MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Sözlerinin başında MHP’nın dış politika anlayışına değinen Bahçeli, “Meselelere başkent Ankara’dan bakan, dünyayı Türkçe okuyan, ne doğudan ne de batıdan vazgeçen, hiçbir ülkeyi, hiçbir düşünceyi, hiçbir medeniyet ve milleti hor görmeyen bir vizyon genişliği ve ahlak seviyesi MHP’nin dış politikasının ana çatısıdır” dedi.
“Bugünkü siyasi sınırlarımız kendiliğinden oluşmamış ve kolaylıkla elde edilmemiştir, şehit kanıyla çizilmiştir. Emel sahiplerini uyarıyorum, Türkiye önüne gelenin azarlayacağı, keyfi yetenin ayar vereceği, onun bunun tehditlerine boyun eğecek, savaş mağlubu bir ülke olarak görülemeyecektir” değerlendirmesinde bulunan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Ülkemizin uluslararası camiada attığı her adım ince hesaplar ve derin analizler sonucudur. Milli beka ve milli itibar, ham hayaller ve basit meşruiyet arayışlarının üstündedir. Muhalefet bugüne kadar geldiği yolda taviz ve tam teslimiyetle ölü doğmuş veya çökmeye mahkum başka projelerin figüranı olmaya talipken, Cumhur İttifakı dünyanın her köşesinde Türkiye’yi aziz millet varlığının beklentileri doğrultusunda savunmaktadır. Türkiye içte ve dışta var olacak sorunları aşacak çaptadır.
‘Türkiye – ABD arasında kaygan bir zemin oluşturan kalın buzların çözülmesi samimi dileğimizdir’
Özellikle Türkiye ile ABD arasında soğuk rüzgarların estiğini bilmeyen neredeyse kalmamıştır. İki ülke arasında kaygan bir zemin oluşturan kalın buzların çözülmesi samimi dileğimizdir. Biden’ın 6 Haziran 2021 tarihinde Washington Post’a yazdığı makalesinde “Dünya demokrasilerini yeniden toplamayı hedeflediğini” açıklamıştır. ABD’nin müttefiklerine ve ortaklarına taahhütlerini yenileyeceğini söyleyen Biden’ın Türkiye’yi hangi kategoride değerlendirdiği merak ettiğimiz bir husustur. Biden’ın Türkiye’yi nasıl ve hangi seviyede müttefik olarak gördüğünü de belirsizliğini korumaktadır.
’15 Temmuz’da başkentimiz hainler tarafından bombalanırken bu NATO neredeydi, ne yapıyordu?’
Arkamızdan dolanıyorlar, müttefiklik edebiyatı yapıyorlar. Türkiye’nin kuyusunu kazıyorlar, sözde ermeni soykırımı yalanına sarılıyorlar, sonra dönüp ‘NATO’ diyorlar. Biden, füzelerin PKK’nın eline nasıl geçtiğine ilişkin bir çalışma yapmış mıdır? ABD menşeili silahlar teröristlerin elinde kurşun atarken NATO müttefikliği hiç hesaba katılmış mıdır? NATO bugüne kadar Türkiye’nin hangi güvenlik ihtiyacına cevap vermiştir? İttifakın en büyük 2. ordusu Türk ordusudur. 15 Temmuz’da başkentimiz hainler tarafından bombalanırken bu NATO neredeydi, ne yapıyordu?
‘ABD’nin Türkiye’yi savunmasız bırakma konusundaki gizli niyeti zehirli meyvelerini 15 Temmuz gecesi vermedi mi?’
İrademiz Brüksel’deki NATO karargahına devredilmiş değildir. Nitekim kimden silah alıp alamayacağımızın mevzubahisi NATO’nun bileceği, tayin edeceği bir konu olamayacaktır. ABD’nin Türkiye’yi savunmasız bırakma konusundaki gizli niyeti zehirli meyvelerini 15 Temmuz gecesi vermedi mi? Peki dost dediklerimiz neredeydi? Hangi senaryoları yazıyorlardı? Ekonomik tetikçilerini üzerimize salıp istikrarsızlık fitilini tutuşturanların nesine güveneceğiz. ‘Rusya’dan silah almayın’ diyorlar. İhtiyaç duyduğumuz silahları siz verdiniz mi? Parasını peşinen ödediğimiz F-35’leri gasp ederken aklınız neredeydi, neyin peşindeydiniz?”
