İngiltere’de yapılan G-7 Zirvesi’nde Brexit sonrasında Avrupa Birliği ve Londra yönetimi arasında yaşanan ‘Kuzey İrlanda’ sorunu tartışmaya yol açtı.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, İngiltere’nin AB ile bir ticaret anlaşmazlığında toprak bütünlüğünü korumak için “ne gerekiyorsa yapacağını” ve çözüm bulunamaması halinde acil durum önlemleri alacaklarını söyledi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ile birlikte Johnson görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, “Her iki taraf da üzerinde anlaştığımız şeyi uygulamalı” dedi. Leyen, anlaşmanın hem Johnson hükümeti hem de blok tarafından kabul edildiğini, imzalandığını ve onaylandığının altını çizdi.
Ancak Johnson, anlaşmada geri adım atmayacakları mesajı verdi: “Protokol bu şekilde uygulanmaya devam ederse, o zaman açıkça 16. Maddeye başvurmaktan çekinmeyeceğiz. Bugün burada, Birleşik Krallık’ın tek bir ülke, tek bir bölge olduğunu yanlış anlayan bazı arkadaşlarımızla konuştum. Bunu kafalarına sokmam gerekiyor.”
Amerika Birleşik Devletleri de anlaşmazlığın 1998’de imzalanan Hayırlı Cuma Anlaşması’nı baltalayabileceği konusunda ciddi endişeleri olduğunu duyurdu.
Başbakanlık Ofisinden uzlaşma çağrısı
Başbakanlık Ofisi 10 Numara Sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, Johnson’ın, G7 Zirvesi kapsamında, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen ile Kuzey İrlanda Protokolü’nün uygulanmasıyla ilgili anlaşmazlığı görüştüğü belirtildi.
Açıklamada, Johnson’ın Avrupalı liderleri, Kuzey İrlanda Protokolü ile ilgili devam eden sorun üzerinde “pragmatizm ve uzlaşmaya” çağırdığı vurgulandı. Johnson ile Merkel’in görüşmesinde, Johnson’ın, İngiltere’nin Kuzey İrlanda Protokolü konusundaki konumu ve İngiltere’nin egemenliğini ile toprak bütünlüğünü koruma ihtiyacına vurgu yaptığı kaydedildi.
Macron, Johnson’ı uyardı
Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada ise Macron’un Johnson’ı uyardığı ve kendisine İngiliz hükümetinin Brexit Anlaşması konusunda sözlerini yerine getirmesi gerektiğini söylediği belirtildi.
Açıklamada, “Macron, bu yeniden angajmanın İngilizlerin Avrupalılara verdikleri sözü ve Brexit Anlaşması’nın tanımladığı çerçeveyi yerine getirmesini gerektirdiğini şiddetle vurguladı.” ifadesi kullanıldı.
Von der Leyen: AB’de tam bir birlik var
Von der Leyen, görüşmeye ilişkin Twitter’dan yaptığı paylaşımda, Belfast Anlaşması ve İrlanda Adası’ndaki barışın her şeyden önemli olduğunu vurguladı.
AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, “Bunu koruyan, İngiltere ve AB tarafından imzalanan ve onaylanan Kuzey İrlanda Protokolü’nü müzakere ettik. İngiltere ile mümkün olan en iyi ilişkileri istiyoruz. Her iki taraf da üzerinde anlaştığımız şeyi uygulamalı. Bu konuda AB’de tam bir birlik var.” ifadelerini kullandı.
Anlaşmazlığa neden olan protokol
Brexit Anlaşmasının bir parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü, Birleşik Krallık’ın parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticareti düzenliyor.
Protokole göre Brexit’e rağmen Kuzey İrlanda, AB’nin gümrük birliği kurallarına tabi olmaya devam ediyor. Birleşik Krallık’ın geri kalanıyla ticareti ise Kuzey İrlanda limanlarında gümrüğe tabi tutuluyor.
Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere’yle birlik yanlısı Protestanlar arasındaki savaşı sona erdiren Belfast Anlaşması (Hayırlı Cuma) gereği, kontrollerin yapılabildiği fiziki bir kara sınırı oluşturulamıyor. Bu yüzden kontrollerin ancak denizde yapılması kararlaştırılsa da uygulanmasında sorunlar yaşanıyor.
Protokolün ticarete zarar verdiğini ve Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık’taki konumunu tehdit ettiğini savunan Protestanların protokole karşı mart ve nisan aylarındaki gösterilerinde otobüs ve araçlar ateşe verilmişti. Protestoların Katoliklerle çatışmaları yeniden başlatmasından endişe edilmişti.
İrlanda sorunu
İngiliz imparatorluğunun ilk sömürgesi İrlanda Adası’ndan İngiltere’nin elinde kalan kısmı teşkil eden Kuzey İrlanda, 1960’lı yıllardan 1998’e kadar Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere’yle birlik yanlısı Protestanlar arasındaki çatışmalara ve terör olaylarına sahne olmuştu. 40 yıla yayılan ve “Sorunlar” diye anılan yıllarda terör olaylarında 3 bin 500 kişi hayatını kaybetmişti.
Ada ancak 1998’de imzalanan Hayırlı Cuma Anlaşması ile sükunete kavuşurken, Kuzey İrlanda’da çatışan tarafların ortaklığına dayalı bir bölgesel yönetim kurulması üzerinde anlaşılmıştı.
Belfast Anlaşması olarak da bilinen metinler, Kuzey İrlanda’da bugün yürürlükte olan bölgesel yönetimin temelini oluşturuyor.
Barış anlaşmasının üzerinden geçen 20 yılı aşkın süreye karşın, bölge halkı arasında güven tam olarak tesis edilebilmiş değil.