeklinde. Sizin cevap vermeniz gerekmiyor mu? “Siz ne diyorsunuz? Bizim cumhurbaşkanımız bu konuda emir ve görev vermişken” şeklinde. Herhangi bir mektup gelmiş değil diyerek oturmaya devam mı edeceksiniz?
Aslında oturmuyoruz. Bugün bilgi alıp, hemen bugün bilgilendirme yaparız.
AN: Bu zamana kadar çıkaramaz mıydınız? Siz kimsiniz yani? Neden Kırgızstan’ın egemenliğini korumuyorsunuz?
Kesin bilgi alarak, size gerekli bilgiyi veririz.
AN: Siz bu zamana kadar uyuyordunuz. Bizim gizli servisimize Cumhurbaşkanı emir verdi. Gizli servis ve güvenlik danışmanı konuyla ilgileniyor. Türklerin gazetesinde yazıyor ama siz bir cevap vermeden oturuyorsunuz. Bu konu sizin işiniz ya, Dışişleri’nin işi… Süyünbek Abdıldayeviç, kamera kayıtlarında bir şeyler çıkıyor mu? Arabanın durduğu yerde, başka yerlerde? Çünkü “güvenli şehir” falan diyoruz. Geçenlerde Kursan Asanov’un oğlunu bulduğumuz zaman, çok farklı noktalardan kayıtlar incelenerek nerde ne olduğunu kameralar göstermişti. Şu an kameraların durumu nedir?
TENHA ALANLARDA KAMERA YOK!
Doğru söylüyorsunuz. Güvenli şehir konusunda bildiğiniz üzere Mart 2019’dan beri 110 kamera yerleştirildi. O kameraların 38’i cadde ve sokakların kesiştiği noktalara konmuştur. Bizi “güvenli şehir, cadde sokak” şeklinde bir projeye başlamış bulunmaktayız ama şehir genelinde tam olarak bitmiş değil. Dolayısıyla biraz tenha alanarda bizim güvenlik kameralarımız yok maalesef.
AN: Bu durumda Asanaov’un oğlunun olduğu yerde kamera var mıydı? Kolayca bulundu ya?
Onun olduğu yerde kameralar vardı. Caddelerin kesiştiği yerde. Ama bunun olduğu yerde, Maldıbayev caddesinde, 10. ile 11. apartmanların arasında söylediğim gibi kamera bulunmamakta. Bu arada, bana biraz önce bilgi geldi. Onun neden o tarafa gittiği konusunda. Ben onu şu an paylaşamam. Orda başka bir şey çıkma ihtimali var.
KIRGIZ VATANDAŞLIĞINI GERİ ALMA GİRİŞİMİ
Canıbek Süyünbayeviç: Bu zamana kadar bahse konu insanın Kırgız vatandaşlığını geri alma konusunda girişimler olduğu söyleniyor. Bu konu hakkında bilginiz var mı? Bu işi kimler organize etti?
Kırgız vatandaşlığını geri alma konusunda mı?
CS: Kırgız vatandaşlığını geri alma konusunda….
Elimizde öyle bir bilgi mevcut değil. Öyle bir girişim olmuş olsaydı bizim bilgimiz olurdu.
CS: Siz bu konuyla ilgili araştırma yapıp, komiteye bilgi verseniz?
Tamamdır, size bilgi veririm.
CS: Bilgi verin.
Tamam.
Aybek Caparoviç: Teşekkür ederim. Orhan İnandı’nın eşi, “Eşim Türkiye’nin elçiliğinde tutulmaktadır” diye dile getirmektedir. Bu konu hakkında İçişleri Bakanlığı bir bilgi aldı mı?
Süyünbek Abdıldayeviç: Sorunuzu anlamadım, kimin aldığını soruyorsunuz?
AC: Orhan İnandı’nın eşi, “eşim Türkiye’nin elçiliğinin binasında tutulmaktadır” diye dile getirmektedir.
SA: Ben yukarıda dile getirmiştim ya, siz dikkat etmemiş olmalısınız. Biz bu konunun soruşturulması çerçevesinde, Dışişleri Bakanlığına mektup yazdık. “Eşi böyle böyle diyerek başvurmuş bulunmaktadır” diyerek. Onlar ben buraya gelirken sormuştum. Soruşturma ekibi cevap almadıklarını dile getirmişti. Biz o kadının başvurusu üzerine biz de başvuruda bulunmuştuk, ama biz Viyana anlaşmasının şartları gereği elçilik binasına girmemiz mümkün değildir. Çünkü orda hususî olarak maddeler var. O çerçevede girme konusunda hakkımız var.
