Bold Medya^’dan Sevinç Özarslan’ın haberine göre, üç yıl kaldığı Balıkesir Kepsut L Tipi Cezaevinde pankreas kanserine yakalanan, yanlış teşhis ve tedavi sonucu 4. evre olana kadar tahliye edilmeyen emekli imam Ahmet Kaptan 65 yaşında hayatını kaybetti. Kaptan’ın cenazesi, yıllarca görev yaptığı ve emekliye ayrıldığı Balıkesir Edremit’teki Hacı Bekir Efendi Camii’nden yarın kaldırılacak.
Gülen Cemaati soruşturmaları kapsamında Mart 2018 tutuklanıp Balıkesir Kepsut L Tipi Cezaevine gönderilen Ahmet Kaptan, tanık ifadelerine dayanılarak 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Kendisi ifade vermeye gittiği halde tutuklanan Kaptan’ın dosyası Yargıtay’daydı.
Ahmet Kaptan, geçen yıl bu zamanlarda sağlık sorunları yaşamaya başladı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında sağlık hizmetleri aksadığı için ancak Kasım 2020’de hastaneye götürüldü.
Önce kronik gastrit teşhisi konulan Kaptan’ın iki abisi de mide kanseri tedavisi gördüğü için kanser olmasından şüphelenildi ama mide biyopsisi ise temiz çıktı. Tekrar cezaevine gönderilen Kaptan bu süre içinde çok zayıfladı. 22 kilo kaybetti. 75 kilodan 48 kiloya kadar düştü. Cezaevinde ayakta duramayacak, kişisel ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale geldi. 43 kişilik koğuşta yaşıyor, yemek yiyemiyor, sürekli istifra ediyor, koğuş sayımlarına görevlilerin yardımıyla inebiliyordu.
9 Mart 2021’de tekrar fenalaşınca Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Bu kez pankreasından parça alınan Kaptan’a 4. evre pankreas kanseri teşhisi konuldu. Tümör ciğerlerine kadar yayılmıştı. Doktor, eşi Hatice Kaptan’a “Maalesef çok geç.” dedi.
Mide biyopsisi yapıldığı dönemde eşine doğru dürüst bakılmadığını söyleyen Hatice Kaptan, geç teşhis konulduğu için eşinin tedavisinin de zorlaştığını söyledi. 20-25 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edilen Kaptan iki aydır evindeydi.
Ahmet Kaptan, gastrit teşhisi konulduktan sonra mide koruyucu, vitamin ve depresyon hapı kullanmaya başladı. Bir de şekeri çıktığı için şeker ilacı verildi. 26 Mart 2021’de tahliye edilene kadar hastalığının teşhisi ve tedavisi için bir şey yapılmadı. Sağlık hizmetlerine ulaşamama, geç teşhis ve tedavi, cezaevi koşullarının hastalara uygun olmaması gibi nedenlerle birçok hak ihlaline uğradı.
Eşinin tahliyesi için Mart 2021’de savcılığa dilekçe veren Hatice Kaptan, son kapalı görüşte eşini görünce şok olduğunu Bold Medya’ya anlatmıştı:
“Görüşe gittim, şok oldum, kızım ağlamaktan perişan oldu, ben yanında ağlayamadım, dışarıda ağladım, kemikleri çıkmış, gözleri çukurlaşmış. Sesi çıkmıyor. Konuşacak takati yoktu. Bir şey yapamıyoruz. Oğlum savcılığa dilekçe verdi. Ben hastaneye gider- gelirsem yolda ölürüm, dedi. Durumu o derece kötü. Cezaevinde doğru dürüst yemek gelmiyormuş zaten. Bakılacak ki düzelsin… Evde bakılır hiç değilse, ev hapsi verseler. Orada kim bakacak. Geçen gün sayıma gelmişler, yataktan kalkamamış, görevliler kaldırmış. Namazı hiç bırakmayan adam namaz kılamıyorum, banyoya giremiyorum, ayakta duramıyorum, diyor.”