Son yıllarda Kürt belediyelerine yönelik kayyım atamalarına yönelik tepkiler devam ederken, kayyım yönetimindeki belediyelerin harcamaları bir kez daha gündemde.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, bilgi edinme yasası kapsamında kayyım atanan 49 belediyeye üç aylık temsil ve ağırlama giderlerini sordu.
Kanuna göre 15 gün içerisinde cevaplandırılması gereken bilgi edinme başvuruları için iki ay bekleyen Hakverdi’ye sadece Batman Belediyesi cevap verdi.
Artı Gerçek’te yer alan habere göre konu ile ilgili yaptığı açıklamada Hakverdi şöyle konuştu:
“Kayyım atanan belediyelerde artan israf ve yapılan usulsüz ihaleler birçok kez kamuoyu gündemine taşındığı gibi Sayıştay raporlarına da yansımıştır. Kayyım atanan belediyelerin bilgi edinme yasası kapsamında yapılmış bu yönlü başvuruları cevapsız bırakması, sandıkla görev başına gelmeyen, seçmene ve halka karşı sorumluluk taşımayan yönetim anlayışının tezahürüdür. Bilgi edinme yasası kapsamında kayyım atanmış 49 belediyeye, 2021 yılının ilk üç ayında yapılan temsil ve ağırlama giderlerini sorduk. Başvurumuz sonrasında, 32 kayyımlı belediye yazılı olarak gönderdikleri cevapta temsil ve ağırlama giderleri ve borçlarına dair bilgileri paylaşmazken; 13 belediye başvurumuza hiç cevap vermedi. Sadece Batman Belediyesi gönderdiği cevapta üç aylık temsil ağırlama giderlerinin 619 bin 687 lira olduğunu bildirdi.
Kimi zaman makam odalarına yaptırılan lüks banyolarla, kimi zaman yaptırılan ve tepki sonrası kaldırılan karpuz heykelleri gibi estetik bir değeri olmayan ve kentin tarihi dokusuna uymayan projelerle, kimi zaman da bakanlık ve külliye için alınmış lüks hediyelik eşyalarla gündeme gelen kayyım belediyelerinin, ne kadar harcama yaptığını İçişleri Bakanlığı’na sorduk. Gelen cevapta kayyım atanan belediyelerin göreve getirildiği günden itibaren bin 57 projeye 2,4 milyar TL yatırım yaptığı bilgisine yer verildi. Ülkemizdeki birçok kurum gibi kayyım atanan belediyeler de şeffaflıktan uzak, denetimden yoksun ve halkı hiçe sayan yönetim anlayışı ile yönetilmektedir. Halkına değil Saray’a bağlı bu yönetim anlayışı kabul edilemez.”