Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) İzmir il örgütüne silahlı saldırıda bulunan ve partili Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer’in cinayet sonrası iş hanında bulunan başka işyerlerinin kapısını çalarak, ellerini yıkamak istediği ortaya çıktı.
Kapısı çalınan iş yerlerin birinde bulunan tanık, o anları Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
KAPILARIMIZI KİLİTLEYİP BEKLEMEYE BAŞLADIK
İsmini vermek istemeyen bir tanık sanık ile aralarında geçen anları şöyle aktardı: “Büromuzda babamla birlikte çalışıyoruz. Saat 11.00 gibi üç el net silah sesleri duyduk. Koridorda koşuşturmalar vardı, birden bir kadın çığlığı duyduk. Pencereye yöneldik, aşağıda polislerin beklediğini, bizim binamıza baktıklarını gördük. Kapılarımızı kilitleyip, beklemeye başladık.
ELLERİNİ UZATTIĞI ESNADA AŞIRI BİR TİTREME TUTTU
Karşı komşumuzun kapısının önünde bir kişinin durduğunu fark ettim, polis sanıp kapıyı araladım. Ona ‘Polis misiniz?’ diye sordum, önce cevap vermedi. Ardından ellerini uzatarak, ‘Ellerimi yıkayabilir miyim?’ diye sordu. Ellerine bakıp, siyah bir eldiven takılıydı ve çok tozluydu. Ellerini uzattığı esnada aşırı bir titreme tuttu. Tekrar sordum ‘Polis misiniz?’ diye. Bana pis pis sırıttı. O esnada polis değil de saldırgan olduğunu anladım, kapıyı korkudan yüzüne kapattım. İçerideki odada babam vardı, ona olanları anlattım.”
BEN ONUR GENCER, ELLERİMİ YIKAYABİLİR MİYİM?
Kızının anlatımlarının ardından kapıya yöneldiğini belirten baba ise, şunları anlattı: “Kapı deliğinden koridora bakıp, ‘Kim var orada’ diye seslendim. Kapıya yanaştı, ‘Ben Onur Gencer, ellerimi yıkayabilir miyim’ dedi. İçeriye geçip, telefonla polisi aradım. Saldırganın bulunduğumuz katta olduğunu söyledim. O esnada koridordaki merdiven kapısına yöneldiğini ayak seslerinden anladım. İhbarımdan beş dakika sonra sanığın binadan çıkarıldığını gördük. Ortalık sakinleştiğinde aşağıya inip, binadan çıkmak istediğimizi söyledik. Polisler sanığı görüp görmediğimizi sordu, ben de ihbarımı anlattım. Emniyete gidip ifademi verdim.”
DENİZ VE ANNESİ ÇOK GÜLER YÜZLÜ İNSANLARDI
Öldürülen Deniz Poyraz’ı ve annesini bina içinde karşılaşmalarından tanıdığını dile getiren görgü tanıkları “İkisi de çok güler yüzlü insanlardı, çok üzüldük” dedi.
POLİS KATLARI GEZİP BAŞKASINA ZARAR VERİP VERMEDİĞİNİ KONTROL ETMEDİ
Polisin operasyon boyunca binada bulunanlara yönelik hiçbir uyarıda bulunmamasına tepki gösteren görgü tanığı, “Bir megafonla bizlere uyarılarda bulunabilirdi. Bizleri sanığın yapabileceği her türlü saldırıya açık halde bıraktı. Sanık yakalandıktan sonra da katları gezip, başka birilerine zarar verip vermediğini kontrol etmediler” diye belirtti.
KAPILARI KİLİTLEYİP BEKLEDİK
Bir diğer görgü tanığı ise çalıştığı büroya sabah saat 09.00 gibi geldiğini söyledi. Sekreterlik işlerine devam ederken, silah seslerini duyduğunu aktaran görgü tanığı, şöyle devam etti: “Silah sesleri, koşuşturmalar bir anda her yerden duyulmaya başlandı. Aynı koridoru paylaştığımız komşularımızla kapılarımızı kilitleyip, beklemeye karar verdik. Patronum da aradı ve kapıyı kimseye açmamamı söyledi. Saat 15.00 gibi binadan çıkabildik. Hala o anların etkisi altındayım. Yaşam güvencemizin sağlandığı bir ülke olması için bu yaşananlardan dersler çıkarılsın ve gerekli önlemlerin alınmasını istiyorum” dedi.