Birleşmiş Milletler, savaştan ve zulümden kaçanların geçen yıl da artmaya devam ettiğini ve küresel çapta yerinden edilenlerin sayısının 82 milyonun üzerine çıkarak on yıl önceki rakamı ikiye katladığını duyurdu.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (BMMYK) yeni bir raporu, 2019’da rekor kıran bir yılın ardından 2020’de küresel yerinden edilme rakamlarının yaklaşık üç milyon arttığını ve insanlığın yüzde birinin yerinden edildiğini gösterdi.
Türkiye 3,7 milyon ile dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmaya devam etti.
Dünyadaki mültecilerin üçte ikisinden fazlası sadece beş ülkeden geliyor: Suriye, Venezuela, Afganistan, Güney Sudan ve Myanmar.
Rapor, Suriye, Afganistan, Somali ve Yemen’deki gibi uzun süreli krizlerin insanları kaçmaya zorladığını; Etiyopya ve Mozambik gibi yerlerde şiddet olaylarının ise yerinden edilmeyi hızlandırdığını vurguladı.
Covid-19’a rağmen rakamlar arttı
Covid-19 kısıtlamalarının yerinden edilmeyi sınırlaması bekleniyordu; ancak rakamlar art arda dokuzuncu yıl da arttı.
BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, AFP’ye verdiği demeçte, pandemi sırasında “ekonomiler de dahil olmak üzere diğer her şey durdu, ancak savaşlar ve çatışmalar, şiddet ve ayrımcılık ve zulüm, bu insanları kaçmaya iten tüm faktörler devam etti” dedi.
BM ajansı, 2020’nin sonunda 82,4 milyon insanın mülteci veya sığınmacı olarak ya da kendi ülkelerinde yerinden edilmiş olarak yaşadığını tespit etti. Bu rakam 2011’de yaklaşık 40 milyondu.
“2. Dünya Savaşı’na göre bugün daha fazla insan hareket halinde”
Norveç Mülteci Konseyi Başkanı Jan Egeland, dünya liderlerinin bu ciddi krizi çözmede başarısız olduğunu söyledi: “Bugünün küresel yerinden edilme rakamları, insanlığın destansı bir başarısızlığıdır. Bugün, İkinci Dünya Savaşı sırasında olduğundan çok daha fazla insan hareket halinde. Yine de şaşırtıcı istatistiklere rağmen, dünya liderleri neslimizin en büyük acil durumunu çözmekte yetersiz kaldılar.”
Raporda, dünyada yerinden edilenlerin yüzde 42’sinin 18 yaşın altındaki kız ve erkek çocuklar olduğunu vurguladı.
Grandi, “Sürgünde doğan bu kadar çok çocuğun trajedisi, çatışma ve şiddeti önlemek ve sona erdirmek için çok daha fazla çaba sarf etmek için yeterli sebep olmalıdır.” dedi.
2020’nin sonunda 5,7 milyon Filistinli de dahil olmak üzere yaklaşık 26,4 milyon insan mülteci olarak yaşıyordu.
Yaklaşık 3,9 milyon Venezuelalı da mülteci olarak kabul edilmeden sınırlarının ötesine taşınırken, dünya çapında 4,1 milyon kişi sığınmacı olarak kaydedildi.
2020’de en az 164 ülke Covid-19 nedeniyle sınırlarını kapattı ve bunların yarısından fazlası sığınmacılar ve mülteciler için hiçbir istisnaya izin vermedi.
Rapora göre, geçen yıl 11 milyondan fazla insan, yerinden edildi. Bu, on yıldan fazla süren bir savaşın ardından 13,5 milyon kişinin ülke içinde veya dışında yerinden edildiği Suriye’yi de içeriyor.
Türkiye ilk sırada
Türkiye 3,7 milyon ile dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmaya devam ederken, onu 1,7 milyon ile Kolombiya, 1,4 milyon ile Pakistan ve Uganda ve 1,2 milyon ile Almanya izledi.
2020 boyunca, yalnızca yaklaşık 3,2 milyon yerinden edilmiş kişi ve yalnızca 251 bin mülteci evlerine geri dönerek 2019’a göre sırasıyla yüzde 40 ve yüzde 21 düşüş kaydetti.
Rapora göre, geçen yıl sadece 34 bin 400 savunmasız mülteci üçüncü ülkelere yerleştirildi. Bu 20 yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti.
Mülteci krizine çözüm için ‘egoist’ yaklaşımın bırakılması çağrısı yapan Grandi, “Küresel liderlerin ve nüfuz sahibi kişilerin farklılıklarını bir kenara bırakmasını, siyasete egoist bir yaklaşımı sona erdirmesini ve bunun yerine çatışmayı önlemeye ve çözmeye ve insan haklarına saygıyı sağlamaya odaklanmasını gerektiriyor” dedi.