Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “İstatistiklerle Gençlik 2020” raporunda 15-24 yaş arasındaki genç nüfusun toplam sayısı 12 milyon 893 bin 750 olarak belirlendi. Toplam nüfusun yüzde 15,4’ünü oluşturan gençler arasındaki işsizlik oranı ise 2019’da yüzde 25,4 iken 2020’de yüzde 25,3’e düştü. Ancak işsizlik oranındaki bu düşüş, gençlerin daha fazla istihdam edilmesinden değil, artık iş bulma umudunu yitirenlerden kaynaklanıyor. Çalışanlarla işsiz olup da iş arayanlardan oluşan işgücüne katılım oranı 2019 yılında yüzde 44,4 iken 2020 yılında yüzde 39,1 olarak gerçekleşti. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı 2019 yılında yüzde 26 iken 2020 yılında yüzde 28,3’e çıktı.
“Süre uzadıkça iş bulma ümidi azalıyor”
Genç İşsizler Platformu Sözcüsü Dr. Murat Kubilay, bu tabloyu VOA Türkçe’ye şu sözlerle değerlendirdi: “Buhranın süresi uzadıkça insanların iş bulma ümidi gittikçe azalıyor. Birçok iş başvurusundan sonuç alamayanlar sonunda iş aramaktan vazgeçtikleri için bu piyasada işgücü dışında olarak görülüyorlar. İkinci olarak, pandemi koşullarından ötürü dışarıda iş aramak oldukça zordu. İş görüşmelerinin birçoğu yapılamadı. Her iş kolu online iş görüşmesi yapmaya müsait değil. Dolayısıyla iş olsa çalışacak hazır, fakat iş arayamayan ciddi bir nüfus da var. Bunlardan ötürü Türkiye’deki hem istihdam oranı hem işgücüne katılım gençlerde 2020 yılında oldukça düştü. Türkiye’nin kanayan yarasıysa ne eğitimde ne istihdamda hatta ne de stajda olanlar. Bu süre uzadığı zaman, kadınlarda da evlilik araya girdiği zaman kalıcı bir hal alıyor. Türkiye ekonomisindeki dinamik dediğimiz nüfus aslında atıl hale düşmüş oluyor.”
Kubilay, Türkiye’nin geniş tanımlı genç işsizlik oranında hem OECD ülkeleri arasında hem de Avrupa’da ilk sırada yer aldığını vurguladı: “İşsizliğin sadece oranına değil süresine bakmakta da fayda var. Türkiye’deki işsizlik son üç yıldır kalıcı hale gelmiş durumda. Örneğin 15-34 yaş arasında en az bir yıldır iş arayıp bulamayanların sayısı 500 bin. Türkiye’de sadece yüksek düzeyde işsizlik yok, bir de işsizlik o kadar kalıcılaşmış ki bir nevi profesyonel işsiz haline gelinmiş” dedi.
“Ne iş olsa yaparım, beyaz yaka için de geçerli hale gelmiş durumda”
TÜİK verilerine göre gençlerin yüzde 59,5’i aldıkları eğitimden memnun. Gençlerin yüzde 77,1’i de çalıştığı işinden memnun. Genç İşsizler Platformu Sözcüsü Kubilay, bu verileri “Yüzde 59 küsur olan eğitimden memnuniyet, aslında her beş kişiden ikisinin eğitimden yeterince memnun olmadığı anlamına gelir. Bu da kendisini potansiyel olarak işsiz gördüğü ya da yasal sınır olan asgari ücreti bile almakta zorlanabileceğine dair öngörüye sahip olduğuna işaret ediyor. Eğitim sisteminin gençlere doğrudan bir meslek kazandırabilmesi gerekiyor. Meslek kazandırmayan üniversite bölümlerinin istihdamı çok daha zorlaşıyor. Mavi yaka için ifade edilen ‘ne iş olsa yaparım’, beyaz yaka için de bir nevi geçerli hale gelmiş durumda” diye yorumladı.
