2020 yılının Mart ayında Türkiye’de etkisini gösteren Corona salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan kısıtlamaların en fazla etkilediği sektörlerden biri de düğün salonları. Düğün salonlarının yılda zaten dört ay iş yapabildiğini belirten sektör temsilcileri, geçen yılın ardından bu yılın da kendileri için kayıp yıl olmaması için 1 Haziran’dan itibaren kontrollü bir şekilde açılmayı bekliyor.
Tüm Düğün Salonları Etkinlik ve Organizasyon İşletmecileri Federasyonu’na (TÜDİFED) göre sektörün son bir yıldaki kaybı yüzde 95’i buluyor. Ülke çapındaki 11 bin düğün, davet, kır düğünü mekanı can çekişiyor. Sektörün yaklaşık bir milyon kişiyi istihdam ettiğini belirten TÜDİFED, düğün ve etkinliklere getirilen kısıtlamalar nedeniyle ülke ekonomisinde yaklaşık 5,6 milyar liralık bir kayıp oluştuğunu açıkladı.
“Bizim için dört ay, bir sene demek”
İzmir’de düğün salonu işletmeciliği yapan Çağrı Uzartekin de hükümetten gelecek açılma haberini bekleyenlerden. VOA Türkçe’ye konuşan Uzartekin, “İşletmemiz açık havada, yazlık bir düğün salonu. Yılda sadece dört ay çalışabiliyoruz. Bizim için dört ay, aslında bir sene demek. Geçen sene fedakarlığımızı yaptık. Bu seneyi de kaybedersek bizim için iki sene kayıp olacak” dedi.
Borçların, kredilerin, vergilerin ve kiraların beklediğini hatırlatan Uzartekin, salon sahibinin de artık son noktaya geldiğini ve kiraların ödenmesini istediğini belirtti. “Açılamazsak büyük sıkıntılar yaşayacağız” diye konuşan Uzartekin, müzisyen, garson, fotoğrafçı gibi çalışanların da bu süreçte zor durumda kaldığını vurguladı: “Bizim bir organizasyonumuzda 15, 20 kişi çalışır. Yemekli bir organizasyon olursa, 30, 40 kişi bulur. Bunların hepsi bizden, devletimizden gelecek haberleri bekliyor.”
“İki sezonu bir sezona sığdırmaya çalışıyoruz”
600 kişilik salonun kapasitesini 300 kişiye düşürdüklerini, masalar arası mesafeyi açtıklarını ve masalardaki sandalye sayılarını azalttıklarını kaydeden Uzartekin, gelin ve damat adaylarıyla ailelerin de düğün salonlarının açılmasını beklediklerini söyledi: “Geçen seneki düğünlerin yüzde 90’ını bu seneye erteledik. Nisan ve Mayıs ayları için planlanan düğünlerin ardından şu anda Haziran’ın ilk haftasındaki düğünleri de ertelemeye başladık. Açıldığımız gibi bir yoğunluk bekliyoruz. İki sezonu bir sezona sığdırmaya çalışıyoruz.”
Uzartekin, düğün salonlarının açılması durumunda faaliyet saatleri konusunda da iyi bir planlama yapılması gerektiği uyarısında bulundu: “Mesela bizim saat 21.00’e kadar çalışmamıza izin verilir ancak restoranları23.00’e kadar faaliyetlerine devam ederse, kaçak düğünler olacak. Kapalı mekanlarda törenler olacak. Bulaş riski artacak.”
Yılda 575 bin ila 600 bin düğün yapılıyor
TÜDİFED Genel Başkan Yardımcısı Vahyettin Dokak da geçen yıl düğünlerin 30 kişiyle sınırlandırılması nedeniyle birçok düğünün iptal edildiğini vurguladı: ‘’İnsanlar yıllar öncesinden eşin, dostun, akrabanın düğününe gidip takı takıyor. Kendi evladını evlendirirken, torununu sünnet ettirirken de bu takının karşılığını bekliyor. Dolayısıyla kimse 30 kişiyle düğün yapmak istemedi. Yani biz 17 aydır kapalı sayılırız.”
Aynı zamanda İzmir Düğün Salonları Derneği Başkanı olan Dokak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yılda ortalama 575 bin ila 600 bin düğün yapıldığını kaydederek, bir düğün için hazırlıkların aylar öncesinden başladığını söyledi. “Biz Cumhurbaşkanımızın vereceği müjdeli haberi bekliyoruz” diyen Dokak, 1 Haziran itibariyle düğün salonlarının yüzde 50 kapasite ve HES kodu kontrolüyle faaliyete başlamasına izin verilmesini istedi. Dokak, sektör olarak düğünlerin en az üç saat sürmesini, hijyen kuralları çerçevesinde ikrama izin verilmesini talep ettiklerini de belirtti.
Yaklaşık bir milyon çalışanın boşta kaldığını belirten Dokak, “İntihar eden müzisyenler oldu. Köylerine geri dönenler oldu. Evine ekmek götüremeyen, elektrik ve su faturalarını ödeyemeyen insanlar oldu. Çok zor bir süreç geçirdik” diye konuştu.
Kontrolsüz ve kaçak düğün uyarısı
Düğün salonlarının salgınla mücadelede denetim ve kontrol açısından önemli bir imkan sunduğunu söyleyen Dokak, gerekli bütün önlemleri aldıklarını ve açılmaya hazır olduklarını ifade etti: “Biz misafirlerimizin hepsinin listesini tutuyoruz. Filyasyon ekiplerinin en rahat şekilde çalışacağı raporlarımız var. Aynı çekirdek aile mensupları aynı masaya oturuyor. Oysa bir restoranda aynı masaya bir günde on kişi oturup kalkabiliyor. Girişte ateş ölçerinden her masaya ve belli noktalara dezenfektan konmasına kadar bütün önlemlerimizi alıyoruz. Masalarımızın arasını 2-2,5 metre açtık. 12 kişilik masaları yedi kişiye indirdik. Dolayısıyla bulaş riski çok az.”
Dokak, düğün salonlarına faaliyet izni verilmemesi halinde, düğünlerin kontrolsuz ve kaçak biçimde yapılacağı uyarısında da bulundu: “Geçen yıl denetimli, kontrollu düğün salonlarının kapatılmasıyla bütün düğünler, kınalar, nişanlar evlerde, yatlarda, restoranlarda, barlarda, diskolarda kontrolsuz bir şekilde ve illegal olarak yapıldı. Bunun da Corona’yı çok daha üst düzeye çıkardığına inanıyorum.”
Düğün sektörünün beyaz eşyadan mobilyaya, ev tekstilinden züccaciyeye, çiçekçiden pastacıya kadar 42 meslek grubunu etkilediğini belirten Dokak, sektöre doğrudan hizmet veren 15 bin esnaf olduğunu da vurguladı: “Biz açılmazsak bunlar da bizimle birlikte yok olmaya mahkum. Devletimizin ve Cumhurbaşkanımızın bunları görüp bir an önce 1 Haziran’da bize, çiftlerimize ve ailelerine müjdeli haberleri vermesi gerektiğini düşünüyorum” ifadesini kullandı.
Dokak, son olarak açıklanan üç bin ve beş bin liralık hibe yardımından sadece şahıs şirketlerinin faydalanması kararının da yanlış olduğunu belirtti: “Bir şahıs firması beş bin lira hibeyi alıyorsa, aynı işi yapan diğer firmalara da bu yardımın verilmesi lazım. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini düşünüyorum.”