AC: İçişleri Bakan yardımcısı Süyünbek Abdıldayeviç, siz en alt basamaktan başlayarak generalliğe kadar terfi etmiş olan birisiniz. Orhan İnandı’nın bulunması konusunda şu an elinizde kayda değer bir bilgi var mı? Bir general olarak sizin bu konu hakkındaki düşünceniz?
SA: Biz şu an bu konuda yukarıda da dile getirdiğim üzere, şu an birkaç seçenek çerçevesinde çalışmaktayız. İşimiz henüz sona ermiş değil, devam etmekteyiz. Eğer bilgi olursa size veririz ama açıkça söylemek gerekirse, elimizde hiçbir bilgi yok. Bu zamana kadar sadece bir bilgi aldık, o da, Maldıbayev caddesine hangi sebeple vardığı konusunda. Şu an o konuda çalışmalar devam etmektedir.
AC: Bizim sizden büyük ümidimiz var. Özellikle sizden. Şu Vega güvenlik kameralarının kayıtlarına geçmiş bilgiler çıkar mı acaba?
Biraz önce dile getirdiğim üzere, o mahallede, binalar arasına, bahçelere kamera konulmuş değil. Bişkek’te 42 mevkiye kamera konulmuş olup, onların çoğu, 38 tanesi caddelerin kesiştiği noktalarda. Ama orada binalar arasına, bahçelere kamera koyulmamış.
AC: Teşekkür ederim. Dışişleri Bakanlığı, bu insan bizim ülkemizin vatandaşı, 20 yıldan beri bizde çalışmakta. Biz büyük devletlere suç bulmamamız gerekir. Çünkü, bizim ülkemizin vatandaşı eğitim alanında epey bir katkıda bulundu ya. Bu zamana kadar bu insan bir kere bile “terörist” şeklinde suçlanmamış. “Dank Madalyası” sahibiymiş. Bu sizlerle ne şekilde çalışmıştı, çalışmaları nasıldı sizin düşüncenize göre? “Eğitim Üstün Hizmet” ünvanı varmış. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu insan gerçekten de bir suçlu olarak mı görülüyor? Ne tür değerlendiriyorsunuz?
Dışişleri Bakanlığı herhangi bir şekilde bu konuda değerlendirme yapamaz? Biz sadece Türkiye’den bize gelen mektuplardaki ifadeleri dile getirdik. Onlar bize “… sayıyoruz.” şeklinde talepte bulunmuşlardı. Diğer yandan, biz de Orhan Beyi uzun yıllardan beri biliyor, tanıyoruz. Orhan Bey, sizin de dile getirdiğiniz üzere, bizim oğullarımıza, kızlarımıza çok güzel imkânlar hazırlamış olup, şuan bizim çok sayıda çocuğumuz Avrupa’da, Amerika’da eğitim almaktalar. Sizin de dile getirdiğiniz üzere, Orhan Beyin bizim halkımıza, ülkemize, özellikle de millî eğitimimize büyük katkılarda bulunmuştur.
TERÖRİST OLARAK DEĞERLENDİRMİYORUZ
AC: Teşekkür ederim. …Dışişleri ne tür şeyler yapacak peki?
Biz, şu an Dışişleri Bakanlığı olarak, Orhan İnandı’nın dile getirdiği sözler çerçevesinde “Türkiye elçiliğininde tutulmaktadır” diyor ya, o sözlerin çerçevesinde. Gerçeğini söylemek gerekirse, o bilgi doğrulanmamış bir bilgidir. Onun doğrulanması için bizim birkaç çareye başvurmamız gerekir. Biz, tarafsız bir kurum olarak o tür etkinlik ve gösterilere katılamayız. Biz sadece nota vasıtasıyla, diplomasi vasıtasıyla konunun çözümüne yardımcı olmaya çalışabiliriz.
AC: Teşekkür ederim. Siz, o insana bir “terörist” olarak değil de, eğitime büyük katkıları olan biri olarak görüp, değerlendirseniz çok iyi olurdu şeklinde bir dileğimiz vardı.
Biz onu bir “terörist” olarak değerlendirmiyoruz….
AC: “Terörist” olarak görüyorsunuz demedim ben.
Ben sadece Türkiye tarafından bize gönderilen talep mektuplarındaki ifadeleri dile getirdim.