HABER YORUM | MUHSİN AHMET KARABAY
Türkiye beklenmedik bir zamanda hızlı bir değişim sürecine girdi. Bu AK Parti’nin iktidara gelişinden bu yana yaşanan üçüncü kritik viraj. Önceki kritik dönemeçler, dışarıdan iktidara yönelik müdahaleler idi, bu kez ülkeyi yöneten yapının içinden kaynaklanıyor. Bunun için savrulma çok daha şiddetli olacak. Oluyor.
3 Kasım 2002’de iktidara gelen AK Parti, bugüne kadar 3 önemli dönemeçten geçti ve savrulma yaşadı.
İlki 2007’de cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında 27 Nisan bildirisiyle başlayan ve parti kapatmanın da dahil olduğu viraj idi. İkincisi, Gezi Olayları ve 17-25 Aralık’ta ortaya çıkan yolsuzluk-rüşvet olayları ve sonrasında yaşananlar. Üçüncüsü ise suç örgütü reisi Sedat Peker’in videolarıyla ortaya saçılanlarla başlayan dönem.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
PEKER’İ ÖTEKİ SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERLERİYLE KARIŞTIRMAYIN
Bir çete reisinin iddiaları, 19 yıllık tek parti iktidarı döneminde niçin bu kadar önemli olsun diyenlere bir hatırlatmada bulunmak isterim. Sedat Peker’i öteki suç örgütü liderleri ile karıştırmamak gerek. Ne Çakıcı ile ne ötekilerle.
Bu dışarıdan bir isim değil. AK Parti içinde doğmadı ise de onun içinde büyüdü, gelişti, dal budak saldı. İktidar adına, tepedeki birinci şahıs adına icraatlarda bulundu. İktidar adına karakolda milletvekili dövdü, iktidar adına cinayetlere kalkıştı, iktidar adına seçim mitingleri yaptı. Sözün kısası sahibinin adına her türlü pis işleri yaptı.
Bazıları da videolarla başlayan süreci İtalya’da Temiz Eller operasyonu ile karşılaştırmaya çalışıyor. Peker videolarıyla yaşananların ve yaşanacak olanların İtalya’daki ile alakası yok. İtalya’da devlet mafyanın yaptıklarını bir bir ortaya koyarak arınma yoluna gitti. Türkiye’de ise bir mafya reisi devletin bulaştırıldığı pislikleri ortaya koyuyor.
Şimdi başlıktaki “her şey yeni başlıyor” sözüne gelelim. “AK Parti, 17-25 Aralık’ta bile bu kadar sarsılmadı” başlıklı yazımın altına yorum yapan Habip Yeşilhan, rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun üzerinden 7 yıl geçtiğini hatırlattıktan sonra şunu not düşüyor:
“‘Daha her şey yeni başlıyor’ ise, giriş kısmı 7 yıl çeken bu işin ‘gelişme’ ve ‘sonuç’ kısımları ne kadar çeker?” diye soruyor.
Yukarıda iktidar partisinin yaşadığı üç büyük virajı bunun için anlattım. İktidarın daha önce yaşadığı savrulmalar dışarıdan gelen müdahaleler ile oldu. Bugünkü ise içeriden birinin ifşaatları ile gerçekleşiyor. Bunun sonuçlarının nelere yol açacağını en tepedeki bile kestiremediğini yakın gelecekte görmüş olacak.
FİLLERİN ÖLÜMÜ VE KEÇECİZADE FUAT PAŞA’NIN CEVABI
İktidar için “giriş” ve “gelişme” kısmı artık çok gerilerde kaldı. AK Parti gibi ülkenin kaderine yön vermiş yapılar, dışarıdan gelen müdahalelerle kolay kolay yıkılmaz. Çoğu zaman da bu tür müdahaleler bu yapıların yerlerini sağlamlaştırmasına bile neden olabilir.
İster bizim tarihimize bakalım, isterse dünya tarihine. Böyle güçlü yapılar hep içeriden gelen çıkışlarla sarsılır ya da sonun başlangıcı olan süreçlere girerler.
Ülkenin üzerine bir kâbus gibi çöken bu yapı, yemekte olduğu bu darbelerle ölümcül bir sürece girecek.
Bu yapının dönüşü olmayan yolculuğu fillerin ölümü gibi olacak. Yalnız ve acı çekerek. Ölüm yolculuğuna çıkan filin hikayesi hayli hüzünlü olurmuş. Filler ölüm zamanını hisseder ve acı çığlıklar atarak yakındaki bir mağaraya doğru yola çıkarmış. Yakınları mağaranın kapısına kadar gelse de eceli gelen fil, mağaraya tek başına girer ve en acı feryadını orada savurarak ölürmüş.
İktidardakiler yıkıldıklarında, normal siyasi yapıların yönetimin başından ayrılması gibi olmayacak. Güçlerinden yararlanmak için bugün aynı safta görünenler ise onları çoktan terk etmiş olacaklar.
Sultan Abdülaziz‘in Sadrazamı ve meşhur Hariciye Nazırı Keçecizade Fuat Paşa‘ya sormuşlar:
– Kaç dostun var? Verdiği cevap siyasilerin kulaklarına küpe olacak cinsten olur:
– Henüz iktidardayım, bilemem.