Kanada’nın London kentinde 6 Haziran gecesi gerçekleştirilen araçlı terör saldırısında hayatını kaybeden aynı aileden dört kişi için anma töreni düzenlendi.
London şehir merkezindeki London Muslim Mosque’un bahçesinde düzenlenen tören, Kanada siyasetinin önemli isimlerini de bir araya getirdi.
Törene Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ana muhalefetteki Muhafazakar Parti Lideri Erin O’Toole, Yeni Demokrat Parti Lideri Jagmeet Singh, Yeşil Parti Lideri Annamie Paul, Ontario Eyalet Başbakanı Doug Ford, federal ve eyalet hükümetinden çok sayıda bakan, milletvekili ile farklı dinlerin temsilcilerinden oluşan kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.
Başkonsolos Mingan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın taziye mesajını iletti
Anma törenine katılan Türkiye’nin Toronto Başkonsolosu Sinem Mingan, tören öncesi görüştüğü Başbakan Trudeau’ya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başsağlığı mesajını iletti.
Başkonsolos Mingan’a törende Toronto Din İşleri Ataşesi Cihan Yalçınkaya da eşlik etti.
Tüm liderlerden ortak “terör” ve “İslamofobi” mesajı
Kur’an-ı Kerim okunması ile başlayan törende konuşan Başbakan Justin Trudeau, olayın bir terör saldırısı olduğunu yineleyerek, “Üç neslin bir arada olduğu bir aile, hak etmedikleri bir şekilde hayata veda ettiler. Tüm Kanada ile yanınızdayız. Bu ülkede İslamofobi gerçektir, ayrımcılık gerçektir. Tüm bunlara ve teröre karşı hep birlikte hayır demeliyiz.” diye konuştu.
Ana muhalefetteki Muhafazakar Parti Lideri Erin O’Toole da İslamofobinin Kovid salgını süresince yükselen bir trend izlediğine işaret etti.
Müslüman toplumunun, London’a çok şey kattığını söyleyen O’Toole, “Güçlü bir topluluk olarak, terör başta olmak üzere İslamofobiye karşı verilen mücadeleye de çok katacağınızdan eminim.” dedi.
Siyasi parti liderleri arasında, törene katılan 15 binin üzerindeki topluluktan en büyük tezahüratı alan Yeni Demokrat Parti Lideri Jagmeet Singh ise “Bir saldırının ne kadar insanı bir araya getirdiğine bakar mısınız? Bu inanılmaz ama o kadar da güçlü bir mesaj” diye konuştu.
Nefretin yangın gibi olduğunu hatırlatan Singh, “Bir kere yayıldığı zaman her yeri kaplar. Onun için tüm toplumun teröre, İslamofobiye ve nefrete karşı ortak hareket etmesi gerekir.” dedi.
Kanada Müslümanları Ulusal Konseyi İcra Direktörü Mustafa Farooq da “Yeter artık daha ne kadar cenaze göreceğiz. Buraya çok kızgın olarak geldim. Quebec City’de cami saldırısı, Toronto’da mescit saldırısı, Edmonton’da ve daha birçok yerde Müslümanlara yapılanlar için kızgınım. Terör ve İslamofobi Ulusal Zirvesi derhal toplanmalı ve her kesim bu sorunun çözümü için katkı sağlamalıdır.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından olayda hayatını kaybeden ailenin yakınları ile arkadaşları sahneye alındı ve 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.
Anma töreni, okunan Fatiha suresinin meali açıklamasının ardından edilen dua ve okunan akşam ezanıyla sona erdi.
Kanadalılardan terör saldırısında katledilen Müslüman ailenin anısına saygı
Öte yandan terör saldırısında aynı aileden dört kişinin can verdiği nokta, taziye için gelenlerle adeta çiçek bahçesine dönüştü.
Saldırı bölgesinin, polis soruşturmasının tamamlanması ile birlikte yaya ve araç trafiğine açılmasının ardından, olay yerini ziyaret eden Müslümanlar gözyaşları ile dua ederken Kanadalılar da getirdikleri çiçek buketleriyle bölgeyi donatıyorlar.
Aileleri ile gelen çocukların da oyuncaklarını bıraktığı bölgede, bazı Kanadalıların birbirine sarılarak ağladıkları gözlendi.
Kanada’nın Ontario eyaletine bağlı London kentinde, 6 Haziran Pazar gecesi, aracını kaldırımda yürümekte olan beş kişilik bir ailenin üzerine süren minibüs sürücüsü, biri 15 yaşında kız çocuğu olmak üzere aynı aileden 4 kişinin ölümüne ve 9 yaşındaki bir erkek çocuğunun da ağır yaralanmasına neden olmuştu.
20 yaşında olduğu belirtilen Nathanial Veltman adlı sürücü, olayın gerçekleştiği yerden yaklaşık 6 kilometre uzakta Cherryhill Bulvarı’nda yakalanarak gözaltına alınmıştı.
London Polisi tarafından yapılan açıklamada, saldırının ailenin Müslüman olmasından dolayı yapıldığına inanıldığı açıklanmıştı.
Hakim karşısına çıkarılan Veltman, 4 cinayet ve bir cinayete teşebbüs suçundan tutuklanarak cezaevine yollanmıştı.