‘Türkiye, cumhuriyeti ve demokrasiyi birlikte yaşatmaya mecburdur’
Bahçeli, devamında siyasetin gündeminde bulunan konulara değindi. “Çaresiz değiliz. Çare milletin dirayetidir. Yurtsuz değiliz. Üzerinde yaşadığımız şehit yadigarı bu topraklar ebedi yurdumuzdur. Hamdolsun sahipsiz değiliz, sahibimiz Allah’tır. Allah’tan başka galip yoktur” diyen Bahçeli, muhalefet partilerini ‘erken seçim’ çağrıları nedeniyle eleştirirken şunları söyledi:
“Milletimizin kesin tercihini yapmış olduğu demokrasi yolunda önüne çıkacak engellerin temizlenmesi herkesin vatan görevidir. MHP, hukukun üstünlüğüne inanan, demokrasi ve insan hakları gibi vazgeçilmez ilkeleri savunan bir siyaset çizgisinin temsilcisidir. Adalet, günlük hesaplarımızdan bağımsız, insanlığın binlerce yıllık mücadelesi sonucunda ulaştığı değerler sistemidir. Yaşadığımız coğrafyada millet olarak var olmamızın en temel gereklerinden bir tanesi adalet duygusudur. Türkiye, cumhuriyeti ve demokrasiyi birlikte yaşatmaya mecburdur. Partimiz, adaletin ve meşruiyetin herkese lazım olduğuna yürekten inanmaktadır.
‘Ekonomik nitelikli sızlanma ve şikayetler konjonktüreldir ve geçecektir’
Türkiye’de siyasal istikrar hakimdir. Hükümet görevinin başındadır. TBMM açık ve çalışmaktadır. Kovid-19’la mücadele başarıyla yönetilmiştir. Ekonomik nitelikli sızlanma ve şikayetler konjonktüreldir ve geçecektir. Su akacak ve yatağını muhakkak bulacaktır.
Kılıçdaroğlu hemen seçim diyor. PKK da seçim istiyor. FETÖ yarın seçim olsun diye bekliyor. Türkiye düşmanları erken seçim safında birleşmiş, şakşakçılık yapıyor. İP, HDP, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, TKP, TİP erken seçim hayali görüyor. Kılıçdaroğlu Türkiye’de can ve mal güvenliğinin kalmadığını vicdanı sızlamadan söyleyebiliyor. Ülkemizi haksız ve hayasızca jurnalliyor. Demokrasi dışı arayışlara can suyu verip yeşil ışık yakıyor.
‘Bunları hem Allah’a hem de milletimizin vicdanına havale ediyoruz’
Siyasi hayatımızda serseri mayın gibi sürüklenen ve bu hüviyetiyle temel güvenlik riski ve gerginlik odağı haline gelen CHP için çatışmacı siyaset anlayışı, siyasi varlığını sürdürmenin yegane vasıtası olarak görülüyor. Ne utanmaları kalmış ne de millet sevgileri. Bir bilgeye sormuşlar ‘İnsan nasıl sabreder?’ Unutursun, sabredersin. Bu en güzelidir. Kabul edersin ve sabredersin. Bu en doğrusudur. Vazgeçersin, sabredersin. Bu en zorudur. Bir daha Allah’a havale edersin, sabredersin. Bu en yücesidir. Bunları hem Allah’a hem de milletimizin vicdanına havale ediyoruz.
‘Seçimler 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır’
Cumhur İttifakı alayının boyunun ölçüsünü sandıkta alacak, zamanında yapılacak seçimin kaç bucak olduğunu gösterecektir. Seçimler 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır. Türkiye, Türk tipi başkanlık modeliyle geleceği yüksek bir inanmışlıkla kucaklayacaktır.”