BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, küresel düzeyde insan hakları alanında yaşanan gerilemeye dikkat çekerek, Etiyopya, Rusya ve Çin konusunda uyarıda bulundu.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin 47’nci oturumunun açılışında konuşan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, dünyanın birçok bölgesinde insan hakları açısından kaydedilen gerilemeye dikkat çekti. Çin, Rusya ve Etiyopya’daki ihlallere vurgu yapan Bachelet, insan hakları açısından kaydedilen küresel gerilemenin durdurulabilmesi için “ortak eylem” çağrısı yaptı. Bachelet, insan hakları konusunda iyileşme sağlanabilmesi için “yaşam değiştiren yeni vizyonlara ve ortak eyleme” ihtiyaç olduğunu söyledi. Bachelet, “aşırı yoksulluk, eşitsizlik ve adaletsizlik artıyor. Demokratik ve sivil alan aşınıyor” ifadelerini kullandı.
Etiyopya, Rusya ve Çin konusunda uyarı
Etiyopya’nın Tigray bölgesindeki çatışmalar konusunda “derin endişe” duyduğunu belirten Bachelet, bölgede yaklaşık 350 bin kişinin açlık ile karşı karşıya olduğunu kaydetti. Bachelet, bölgedeki “yargısız infaz, keyfi tutuklamalar ve gözaltılar, çocuklara ve yetişkinlere yönelik cinsel şiddet ve zorla yerinde edilmelere” dikkati çekti.
Etiyopya’nın Tigray eyaletinde Kasım 2020’de Addis Abeba hükümetinin isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi güçlerine karşı başlattığı askeri harekât, bölgede şiddetin tırmanmasına yol açtı.
Rusya hükümetine “sivil ve siyasi hakları” koruma çağrısında bulunan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri, Eylül’de yapılacak parlamento seçimleri öncesinde muhalifler üzerinde baskı yaratacak yeni düzenlemeleri de endişeyle karşıladığını ifade etti.
Bachelet konuşmasında Çin’de Uygur azınlığın içinde bulunduğu duruma ilişkin yerinde incelemeler yapabilmek için Çin’in Sincan bölgesine gitmek istediğini açıkladı.
Bu sene Sincan’a gidebilmeyi umduğunu ifade eden BM Yetkilisi, “ciddi insan hakları ihlâlleri meydana geldiğine ilişkin raporların bulunduğu bir dönemde” kendisine bölgeye giriş hakkı tanınmasını umduğunu kaydetti. Bachelet, Çinli yetkililerle bu konuda anlaşma sağlamayı umduğunu ifade etti.
İnsan hakları örgütlerinden uyarı
Önde gelen insan hakları örgütleri, Çin yönetiminin Müslüman azınlık Uygurları yönelik insan haklarına aykırı uygulamalara maruz bıraktığını rapor ediyor. Son olarak geçen hafta Uluslararası Af Örgütütarafından açıklanan bir raporda, Çin’in Sincan eyaletindeki Müslüman azınlığa uyguladığı sistematik şiddete dikkat çekilerek, Uygurların, Kazakların ve çoğunluğu Müslüman diğer etnik azınlıkların, devlet eliyle yürütülen ve insanlığa karşı suçlar kapsamına giren sistematik toplu gözaltılara, işkenceye ve zulme maruz bırakıldığı belirtilmişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Stanford Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin yaptığı ortak araştırmanın Nisan ayına yayınlanan raporunda da Çin’in Uygurlara ve Sincan Özerk Bölgesi’ndeki diğer Müslümanlara yaptığı muamelenin insanlığa karşı suç olduğu kaydedilmişti.
Rapor, Çin Hükümeti’ni insan öldürme, işkence, alıkoyma, bireysel özgürlüklerden mahrum bırakma, cinsel şiddet, fiziksel ve psikolojik eziyet, belli bir etnik/dini azınlığa yönelik işkence ve zorla kaybolma gibi Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü’nün 7’nci maddesinde listelenen hemen hemen tüm suçları işlemekten sorumlu tutmuştu.
Çin yönetimi ise uzun süredir dile getirilen suçlamaları reddediyor ve uygulamalarını aşırılık yanlısı kişilere yönelik eğitim ve çalışma programları olarak savunuyor.