Yeni Zelanda Parlamentosu’nda çarşamba günü yapılan oylamada, ‘Çin’in Doğu Türkistan’da Uygurlara karşı ciddi insan hakları ihlalleri yaptığı’ oybirliğiyle kabul edildi, ancak hükümetin itirazı nedeniyle Çin’in politikaları ‘soykırım’ olarak nitelendirilmedi.
ACT Partisi tarafından sunulan öneri, meclisteki tüm partilerce desteklendi, ancak son anda metinden “soykırım” kelimesi çıkarıldı.
Parlamentoda konuşan ACT Genel Başkan Yardımcısı Brooke van Velden, Başbakan Jacinda Ardern liderliğindeki iktidardaki İşçi Partisi’nin onayını almak için “soykırım” yerine “ağır insan hakları ihlalleri” ifadesini eklemek zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Van Velden, “Vicdanımız, bir soykırım olduğuna inanıyorsak, bunu söylememizi talep ediyor.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Çin’in Wellington Büyükelçiliği yorum taleplerine yanıt vermedi.
Hükümetin bu terimi kullanmama kararını savunan Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Nanaia Mahuta, Çin’e daha önce endişelerini dile getirdiklerini belirtmekle birlikte durumun resmi olarak bir soykırım olarak tanınmadığını belirtti.
“Bu endişe eksikliğinden kaynaklanmıyor.” diyen Mahuta, “Soykırım, uluslararası suçların en ağır olanı ve resmi bir hukuki tespit ancak uluslararası hukuk temelinde, titiz bir değerlendirmeden sonra sağlanmalıdır.” sözleriyle hükümetin tavrını savundu.
Yeni Zelandalı bakan, ülkesinin diğer hükümetlerle uyum içinde olduğunu, Doğu Türkistan’daki durumu tespit etmek için Çin’in Birleşmiş Milletler ve diğer bağımsız gözlemcilere anlamlı ve sınırsız erişim sağlaması yönündeki çağrılarını sürdüreceğini sözlerine ekledi.
Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada başta olmak üzere Batılı bazı ülkelerin parlamentoları, Çin’in Doğu Türkistan’daki eylemlerini soykırım olarak kabul etmiş durumda.
Ancak Yeni Zelanda’nın komşusu Avustralya Parlamentosu’nda benzer bir girişim olmadan önce bu adım engellenmişti.