İstanbul Okmeydanı’nda Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesiyle hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın davasında, sanık polis F.D. 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin Okmeydanı’nda çıkan olaylarda 16 Haziran 2013’te 14 yaşında kafasına gaz kapsülü isabet eden ve 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede 15 yaşında hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne neden olan sanık polis F.D., “olası kasıtla adam öldürme” suçundan önce müebbet hapis cezasına çaptrıldı, ardından cezası 16 yıl 8 aya indirildi.
İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün davanın karar duruşması görüldü. Çağlayan Adliyesi’nde görülen duruşma öncesi adliyede yoğun güvenlik önlemleri alındı. Sanık F.D. duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katıldı.
“Takipsizlik verilen kolluk görevlileri tekrar soruşturulsun”
Davayı milletvekilleri Mahmut Tanal, Sera Kadıgil, Barış Atay, Ali Şeker, Musa Piroğlu, Turan Aydoğan takip etti. Mahkeme başkanı sözlerine, “Adil karar vermekten başka amacımız yok. Kimsenin şüphesi olmasın” sözleriyle başladı. Savcılık makamı, mütalaada değişiklik olmadığını söyledi. Duruşmada ilk olarak Elvan Ailesi’nin avukatlarından Çiğdem Akbulut söz aldı. Akbulut, “Burada bir çocuğun devletin kolluğu tarafından kasten öldürülmesinden bahsediyoruz. Bu, siyasi bir dosyadır” dedi.
Akbulut, Elvan’ın vurulmasından sonra kamera kayıtlarını talep ettiklerini ancak önce olayın yaşandığı sokağı gören MOBESE kamerası olmadığının söylendiğini, ardından ise “Eylemciler tarafından kırılmış” dendiğini anlattı. “Foto Film Şube Müdürlüğü de görüntü olmadığını söyledi. Aylar sonra bugün dosyada olan görüntüler dosyaya girdi. Keşif talebi reddedildi. Biz diyoruz ki F.D. Berkin’i kasten vurdu. Adeta polise ‘İstediğinizi yapabilirsiniz’ mesajı veriliyordu” diye konuştu. Çiğdem Akbulut, hakkında takipsizlik verilen kolluk görevlilerinin tekrar soruşturulmasını talep etti.
Anne Gülsüm Elvan duruşmada fenalaştı
Akbulut’un ardından söz alan avukat Can Atalay, Elvan cinayetinde İçişleri Bakanlığı’nın birinci dereceden sorumlu olduğunu söyledi. Atalay, “‘Emri ben verdim’ diyen kişi, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Aksi kanaatte iseniz gerekçesini yazınız. Elimizde bir memleket kalsın istiyorsanız kasten öldürmekten ceza veriniz” diye konuştu.
Atalay’ın ardından söz alan anne Gülsüm Elvan, “Benim feryadım yıllardır başka çocuk öldürülmesin. Ama maalesef her gün bize bir anne daha katılıyor. Ben adalet istiyorum. Benim çektiğimi başka anne çekmesin. Çocuğumu bana verin, Erdoğan çocuğumu bana geri getirsin” sözlerinin ardından fenalaştı ve salondan çıkarıldı. Baba Sami Elvan ise konuşmasına HDP İzmir il binasına yapılan saldırıda öldürülen Deniz Poyraz’ı anarak başladı. Baba Elvan, “Sekiz yıldır benim evimde cenaze var. Bu dava, emsal teşkil etsin istiyoruz” diye konuştu.
Sanık F.D. ise halen ispatlanmış hiçbir delil olmadığını, yüzde 30 benzerlik üzerinden “Bu kişi vurdu” denilerek yargılandığını iddia ederek “Bu davanın siyasi bir dava olduğunu kabul etmiyorum. Dosya başından beri şüpheden arındırılmadı. Tanık beyanları çelişkilidir. Baştan beri devletime hizmet ettim, etmeye de devam edeceğim” dedi ve beraatini talep etti. D.’nin avukatları da bir sanık yaratma çabası olduğunu ve dosyada müvekkilleri hakkında somut delil olmadığını savundu.
“Emri ben verdim” diyen yargılanana kadar durmayacağım”
Mahkeme heyeti, bir saatlik aranın ardından kararını açıkladı. Sanık F.D. “kasten öldürme” suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Heyet, suçun olası kasıt ile işlendiğini belirterek cezayı önce 20 yıla, ardından cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkisi nedeniyle 16 yıl 8 aya düşürdü. Sanık hakkında yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükmü uygulanmasına karar verildi. D., cezası Yargıtay tarafından onanırsa cezaevine girecek.
Kararın ardından Elvan Ailesi ve avukatları adliye binası önünde açıklama yaptı. Anne Gülsüm Elvan, karara tepki göstererek, “Ne güzel hesaplamışlar. 16 kiloya 16 yıl… Ben bunu kabul etmiyorum. ‘Emri ben verdim’ diyen yargılanana kadar durmayacağım” dedi. Avukat Can Atalay ise “Sanığı takma bıyıkla, kullanmadığı gözlükle duruşmaya çıkartanlar bundan sonra ne yaparlar, kestirmek güç. Sanık tutuklanmadı ancak tutuklanmalıdır. Türkiye bu adaletsizlik karanlığından çıkacak, hep birlikte çıkacağız. Bu dava daha bitmedi. Sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu. Baba Sami Elvan da adaletin herkese lazım olduğunu belirterek “Umarım sanık gerektiği şekilde içeri girer ve cezasını çeker” dedi.
Üç yıl süren soruşturmada 6 savcı değişti
Elvan Ailesi’nin avukatları 25 Haziran 2013’te polislerle ilgili “kasten adam öldürme” suçlamasıyla suç duyurusunda bulunmuş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise yapılan suçlamayı “zor yetkisine ilişkin sınırın aşılması” olarak değiştirerek kabul etmiş ve ardından soruşturma başlatılmıştı.
Altı savcı değiştirerek devam eden soruşturma 20 Aralık 2016’da tamamlanmıştı. İddianamede “şüpheli” olarak yer alan polis memuru F.D.’nin “olası kasıtla adam öldürmek” suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – BURCU KARAKAŞ