Salgında kapalı kalınan dönemde birçok sektörde yaşanan ciro kaybı ve artan hammadde fiyatları 1 Haziran’da başlayan açılmalar ile birlikte tüketiciye zam olarak yansımaya başladı.
Aralıklarla 6 ay süren kapanma dönemi sonrası restorana, mağazaya ya da bir teknoloji marketine giren tüketiciler yüksek fiyatlarla karşılaştı. Yeme içme sektöründe yüzde 30’a kadar çıkan zam oranı hazır giyimde yüzde 20, konaklamada ise yüzde 40’ı aştı.
Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki makasın hâlâ açık olduğunu dile getiren sektör temsilcileri, hammadde fiyatlarında düşüş olmadığı takdirde birçok sektörde zam dalgasının devam edeceği uyarısında bulundu.
KDV indirimi gelmezse yeni zamlar yolda
Dünya gazetesinden Yener Karadeniz’in haberine göre; geçtiğimiz dönemde salgının etkilerinin en ağır hissedildiği sektörlerden biri yeme-içme sektörü oldu. Restoran ve kafeler salgının başladığı 2020 Mart ayından bu yana 15 aya yakın kapalı kaldı.
Sektör şirketleri bu dönemde toplam cirolarının yüzde 5’ini geçmeyen online servis ve gel-al hizmeti verdi. Geçen sürede girdi fiyatlarının yüzde 40’a kadar arttığını dile getiren sektör temsilcileri, açılma ile birlikte bunun sadece yüzde 20’sini fiyatlara yansıtabildiklerini anlattı.
Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, maliyetlerin son bir yılda yüzde 40’a varan artışı nedeni ile bazı firmaların yüzde 10-20 arası zam yaptığını kaydetti.
Bingöl, “Pazar gününün açılması sayesinde cirolarda artış yaşanacağı için yeni bir zam dalgası gerçekleşmesini beklemiyoruz” dedi. Öte yandan sektörde bu ay sonuna kadar uzatılan KDV indirimi uygulaması da merakla bekleniyor.
Bingöl, KDV indiriminin devam etmemesi halinde aradaki fark olan yüzde 7’lik oranın da fiyatlara zam olarak yansıtılacağını belirtiyor. Fiyat artışlarına rağmen yeme içme sektöründe işler düzeliyor. Başta bahçeli mekanlar olmak üzere sektör işletmelerinin yarısından fazlasının salgın öncesi ciroları yakaladığı belirtiliyor.
Kahvaltı yüzde 50 zamlandı
En fazla talep gören yerler ise kahvaltının da dahil olduğu işletmeler. Kaşıbeyaz Lezzet Grubu Başkan Vekili Murat Kaşıbeyaz, artan gıda enflasyonu nedeni ile maliyet baskısı altında olduklarını anlattı.
Geçen sene de aynı dertten mustarip olduklarını ama bunu fiyatlara yansıtamadıklarını dile getiren Kaşıbeyaz, “Şu an ise hiçbir işletmenin artan fiyatları menüsüne yansıtmama gibi şansı yok. Pandeminin hizmet sektörüne darbesi sektörün direncini de kırdı. Pandemiden önce serpme kişi başı kahvaltı 90 TL’yken, bugün 130 TL’ye çıktı. Bu da yüzde 50 zam anlamına geliyor ki bu şu an bütün mekanlar için geçerli olan bir durum” ifadelerini kullandı.
50 TL’ye marka tişört kalmadı
Geçen yıldan bu yana düşen satışlardan mustarip olan başka bir sektör ise hazır giyim oldu. Yılın önemli bir kısmını kapalı geçiren işletmeler diğer taraftan da hammadde sorunu ile baş etmeye çalıştı.
Başta pamuk olmak üzere en çok kullanılan girdilerde yüzde 80’i aşan fiyat artışı ile karşılaşan sektör, diğer taraftan da uzayan termin süreleri nedeniyle sıkıntı yaşadı. Markalar da artan maliyet artışlarını fiyatlara yansıtmaya başladı. Türkiye’de yüzlerce mağazası olan Inditeks Grubu markaları yeni sezonu yüzde 30 zam ile açtı. Yerli yabancı birçok markada benzer oranlarda fiyat artışı yaşandı. Bazı markalarda 50 TL’ye tişört bulmak artık zorlaştı.
Mutfakta yeni dalga beklentisi
Türkiye’nin bazı alanlarda üretici bir ülke olmamasının sıkıntısını yaşadıklarını anlatan Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz de başta çelik ve plastik olmak üzere önemli girdi kalemlerinde yüksek fiyat artışları ile karşılaştıklarını anlattı.
Mutfak gereçlerinde pandemi döneminde hammadde fiyatlarına bağlı olarak yüzde 50’nin üzerinde artış yaşandığını dile getiren Öksüz, “Şimdi bir zam dalgası daha yaşanacak. Tüm mutfak ürünlerinde yüzde 30-50 arasında zam bekliyoruz. Ne yazık ki hammadde fiyatlarında bir dengelenme olmazsa artış devam edecek” açıklamasında bulundu.
Bodrum’da lahmacun 110, dürüm 400 TL, bakkalda bile su 10 liraya yakın
Fiyat artış oranları bölgeden bölgeye farklılık gösteriyor. Özellikle turizm destinasyonlarındaki fahiş fiyatlar, sosyal medyada da gündem olmaya başladı. Kişi başı plaj giriş fiyatları 300 TL’den başlıyor, bazı localarda ise fiyat 10 bin TL’ye kadar çıkıyor.
Geçen yıl söz konusu fiyatlar 200 TL’den başlıyordu. Geçtiğimiz yıllarda çokça tartışılan lahmacun fiyatlarının ise artış oranı dudak uçuklattı.
Bodrum Türkbükü’nde geçen yıl 90 TL’ye satılan lahmacun 110 TL’ye çıkarken bir dürümün fiyatı 400 TL’yi buldu. Sokak arasında satılan 500 mm’lik su bile 10 TL’ye dayandı.