Gençlerin mutluluk oranı düştü
Türkiye’de her ile bir üniversite açılması, yüksek öğretim mezunu gençlerin de sayısını artırdı. Ancak bu, üniversiteli işsizlerin artışını da beraberinde getirdi. Karabük Üniversitesi Uluslararası İşletme Bölümü mezunu Oğuzhan Bilgiç, mezun olduktan sonra iki yıl iş arayıp bulamadığını söyledi. VOA Türkçe’ye konuşan Bilgiç, “İki sene boyunca her yere CV bıraktım. İş bulamayınca borcun altına girerek, kredi çekerek ticarete atıldım. İki tane cafe açtık. İkisi de şu an kapalı. 1,5 yıl içinde yaklaşık dört ay işletmelerim açık kaldı. Ne kira yardımı aldım ne elektrik, su yardımı aldım. Herhangi bir yardımda bulunmadı devlet. Şimdi böyle bir ülkede yaşamak, hele hele üniversite mezunu olarak yaşamak daha büyük sıkıntı” dedi.
Bu sıkıntı, TÜİK istatistiklerine de yansıdı. 2019 yılında mutlu olduğunu söyleyen gençlerin oranı yüzde 56,7 iken, 2020’de bu oran yüzde 47,2’ye düştü. Bilgiç, her ile üniversite açılmasıyla genç işsizlerin üniversiteye yönlendirildiğini belirterek, “Ben Uluslararası İşletme mezunuyum. Ama sıfır İngilizce okudum. Bu bölümü sıfır İngilizce ile açmak zaten mantıksızlık. Sen açtığın okulda kaliteli eğitim veremediğin sürece bu adamın bir işletmede ne gibi bir katkısı olabilir ki?” ifadesini kullandı.
“Bu kadar borcum varken çoluğuma, çocuğuma nasıl güzel bir gelecek sunayım?”
Yaşanan sıkıntılar, gençlerin evlenip bir aile kurmasını da olumsuz etkiliyor. TÜİK verilerine göre 2019’da genç erkekler arasında resmi nikahla evli olanların oranı yüzde 4,1 iken, 2020’de yüzde 3,8’e düştü. Genç kadınlarda 2019’da yüzde 16,8 olan resmi nikahla evli olanların oranı da 2020’de yüzde 15,5’e geriledi.
Bilgiç, “Çevremde gördüğüm insanların onda biri evleniyor. Kimi deli cesaretine güvenerek evleniyor, işi gücü olmadığı halde kendilerini ateşe atarak evleniyor. Kimisi de maddi imkanları olduğu için evleniyor. Şu an benim bir sürü borcum var. Bankaya borcum var, işyeri sahibine kira borcum var, devlete vergi borcum var, öğrenci kredisi borcum var. Bu kadar borcum varken, ben daha kendime güzel bir gelecek sunamamışken, çoluğuma, çocuğuma nasıl güzel bir gelecek sunayım ki?” diye konuştu.
“Üzülerek, tercihim kesinlikle yurtdışı”
Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisi Ahmet Utlu da “Maalesef mezun olduğumda iş bulacağımı düşünemiyorum. Şu an staj bile bulmakta çok zorlanıyoruz. Onun için ben dahil bütün arkadaşlarımda çok büyük bir gelecek kaygısı var. Üniversite sınavında ilk 50 bine girmeme rağmen Karadeniz Teknik Üniversitesi inşaat mühendisliğini yazdım. Maalesef inşaat sektörü bitti. Yani bir mühendis olarak bile iş bulabileceğimi düşünmüyorum” dedi.
Öğrenci değişim programı Erasmus ile bir yıl Portekiz’de okuduğunu söyleyen Utlu, “Yurtdışına gitmeden önce, kesinlikle ülkeme dönüp vatanıma hizmet etmeyi düşünüyordum. Fakat şu anki koşullarda, ülkemin öğrencilere değer vermemesi, onlara imkan tanımaması nedeniyle üzülerek, tercihim kesinlikle yurtdışı” ifadesini kullandı.