HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN
Türkiye’de konusu suç teşkil eden ancak savcıların ‘kulağının üzerine yattığı’ olaylara her gün yenileri ekleniyor. Gazeteci Yeldana Kaharman’ın AKP’li Tolga Ağar tarafından öldürüldüğü iddiaları her geçen gün daha da güçleniyor ancak savcılar bu konuyla ilgili hiçbir adım atmıyor. Aksine, Kaharman’ın ölümünün şüpheli olduğunu ortaya koyan otopsi raporunu ortaya çıkaran gazeteci hakkında soruşturma açılıyor.
Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın ‘görevini kötüye kullandığına’ ve kendi şirketinden bakanlığa yüksek fiyattan dezenfektan satarak devleti zarara uğrattığına dair somut delile rağmen savcılar harekete geçmiyor.
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bakan olarak görev yaptığı dönemde çok sayıda müteahhidin inşaat faaliyeti icra ettiği arsalarda emsal değişiklikleri sağlamak amacıyla çeşitli kişilere inşaattan pay dağıttığı iddialarının üzerine giden bir cumhuriyet savcısı da yok!
Yandaş medyanın geçmişte ‘hayırsever işadamı’ olarak sayfalarına taşıdığı Sedat Peker’in, Mehmet Ağar’ın Türkiye’de uyuşturucu trafiğini yöneten kişi olduğuna dair iddiaları da duymazlıktan geliniyor. Yurt dışında ele geçirilen ve adresi ‘Türkiye’ olan tonlarca kokainle ilgili de yargı ‘ölü taklidi’ yapmayı tercih ediyor.
AKP’li Milletvekili Tolga Ağar tarafından öldürüldüğü ileri sürülen Yeldana Kaharman’ın otopsi raporlarını ortaya çıkaran gazeteci Baransel Ağca hakkında soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Söz konusu gelişmeyi sosyal medya hesabından duyuran Ağca, “Muhtemelen yine eski bir tweeti suç unsuru yaptıkları fakat aslında gazetecilik faaliyetini cezalandırdıkları bir soruşturma. Siz siz olun savcılarımızı göreve çağırmayın.” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Baransel Ağca, Sedat Peker’in Tolga Ağar’ı işaret etmesiyle yeniden gündeme gelen Yeldana Kaharman’la ilgili önceki gün otopsi raporunu yayınlamıştı. Söz konusu rapor, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasının aksine, genç gazetecinin ‘intihar’ ettiği yönündeki iddiaları çürütüyordu. Otopsi raporu sonrası Kaharman’ın ‘öldürüldükten intihar süsü vermek için asıldığı’, dolayısıyla bir cinayete kurban gittiği iddialarını güçlendiriyordu.
Sedat Peker de geçtiğimiz hafta konuyla ilgili yaptığı açıklamada, şüpheli ölümün sorumlusunun eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın oğlu, AKP Elazığ Milletvekili Tolga Ağar olduğunu işaret etmişti. Zira Kaharman, Ağar’la röportaj yaptıktan bir gün sonra evinde ölü olarak bulunmuştu. Genç kızın, kendisine ‘tecavüz’ etmekle suçladığı Tolga Ağar’la ilgili Jandarma’ya şikayetçi olduğu medyaya yansımıştı. Ancak, otopsi raporuna rağmen genç kızın şüpheli ölümüyle ilgili savcılık makamı hiçbir adım atmıyor.
RUHSAR PEKCAN SESSİZLİĞİ
Yargının ‘ölüm taklidi’ yaptığı tek şüpheli olay Yeldana Kaharman’ın ölümü değil. Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın, bakanlık yaptığı dönemde kendisinin de ortağı olduğu eşinin şirketinden bakanlığa yüksek fiyattan dezenfektan aldırdığı ortaya çıktı. Pekcan, ‘görevini kötüye kullanmış ve devleti zarara uğratmıştı. Görevden alındı. Ancak bugüne kadar hakkında hiç bir işlem yapılmadı. İktidar kanadı ‘sessiz’ kalmayı sürdürüyor. Muhalefet ise Pekcan’ın ‘Yüce Divan’da yargılanması gerektiğini söylüyor. CHP, Pekcan hakkında Meclis Soruşturması açılması talebiyle önerge verecek.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, elleri arkasında türbe ziyareti yaptığı için soruşturma izni isteyen savcılık, konu Ruhsar Pekcan olunca sessizliği gömülüyor.
MEHMET AĞAR, UYUŞTURUCUNUN BAŞINDAKİ İSİM Mİ?
Sedat Peker’in önemli iddialarından biri de Mehmet Ağar’la ilgiliydi. Mehmet Ağar’ı ‘derin devletin başı’ diye tanımlayan Peker, Türkiye’de uyuşturucu işinin başındaki ismin de Ağar olduğunu söyledi. Geçtiğimiz yıl haziran ayında Kolombiya’da ele geçirilen 5 ton kokaini hatırlattı. Kokainin sahibinin Türkiye olduğu ABD narkotik kayıtlarına da girmiş durumda. Peki bu kadar yüklü miktarda kokaini Türkiye’de kim alabilir? Bu konuyla ilgili Türkiye’de bir soruşturma açıldığına dair hiç bir açıklama yapılmadı. Sessizlik hakim!
O LİMANIN İŞLETMESİNİN ALINMASI İÇİN ERDOĞAN DEVREYE GİRMİŞTİ
Peker’in açıklamasından hemen önce Orta Amerika ülkesi Panama’da yapılan bir narkotik operasyonunda, son durağı Türkiye’nin Mersin Limanı olan gemide muz yüklü bir konteyner içerisinde 616 paket kokain ele geçirilmişti. Kokainle yakalanan geminin geldiği Bolivar Limanı’nın işletmecisi AKP iktidarına yakınlığıyla bilinen YılPort’tu. Söz konusu limanın işletmesinin alınması için bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan devreye girmişti. YılPort’la Ekvador Ulaştırma Bakanlığı ve Bolivar Liman Başkanlığı arasındaki imza, Tayyip Erdoğan’ın bu ülkeyi ziyaretine denk getirildi. Erdoğan, Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa Delgado’yla görüşürken liman için imza da atılmıştı.
ALİ BABACAN’IN AÇIKLAMALARI NEDEN SORUŞTURULMUYOR?
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında, bakan olarak görev yaptığı sıralarda çok sayıda müteahhidin inşaat faaliyeti icra ettiği arsalarda emsal değişiklikleri sağlamak amacıyla çeşitli kişilere inşaattan pay dağıttığı yönünde açıklamalarda bulundu. Söz konusu açıklamalara göre ortada ciddi bir rüşvet çarkı var.
Ali Babacan’ın söz konusu dönemde ya da sonrasında konuyla ilgili neden suç duyurusunda bulunmadığı ayrı bir tartışmanın konusu. Ancak Babacan’ın açıklaması sonrasında CMK’ya göre savcıların doğrudan harekete geçerek soruşturma yapması gerekiyor. Ancak tıpkı diğer konularda olduğu gibi bu konuda da yargı ‘ölü taklidi’ yapıyor.